Kadın ve Demokrasi Derneği tarafından yapılan açıklamada, derneğin Can Ataklı hakkında TCK'nın 216. maddesindeki "halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu" gereğince şikayetçi olduğu anımsatıldı. İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesi'nde Ataklı hakkında açılan davaya da derneğin müdahillik talebinde bulunduğu belirtildi. KADEM'in kutuplaştırıcı, ötekileştirici ve nefreti besleyen her türlü eylem ve söze karşı mücadele verdiği ifade edilerek, şu açıklama yapıldı: "Mustafa Can Ataklı'nın özel bir televizyon kanalında yayınlanan programda, Milli Eğitim Bakanlığı'na ait EBA TV'de eğitim veren başörtülü bir öğretmene yönelik söylediği sözleriyle toplumun bir kesimine karşı duyduğu kin, nefret ve önyargıyı provakatif bir dille ortaya döktüğü görülmüştür. Temel hak ve özgürlükleri tanımayan bir zihniyeti yeniden gündeme taşıma çabasına soyunan Ataklı, inançları gereği giyim tarzından dolayı toplumun bir kesimini nefret söylemleriyle ötekileştirme çabası içine girerek aşağılamıştır.
MİLYONLARIN GÖZÜ ÖNÜNDE SUÇ İŞLEDİ
Can Ataklı'nın "Şu an okullarda başörtülü öğretmen var mı? Var. Ama milyonlarca öğrenciye rol model olarak türbanlı öğretmeni vermek çok yanlış. Yani bana özgürlük mözgürlük falan diye anlatmayın kardeşim" sözleriyle kişi hak ve özgürlüklerini ve dini inançları hiçe sayarak milyonların gözü önünde suç işlediği belirtildi. Nefret suçu işleyen Can Ataklı'nın bir an önce hak ettiği cezayı alması, vicdan sahibi herkesi teskin edecek bir ceza ile cezalandırılması talep edildi.
Can Ataklı 23 Mart 2020 tarihinde bir televizyon kanalında yaptığı konuşmada, EBA TV'de eğitim veren başörtülü öğretmene yönelik sarf ettiği sözleri nedeniyle tepki toplamış, şikayetler üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da soruşturma başlatmıştı. Ataklı'nın "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan 1,5 yıla kadar hapsi isteniyor.