ABD'li finans spekülatörü George Soros'un Türkiye temsilcisi olan işadamı Osman Kavala'nın, 15 Temmuz darbe girişimindeki rolüne ilişkin davada mahkeme heyeti, Kavala'nın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davanın ilk duruşmasında sanık Osman Kavala ve tanıklar dinlendikten sonra Kavala'nın avukatları savunma ve taleplerini dile getirdi. Ardından söz alan Cumhuriyet savcısı, Osman Kavala'nın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Savcı, Leyla Alaton'un aralarında bulunduğu bazı kişilerin bir sonraki duruşmada tanık olarak dinlenmesini istedi.
Mahkeme heyeti talepleri değerlendirmek için duruşmaya bir süre ara verip müzakereye çekildi. Ardından tekrar toplanan heyetin aldığı ara kararları mahkeme başkanı okudu. Kavala'nın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, Leyla Alaton'un aralarında bulunduğu bazı kişilerin bir sonraki duruşmada tanık olarak dinlenmesine karar verdi. Duruşma 5 Şubat'a ertelendi.
"Casusluk" suçundan tutuklu bulunan Osman Kavala ile birlikte eski CIA danışmanı Henri Barkey yargılanıyor. Barkey'in adı dava dosyasında "firari sanık" olarak geçiyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Kavala ve Barkey'in "Türkiye Cumhuriyeti Anayasal düzenini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme" suçundan ayrıca 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.
YABANCI ÜLKE TEMSİLCİLERİ İZLEDİ
İsviçre ve İsveç konsolosları, Hollanda, Almanya, Norveç, Danimarka, Polonya ve ABD'nin konsolosluk ve Büyükelçilik temsilcileri de duruşmayı izledi.
Tutuklu sanık Mehmet Osman Kavala'nın kimlik tespitinin ardından mahkeme başkanı, Kavala'ya "Savunma yapmaya hazır mısınız" diye sordu.
Kavala da "Evet" cevabını verdi.
Mahkeme başkanı, savunmasına başlamadan önce Kavala'ya savcılığın iddianamesindeki suçlamaları okudu. Ardından Kavala'nın savunması alındı.
"TESADÜF" SAVUNMASI
Barkey ile 15 Temmuz darbe girişimini organize etmek ve casusluk yapmakla suçlandığını anımsatan Kavala, iddiaların gerçek dışı olduğunu savundu. Henri Barkey ile bir lokantada tesadüfen karşılaşması dışında hiçbir ilişkisi olmadığını, şirketinin hiçbir etkinliğine de Barkey'in katılmadığını öne süren Kavala, Barkey ile cep telefonlarının iki kez aynı baz istasyonundan sinyal vermesinin de tesadüf olduğunu savundu.
Kavala, FETÖ'nün sözde TSK imamı Adil Öksüz'ün ABD'ye gittiği tarihte kendisinin Almanya'ya gitmesinden yola çıkılarak 15 Temmuz darbe girişimine katılmakla da suçlanamayacağını ifade etti.
BÜYÜKADA'CILARIN TANIKLIĞI
Kavala'nın savunmasının ardından tanıkların dinlenmesine geçildi. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Henri Barkey'in de katıldığı Büyükada'daki toplantının katılımcılarında tanık olarak dinlendi. Mahkeme heyeti, toplantıya katılanlar hakkında da soruşturma olduğu için bu kişileri, tanıklık yemini yaptırmadan dinledi.
Tanık Bayram Sinkaya, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Büyükada'daki toplantının katılımcılarından olduğunu belirterek, Henri Barkey ile ilk kez bu toplantıda tanıştığını ifade etti. Toplantı sırasında darbe girişiminin gerçekleştiğini belirten Sinkaya, ertesi gün Büyükada'da yaptıkları çalıştaya devam ettiklerini anlattı. Sinkaya, Kavala'yı tanımadığı için Büyükada'daki toplantıya katılıp katılmadığını bilmediğini söyledi.
BÖLGEDEKİ GELİŞMELER MASAYA YATIRILDI
Pınar Arıkan Sinkaya da Kavala'yı tanımadığını, Barkey ile de ilk kez bu toplantıda tanıştığını öne sürdü. Akademisyen ve uluslararası ilişkiler uzmanı olduğunu belirten Pınar Arıkan Sinkaya, Büyükada'daki toplantının konusunun, "İran'la Batı'nın nükleer anlaşmasının yıldönümünde bölgedeki gelişmeler ve İran'ın komşularıyla ilişkileri" olduğunu aktardı. Ancak darbe girişimi üzerine bu konuların da konuşulduğunu vurguladı.
