AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MKYK toplantısı sonrası yaptığı açıklamada CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan'a yönelik " sözde Cumhurbaşkanı" ifadesine sert dille cevap vererek,"Bu yetkiyi size kim verdi? Seçilmiş cumhurbaşkanını gayrımeşru duruma düşürmeye çalışıyor" dedi.
Diyarbakır annelerini ziyaret etmemekte ısrar eden muhalefete seslenen Çelik," En ufak bir meselede acil koduyla açıklama yapanların, bu anneleri hiç ziyaret etmemesi, Diyarbakır, Şırnak ve Hakkari'deki annelere duyarsız kalması herkesin gözünün önünde gerçekleşiyor.500. gününde bu annelerin vicdan nöbetine duyulan bu duyarsızlık herkesin dikkatini çekiyor" diye konuştu,
SON DAKİKA! Cumhurbaşkanı Erdoğan Ankara'da Kovid-19 aşısı olacak | Video
Vesayet siyasetinin canlandırılmaya çalışılması son derece üzücü olduğunu ifade eden Çelik, "Birden bire eski Genelkurmay başkanının çıkıp yaptığı tartışmayla başladı. CHP Genel Başkanı ha bire erken seçim meselesi diyerek siyasi gündem oluşturmaya çalışıyordu. Ardından baş örtüsü yasağı ile maalesef, eski bir CHP'li bakan 28 Şubat mantığını, vesayet mantığını diriltmeye çalışan açıklama yaptı. Hiçbir darbe mazur gösterilemez, meşru değildir.Hastalıklı mantık, 'Erdoğan ancak büyük felaketle gidebilir' diyerek acınası haldeki değerlendirmelerle devam etti" şeklinde konuştu.
Çelik sözlerini şöyle sürdürdü:
"BU YETKİYİ SİZE KİM VERDİ?"
"Esas burada üzücü olan, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına Kılıçdaroğlu'nun 'Sözde Cumhurbaşkanı' demesidir. Bu yetkiyi size kim verdi? Millete ait yetkiyi herhangi bir kurum, makam kendisine ait kılma şeklinde bir pozisyonu hukuk devletinde nasıl üretebilir? Dersiniz ki şu eylemlerini, şu siyasi yaklaşımlarını beğenmiyorum, bu bir siyasi değerlendirme, mücadele konusudur.Bu kadar zaman geçtikten sonra bu post modern darbe, ya da muhtıra şeklindeki yaklaşımlar ortadan kalkmıştır diye düşünüyorsunuz, ama sivil siyaseti güçlendirmesi gereken sayın Kılıçdaroğlu, seçilmiş Cumhurbaşkanını gayrimeşru duruma getirmeye çalışan büyük bir yanlış yapıyor. Türkiye Cumhuriyeti bütün Türk milletinin ortak evi, çatısıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin makamları da böyledir. Orduların başkomutanı olan Cumhurbaşkanı makamına karşı böyle bir şey söylerseniz, bu Cumhuriyet değerlerine karşı söylenmiş bir şey olur. Yine ABD'deki yemin tartışmaların benzeri olacak şekilde tutup yemin tartışması açıyorlar. Diyor ki, 'burada tarafsızlığa karşı bir durum var' diye argüman söylüyorlar. Burada sistem değişti. Tarafsızlığın da eski tanımından yeni tanıma geçilmiştir. Cumhurbaşkanımız Türkiye'nin hiçbir yerini bir başkasından üstün görmemektedir. Böyle bir tartışma açmak tamamen yanlış iş yapmaktır. Demokrasi milletin ortak değeridir. Siyasi mücadeleyi bir siyasi rekabet alanı içinde tutmak lazım. Cumhuriyetin değerlerine zarar verecek siyasi husumete dönüştürmemek lazım."
"BAŞKANLIK SİSTEMİ MEŞRUDUR"
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeminine sadık olduğuna dikkat çeken Çelik, "Başkanlık sistemi meşrudur. Birini meşru diğerini gayrimeşru sayamazsınız. Parlamenter sistem varken ne yapıyordunuz bunu sormak gerekir. O zaman Türkiye'yi askeri ve yargı vesayetiyle yönetmeye çalışıyordunuz" ifadelerini kullandı.
Daha sonra soruları cevaplayan Çelik,WhatsApp başta olmak üzere sosyal medya şirketlerinin
devlet otoritesi gibi davranmasını eleştirdi. Sosyal medyada terör, istismar, şiddet çağrısını yapan hesaplara karşı tedbir alınmasını kuvvetle düşünüyoruz. Bu subjektif ölçülere, keyfi kararlara göre olmamalıdır. Bunlar uluslararası anlaşma mutabakatı şeklinde ortaya çıkmalıdır. Trump'ın açıklamalarını, tutumunu eleştiren pekçok ülke de Trump'ın hesaplarının kapatılmasına karşı çıktı. Kuşkusuz insanlığa karşı işlenen suçlara karşı güçlü tedbirler alınması gerekiyor. Çok kuvvetli şebekeler aynı zamanda tehlikeli hale gelebiliyor. Bunu Türkiye'de de yaşıyoruz. Bununla ilgili hızlı karar veren mahkemelerin, mekanizmaların kurulması gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Çelik, KKTC liderlerinin twitter hesaplarına mavi tık verildiğini hatırlatırken terör örgütü uzantısı PYD'lerin hesabına mavi tık verildiğine dikkat çekti. Çelik," Bunu neye göre yapıyorsunuz? Bir terör örgütünün lideri olan PYD'deki Mazlum Kobani denen şahsa mavi tık vererek terör örgütü propagandası niye yaptırıyorsunuz? " diye sordu,
Çelik, "Data egemenliği, datalarımızın kiminle paylaşıldığı meselesi milli egemenlik meselesidir. Siber alan siber vatandır aynı zamanda. Egemenliğimizi korumamız gerekiyor. Hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının verilerini onların rızası olmadan başkasıyla paylaşamaz" diye konuştu.