YIL 1923... Türkiye için zor ve yeniden doğuşun sancılarının yaşandığı bir sene. Yeni bir devrin ilk adımları atılmış, Cumhuriyet ilan edilmişti. Devam eden kasım ayında iç politika daha da hareketleniyordu. Ankara'nın ayazı ne kadar soğuksa politik gündem o kadar sıcaktı. Fethi Okyar, 1 Kasım'da TBMM Başkanı olarak seçilmiş, yeni kanunlar çıkmaya başlamıştı. Savaştan yeni çıkmış ordu teyakkuz halinde beklerken, bir taraftan da yaralarını sarıyordu. Bu süreçte Ankara da diplomatlar ve istihbarat ajanlarıyla dolup taşıyordu.
İSTİHBARAT SUBAYININ RAPORU
Hürriyet'ten Musa Kesler'in haberine göre; Herkesin kendine göre bir gündemi vardı. Amerikan istihbaratı ise Türk ordusundaki 'Kâzım' adlı subaylar üzerinde çalışıyordu. 1917'den itibaren ABD ile diplomatik ilişkiler kesilmişti. Ama ABD de artık kazanan taraftaydı. CIA'in atası sayılabilecek askeri istihbarat hem İstanbul'da hem Ankara'da harıl harıl çalışıyordu. Ankara'daki istihbarat subayı da 'hummalı' bir çalışma içindeydi. Ordudaki 9 ayrı 'Kâzım' için bir rapor hazırladı. Belli ki kendisi bunları karıştırıyordu ve Washington'un da karıştırmaması için kolları sıvamıştı.
O ZAMAN SOYADI OLMADIĞI İÇİN
İstihbarat subayının 16 Kasım 1923 tarihli raporu şöyle:
"Türk ordusunda görev yapan ve halihazırda önem arz eden 'Kâzım' adındaki farklı subaylara dair aşağıdaki notlar faydalı olabilir:
- Kâzım Karabekir Paşa: 1. Ordu Genel Müfettişi
- Köprülü Kâzım Paşa: Milli Savunma Bakanı (Daha sonra Özalp soyadını aldı, TBMM başkanlığı yaptı.)
- Diyarbakırlı Kâzım Paşa: 6. Kolordu Komutanı (İnanç soyadını aldı, ordu komutanı, valilik ve milletvekilliği yaptı.)
- Benli Kâzım Paşa: 12. Tümen Komutanı (Sevüktekin soyadını aldı, milletvekilliği yaptı.)
- İzmirli Kâzım Paşa: 8. Tümen Komutanı, Enver Paşa'nın eniştesi (Orbay soyadını aldı, Genelkurmay Başkanlığı yaptı.)
- Manastırlı Kâzım Paşa: 2. Tümen Komutanı, Arnavutça 'Kiasko' diye lakabı var. (Dirik soyadını aldı, ordu komutanlığı ve valilik yaptı.)
'ALBAY KÂZIM'LAR DA VAR'
Rapor 'Paşa' rütbesindeki Kâzım'ları anlattıktan sonra şöyle devam ediyor: "Bunlara ek olarak orduda iki tane daha 'Kâzım Bey' var. Bunlar 'Albay' rütbesinde. Ama bunların da kısa süre içinde paşalığa terfi etmesi muhtemel. Bunlardan biri Kemahlı Kâzım Bey, diğeri ise Musa Kâzım Bey. İkisi de Doğu cephesinde kurmay heyetindeler. Son olarak başka bir Musa Kâzım Bey daha var ki o da Büyük Millet Meclisi'nde Afyonkarahisar mebusu olarak görev yapıyor."
Raporda 'Paşa olabilir' diye not düşülen Albay Kemahlı Kâzım Bey daha sonradan generalliğe terfi etmiş ve 'Kıvılcım' soyadını almış. Raporu savaş tarihi araştırmacısı Erhan Çifci sosyal medya hesabından paylaştı.