TUTUKSUZ SANIK FARUK SARI SAVUNMASINI YAPTI
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuksuz yargılanan bazı sanıklar ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olan tutuksuz sanık Faruk Sarı esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını yaptı. Örgütsel yapılarla ilişkisinin olmadığını söyleyen Sarı, "Trabzon'a gitme sebebim ilde boş kadro olmasıydı. Daha önce çalıştığım Reşat Altay'ın teklifi ile gittim" dedi. Dink'in İstanbul'da öldürüldüğünü hatırlatan sanık Sarı, "Hrant Dink'in uzak veya yakın tehlikede bulunduğunu bilen kişi İstanbul kadrosudur. Ben Trabzon'dayken bunu değerlendirme imkanım yoktur. Hrant Dink ile alakalı olarak hiçbir bilgi gelmemiştir, gelmiş olsa zaten paylaşırdım. Ben Trabzon'da 4 aylıkken, kendi kadromu bile daha tanımazken nasıl bir örgüt organizasyon içinde olabilirim ki" dedi.
FETÖ EVİNDE KALDIĞI İDDİASINI REDDETTİ
37 yıl önce örgüt FETÖ evinde kaldığı iddiasını kabul etmeyen Sarı, "Ben 37 yıl önce kesinlikle FETÖ evinde kalmadım. Bu iddiayı kesinlikle reddediyorum. Ne evde kaldım, ne irtibatım oldu, ne de sohbet ve toplantılarına katıldım. İsnat edilen suçlamalardan beraatimi talep ediyorum" dedi.
"OLAY GÜNÜ OLAY MAHALLİ OLAN AGOS GAZETESİ VE ÇEVRESİNE HİÇ GİTMEDİM"
Suç tarihinde İstanbul Jandarma İstihbarat da görev yapan Hacı Şefik Şimşek, "Trabzon İl Jandarma Komutanlığı'nda çalışan davanın sanıkları ile hiçbir irtibatım, tanışıklığım yoktur. Olay günü PKK ile irtibatlı olduğunu düşündüğümüz Kürt Kültür Vakfı'nın fotoğraflanması çalışması yapmak için Tarlabaşı'nda bulunuyorduk. Sonra da Karaköy'e gittim. İddia makamı cinayet mahallinde olduğumu nasıl tespit etti. X3 olarak gösterilen şahıs telefonla görüşüyor, benim o anda telefonla görüşmem yok. Olay günü olay mahalli olan Agos Gazetesi ve çevresine hiç gitmedim. Bu davadan dolayı 8 ay tutuklu kaldım. Halen Edirne'de muvazzaf uzman jandarma olarak görevime devam ediyorum. Beraatimi talep ederim" dedi.
"BERAATİMİ TALEP EDERİM"
2005 yılı Ağustos ayında Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü'ne atandığını ve hala orada görev yaptığını söyleyen sanık Mehmet Ayhan, "2004 yılında Erhan Tuncel yardımcı istihbarat personeli kadrosuna alınmış. Erhan Tuncel eleman olması konusunda ben telkinde bulunmadım, çünkü Trabzon'a 2005 yılında atandım" dedi. Ayhan, "Erhan Tuncel cinayet sonrası ifadesinde Ogün Samast dahil tüm bilgileri bize verdiğini iddia ediyor. Bu bilgi tamamen yanlıştır. Ogün Samast adı tarafımızdan cinayet sonrası öğrenilmiştir. Örgüt ile hiçbir temasım olmadı. Beraatimi istiyorum" dedi.
"DİNK'İN ÖLDÜRÜLECEĞİNE İLİŞKİN RAPOR YAZAN İSTİHBARATÇI DA SAVUNMASINI YAPTI"
Olaydan 6 ay öncesine kadar Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görev yapan tutuksuz sanık eski polis Muhittin Zenit, esas hakkındaki mütalaaya karşı yaptığı savunmada, cinayet tasarısına ilişkin bilgileri amirlerine aktardığını savundu. Erhan Tuncel'in istihbarat elemanı olarak kullanılmaya başlanmasının suç değil başarı olduğunu savunan Zenit, "Cinayetin olmaması için elimden geleni yapmışım. Yasin Halay ile ilgili üç tane çalışma yapmışım. 'Ne olursa olsun öldürülecek' diye rapor yazmışım. Öldürüleceğine ilişkin raporları yazan benim. 'Ben raporları yazmışım, sonra niye gereğini yapmamışsın' diye sorgulamayın. Ben raporumu yazmışım. 'Bu adam öldürülürse devlet zarar görür diye yazmışım. Daha ne yapabilirim" dedi. Zenit, "Ben bu suçun ortaya çıkmasına çalışmışım. Ben bu insanın hayatını korumak için canımı ortaya koymuşum. Dışarıda hedefim. Lütfen bu günah keçisinden çıkarın. Beraatimi istiyorum" dedi. Duruşmaya, cuma günü sanıkların esas hakkındaki savunması ile devam edilecek.