Geçtiğimiz günlerde deyim yerindeyse 21.yy'ın kavimler göçü dijitalde uygulamalar arası yaşandı. Siber alemdeki bugüne dek görülmemiş göçün sebebi ise WhatsApp'ın aynı uygulama üzerinden kullanıcılarına gönderdiği gizlilik bildirimi oldu.
WhatsApp açıklamayı şu şekilde yaptı; ''Şeffaflığı daha da arttırmak ve işletmelerin WhatsApp üzerinden müşterileriyle iletişimlerine yardımcı olmak adına gizlilik politikamızı güncelliyoruz, bu sayede, işletmeler ana şirketimiz Facebook üzerinden güvenli hosting alma hizmetine sahip olabilecekler. Güncelleme WhatsApp'ın Facebook ile veri paylaşımını değiştirmiyor.''
Gel gelelim tüm bunlar ne demek oluyordu? Gerçekten bizler için uygulamalar arası göç yerinde bir karar mı? Korkulacak bir durum var mı, yok mu? Merak edilenleri soralım diye akademisyen İsmail Hakkı Polat ile konuştuk;
- WhatsApp gizlilik ilkelerini yeniledi… Bizler bunu yeni duyduk ama yeni bir gelişme miydi bu?
Sözleşme üç dört senedir uygulamadaydı zaten ama kişisel veri hassasiyeti artacağını öngörerek kullanıcı ile doğrudan anlaşma yapıp devletlerin önüne daha güçlü çıkmayı planladı. Zaten vardı; mikrofon açma izni, kamera açma izni, dosyalara erişim izni ve bu sayede karşımıza reklamlar çıkıyordu.
- Uçtan uca şifrelenme nedir, bu durum mu değişecek artık?
Uçtan uca şifrelemeyi nasıl algıladığımız önemli. Mesela Cep telefonunuzu şifresiz bırakırsanız bu yeterince güvenli değil. Uçtan uca şifreleme de yeterince güvenli değil. Şirketin kendisi sadece bunu yapamaz. Bizim de dikkatli olmamız gerekiyor. Dikkatli olmak adına bireylerin hangi ortamda olduklarını, o ortamın dinamiklerinin ne olduğunu anlamaları gerekir. Bulundukları ortam hakkında bilgi toplamaları ve nasıl davranacaklarını bilmeleri gerekiyor. Yeter ki nasıl iletişimde, etkileşimde bulunacağımızı bilelim, dinamikleri bilelim. Bilinçli olmamız lazım.
''Depreme dayanıklı mı diye ev bakarken soruyoruz, aynı şekilde bir imaj depremi de yaşayabiliriz sağlamasını niye yapmıyoruz?''
- Madem böyle bir uygulama vardı bu dijital alemin karışma durumu niye son günlerde oldu?
Bilmiyorduk öğrendik tek nedeni bu. Bu yaygaranın nedeni de bu. Her geçen gün daha fazla hayatımızı kapsıyor dijital medya. Depreme dayanıklı mı diye ev bakarken soruyoruz, aynı şekilde bir imaj depremi de yaşayabiliriz sağlamasını niye yapmıyoruz? Tek değişiklik bu zaman kadar yaptığı şeyi duyurmak oldu. İstemiyorsan dahil olma dedi. Devletler zaten bunu talep edecekti…
- Bu değişiklik ne gibi durumlarda tehlike unsuru olur? Yani kim benim komşum Ayşe hanım ile konuşmamı ne yapsın ki diyoruz ama…
Özellikle ticari kısımda Facebook şirketler grubu bu bilgileri 3. bir yer ile paylaşmıyor. Sadece kaydını tutuyor ve analiz ediyor. Devletlerle ya da istihbarat örgütleri ile paylaşması ya da hacklenme yolu ile ele geçirmesi büyük olaylara sebep olur. Günün sonunda kaydediliyor her bilgi.
- Bu kaydedilen bilgiler ile ne amaçlanıyor olabilir?
Ben seni profilliyorum, whatsapptaki tüm davranışları profilliyorum… Reklamların bu profile uygun görüntülenmesini sağlıyorum. İsim ya da özel bilgi verilmiyor. Şu marka cep telefonunu beğenen şunu da beğeniyor gibi analizlerde bulunuyorum diye düşünün…
''Hacklenmeler asıl tehlike.''
- Bu durumun pozitif yanları da vardır illa… Hangi durumlarda yararı görülebilir?
Bir şeyin arayışına düştüğümüzde otomatik olarak önümüze düşüyor, reklam verenler kendi kitleleri ile nokta atışı elverişli bir ortam yaratmış oluyor; hem tüketiciye hem reklam verenlere elverişli bir ortam olmuş oluyor. Stalkerlar asıl tehlike. Hacklenmeler asıl tehlike.
- WhatsApp'ın son kararında bir çifte standart var. Bu durumdan Avrupa birliği ülkeleri muaf. Türkiye'de bu muafiyete tabi tutulabilir mi sizce?
Mutlaka. Avrupa birliği bu konuda direktifini yayınladı ve Avrupa birliği vatandaşlarının kişisel bilgilerinin korunacağına dair bir bildiri yaptılar. Yani bu tarz bir durum ile karşılaşırsa hukuki bir mücadelenin olacağına dair… Facebook Avrupa'da vatandaşlık gücünü görerek bu kapsama dahil etmiyor bence.
- Sizce daha güvenli muadil uygulamalar var mı?
Yüzde yüz güvenli olacağına nasıl emin olabiliriz ki? WhatsAptan kaçıp daha güvenli bir yere gittiğimizi sandığımızda hiç bilmediğimz daha tehlikeli birilerinin tuzağına düşebiliriz. Vpn'de aslında bilgilerimizi daha çok açıyoruz.
''Ormanda çocuğunuzu yalnız bırakır mısınız? Dijital alemde bırakıyorsunuz.''
- Dijitallik, WhatsApp ve benzeri uygulamalar günümüzde olmazsa olmaz… Bu noktada kullanıcılara ne tavsiye edersiniz, uyarılarınız neler olur?
Dijital okur yazarlık ve internette mahremiyete dayalı temel bir okur yazarlık almamız lazım. Yurttaşlık dersi, sosyal bilgiler dersi gibi burası da ayrı bir dünya. Bu eğitimin sadece üniversitelerde değil ilkokula kadar inmesi gerekiyor.
Çocuklarımız kimler tarafından nasıl gözetleniyor bilmiyoruz. Ormanda çocuğunuzu yalnız bırakır mısınız? Dijital alemde bırakıyorsunuz.
Ailelerin önce dijital okur yazarlık eğimi alması lazım, hasardan sonra her şeye vakıf olmayalım. Hem kendi hem de çocuklarının mahremiyetini sağlamak için bu bilgilenme lazım. Devlet de böyle bir politika geliştirebilir. Bilgisayar ve cep telefonlarınızın girişinde mutlaka şifre olsun; banka hesaplarının, kişisel mesajlaşmaların şifreleri mutlaka ikinci seviyede olması lazım.
- Kameralar, mikrofonlar..?
Kameraların, mikrofonların istihbarat yazılımları tarafından açılarak kaydedildiği bir gerçek. Kullanmadığınız durumda fiziksel olarak kapatılması lazım, bir siyah bant bile iş görür. Mümkün olduğunca yatak odalarınıza özel alanlarınıza daha az götürün telefonlarınızı hatta ortak alanlarda olsun genelde, bu güvenliği arttırır.