Avukat Kemal Yavuz, Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen ve eski Emniyet Amiri Dursun Özmen'in sanık olarak yargılandığı duruşmanın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, davanın bugün itibariyle karara bağlanmasını beklediklerini ancak 15 Ocak'a ertelendiğini söyledi.
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca, 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 2 hafta önce açılan "Soruşturmaya FETÖ müdahalesi" içerikli davayı önemli bir gelişme olarak gördüklerini ifade eden Yavuz, iddianamede, örgütlü bir yapı tarafından arama kurtarma aşamasında ihmal ve kasıtlara yol açıldığı ve örgütlü bir yönlendirme bulunduğunun aktarıldığını ifade etti.
Yavuz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu iddianame bizim açımızdan yeterli değil çünkü biz örgütlü bir yapı tarafından gerçekleştirilen bir cinayet olduğunu iddia ediyoruz. Başından beri bu iddiayı takip ediyoruz, bu iddiayı da iğneyle kuyu kazarak 12 yıldır önemli ölçüde delillendirmiş durumdayız. Eylemin suikast olduğunu, bu suikastın örgütlü bir yapının askeri jetlerle oluşturduğu türbülansla, enkaza, helikopterin kabinine enjekte edilen karbonmonoksit ile eş zamanlı gerçekleştirdikleri inancındayız. Bunun da ana soruşturma dosyası kapsamında yeterli delil ve bulgusu mevcuttur. Ana soruşturma dosyası devam ediyor ancak arama kurtarma dosyasına ilişkin açılan yeni iddianamede örgütün varlığı kabul edilmiştir. Zira arama kurtarmada, gerek GPS cihazlarının sökülmesi, gerekse, 'kurtarıldı geliyor' algısı oluşturularak bilgi kirliliği yapılarak arama kurtarmaların sekteye uğratılmasına sebebiyet verenler hakkında yapılan soruşturmalarda bunların tamamına yakınının örgütsel bağı tespit edilmiştir. FETÖ ile iltisaklı sanıkların çoğunluğunu oluşturduğu ağır ceza mahkemesindeki kabul edilen iddianame kapsamında mevcut durumdadır."
"GECİKMİŞ ADALET, ADALET DEĞİLDİR"
Avukat Yavuz, ana soruşturma dosyasının da bir an önce hazırlanıp, eksik husustaki araştırmaların tamamlanması gerektiğini ifade ederek, örgütlü yapı tarafından gerçekleştirilen suikastın bütün delilleriyle ve sorumlularıyla ortaya çıkartılmasını talep ettiklerini dile getirdi.
"Gecikmiş adalet adalet değildir" ifadesini kullanan Yavuz, şöyle dedi:
"12 yılın dolmasına şurada 3 aydan daha az bir zaman kalıyor. Bir kısım suç isnatları yönünden 12 yıllık zaman aşımı vardır. Bugünkü yapılan yargılamada da 2. Ağır Ceza Mahkemesinde aynı sanığın örgüt üyesi olmaktan hakkında dava açılmasına rağmen, görevi kötüye kullanma suçu yönünden 12 yıllık zaman aşımı dolacağından, dolduğu için de davanın düşeceğinden bu mahkemenin karar vermesini arzu ettik. Bu mahkeme de karar vermek üzere hazırlandı. İddia makamı da görevi kötüye kullanma suçundan unsurları tespit ettiğini bildirdi. Ancak savunma hakkının kısıtlanmaması bakımından bir haftalık bir süre verildi. 2. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davayla bu davanın birleştirilmesi reddedildi."
"YARGILAMALARIN TEK DOSYADA BİRLEŞTİRİLMESİ GEREKİR"
Yavuz, GPS cihazlarının sökülmesiyle ilgili Göksun Asliye Ceza Mahkemesinde görülen 10 sanıklı davanın Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki davayla birleştirildiğini hatırlatan Yavuz, bir suç varsa bir yargılamanın da olacağını vurguladı.
Bir suçun sabit olduğunu ancak birden fazla yargılamanın devam ettiğini aktaran Yavuz, şöyle devam etti:
"Yargıtayda devam eden yüksek dereceli memurlar hariç, buradaki yargılamaların tek çatı dosyada birleştirilmesi gereği, hukukun Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun emredici hükmüdür. Bu bakımdan biz farklı dosyalarda bu şekilde bütün camianın yorulmasını istemiyoruz. Tek suç varsa tek yargılama olur. Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun açık hükmü karşısında bunun gerçekleştirilmesini adli mercilerden 12 yıldır talebiyle geldik. Davaların devam ettiği son 4 yıllık süreçte de her celsede bu taleplerimizi yeniliyoruz. Bu talebimizi de bir kerede sizlerin huzurunda yüce Türk adaletinden bekliyor ve istiyoruz. Yani, ana dosyanın da bir an önce açılmasını, ana dosya ile birlikte Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 1. Asliye Ceza Mahkemesi, Göksun zaten birleştirildi, Sivas'ta bir dosya var onun, bütün bunların birleştirilmesini, birleştirilerek tek dosya içerisinde yürütülmesini ısrarla talep ediyoruz."
"ZAMAN AŞIMI ENGELİNİN ORTADAN KALDIRILMASINI BEKLİYORUZ"
Yavuz, "12 yıllık zaman aşımıyla cebelleşen bir yargı düzeni var" diyerek, şunları kaydetti:
"Eğer suç vasıflandırması farklı olursa yani bu eylemin bir cinayet olduğu, bu cinayeti işleyenlerin suçlarını gizlemek için ortadaki delilleri kararttıkları kabul edilirse, bu ana suçu işleyenlerin araç suçu işletmek için talimat verdiği kabul edilirse, onların da bu suikasta yardımcı oldukları ortaya çıkacaktır. Bize göre vaka budur. Bu çerçeve içerisinde zaman aşımı engeli de kalmayacaktır. Biz yüce Türk yargısından bunu bekliyoruz. Demokles'in kılıcı gibi başımızda duran zaman aşımının bu şekilde ortadan kaldırılarak, tüm sanıkların, tüm şüphelilerin eylemi gerçekleştiren tüm faillerin yüce Türk adaleti önünde hesap vereceği günleri bekliyoruz."
Kemal Yavuz'a açıklaması sırasında Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer ve oğlu Furkan Yazıcıoğlu, ablası Maviş Ocak ile diğer aile avukatı Selami Ekici de eşlik etti.