Diyarbakır annelerinin, dağa kaçırılan çocukları için HDP İl Başkanlığı binası önünde tuttukları evlat nöbeti sürüyor. Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi, 486'ncı gününde devam ediyor.
Aileler, oturma eylemi yaptıkları HDP il binası önünde slogan attı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkındaki kararına tepki gösterdi.
Aileler adına açıklama yapan baba Süleyman Aydın, 486 gündür eylem yaptıklarını, tek bir HDP'li milletvekilinin ailelere sahip çıkmadığını söyledi.
Demirtaş'ın askere, polise ve öğretmene kurşun sıkıp şehit eden teröristlerle birlikte kol kola gezdiğini aktaran Aydın, şöyle dedi:
"Kürt aileleri 486 gündür HDP'nin önünde mağdur. Neden bu Kürt ailelerine sahip çıkmadınız? Neden gelip bizzat bu Kürt ailelerin ağzından HDP'nin çocuklarımızı nasıl dağa götürdüğünü duymadınız? Neden bize sahip çıkmadınız, neden hep HDP'yi koruyorsunuz? AİHM; siz Demirtaş'ın tahliyesini istiyorsunuz. Demirtaş PKK ile iç içe geziyor. Bizim çocuklarımızı dağa götüren ve aracılık yapan bizzat Demirtaş'tır."
"ÇOCUKLARIMIZI HDP, PKK'YA TESLİM EDİYOR"
Eylemlerinden vazgeçmeyeceklerini dile getiren Aydın, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bizim çocuklarımızı HDP, PKK'ya teslim ediyor. HDP ve PKK birdir. Artık tüm Türkiye bunların iç yüzünü görsün. Bunlar Kürtler için mücadele etmiyorlar, Kürtleri kullanıyorlar. Artık Kürtler eskisi gibi değil, uyandı. Artık bizi kandıramazlar. HDP milletvekilleri, sizin çocuklarınız Avrupa'da ama Kürt ailelerin çocuklarını mağaralarda ölüme mahkum ediyorsunuz. Sizde hiç mi vicdan yok? Siz anne ve baba değilsiniz. Neden bu aileleri göz önünde bulundurmuyorsunuz? AİHM'in kararını nefretle kınıyoruz. AİHM ayrımcılık yapıyor, amacı Türkiye'yi karıştırmaktır. Kesinlikle bu kararlarını reddediyoruz. Eğer Selahattin Demirtaş'ın tahliyesini istiyorlarsa ilk önce bu Kürt ailelerin çocuklarının tahliyesini PKK'dan istesinler. 14-15 yaşındaki çocukları dağa göndermek suç değil mi? Nerede insan hakları, nerede anayasaları? Bu çocukları nasıl dağa gönderdilerse, ölüme mahkum ettilerse öyle de getirsinler."