DARBEYİ BARKEY HABER VERDİ
Tanık Cem Fadıl Bozkurt, İshak ve Leyla Alaton'un ortakları olduğunu belirterek, 15 Temmuz darbe girişimini Henri Barkey'in bir hafta önce İshak Alaton'a haber verdiğini, bunu da kendisine bizzat Alaton'un anlattığını aktardı. Bozkurt, İshak Alaton ile darbe girişiminin ardından yaptığı görüşmeyi şöyle anlattı: "Alaton'un doktoru beni aradı. 'Dil kökünde tümör bulduk ama tedaviyi kabul etmiyor' dedi. Ben de ikna etmek için aradım. "Cuma günü (15 Temmuz'da) neredeydin" dedi. 'Evdeydim, siz nerdeydiniz' dedim. 'Ben buradaydım ama 14 Temmuz'da Leyla'yı Amerika'ya gönderdim. Oğlan da Londra zaten' dedi. 'Siz neden gitmediniz' dedim. 'Bu saatten sonra beni ne yapacaklar, beni alsalar bile yakında ölürüm' dedi. 'Geçen hafta Henri buradaydı, olayları ondan öğrendik, çocukları da önlem amaçlı Amerika'ya yolladık' dedi. 'Hâlâ bu yapıyla ilişkinizi sürdürüyor' musunuz' dedim. O da hastalığından dolayı 7-8 aydır inzivaya çekildiğini söyledi. 1-2 ay sonra da vefat etti."
SOROS YAKIN ARKADAŞIYDI
Mahkeme başkanı, tanık Bozkurt'a Osman Kavala ile İshak Alaton'un ilişkisi olup olmadığını sordu. Bozkurt, "İlişkileri vardı. Asıl ilişkileri 2004-2005 gibi başladı. George Soros, İshak beyin (Alaton) yakın arkadaşıydı. Soros, Alaton'a Türkiye'de Açık Toplum Vakfının bir şubesini kurmak istediğini söyledi. O da çevresindekilerle görüştü. Can Paker, Layla Alaton ve Osman Kavala Açık Toplum Hareketini başlattılar. 2009 yılında da vakfa dönüştürdüler. Açık Toplum Vakfı yönetiminde İshak Alaton ve kızı Leyla Alaton birlikte çalışıyordu. İlişkileri, beraber çalışarak devam etti" dedi.
MASAYA "PENSİLVANYA" YAZAN ÇAN BIRAKTILAR
Büyükada'daki otelin sahibi Ayhan Ulaş, toplantı yapanların masaya, üzerinde "Pensilvanya" yazan çan bıraktıklarını fark edince polise haber verdiğini aktardı. Ulaş, otelde Kavala'yı görmediğini de söyledi.
Otelin genel müdürü Selime Latife Arzu Ersoy ile toplantıya katılanlardan İbrahim Mensur Akgün de Kavala'yı otelde görmediklerini söyledi.
Tanıkların dinlenmesinin ardından duruşmaya kısa bir ara verildi. Duruşma aranın ardından sanıkların savunmasıyla devam edecek
MÜEBBET HAPİSLERİ İSTENİYOR
Davada "casusluk" suçundan tutuklu bulunan Osman Kavala ile birlikte eski CIA danışmanı Henri Barkey yargılanıyor. Barkey'in adı dava dosyasında "firari sanık" olarak geçiyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Kavala ve Barkey'in "Türkiye Cumhuriyeti Anayasal düzenini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme" suçundan ayrıca 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.
Gezi Parkı olaylarına ilişkin İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Kavala'nın, 18 Şubat'ta delil yetersizliğinden Gezi olaylarındaki rolü nedeniyle beraatine karar verilmişti. Aynı gün FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında gözaltına alınan Kavala, bir gün sonra sevk edildiği İstanbul Sulh Ceza Hakimliğinde "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan tutuklanmıştı.
CASUSLUKTAN TUTUKLU
9 Mart'ta Kavala'nın 15 Temmuz darbe girişimi kapsamında "casusluk" suçundan da tutuklanmasına karar verilmişti.
20 Mart'ta ise "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs'' suçundan 2 yıllık tutukluluk süresi dolduğu gerekçesiyle tahliyesine karar verilmiş, ancak "casusluk" suçundan tutuklu bulunduğu için cezaevinden çıkamamıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında Kavala ile ilgili ikinci bir dava açmıştı.
Öte yandan, Kavala'nın Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı "hak ihlali" başvurusunun görüşülmesi 29 Eylül'de, önce iddianamenin incelenmesi için ertelenmişti. 15 Aralık'ta ise Kavala'nın başvurusunu görüşen Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, başvurunun niteliği itibariyle genel kurul tarafından karara bağlanmasını gerekli görüp, dosyayı AYM Genel Kuruluna sevk etmişti.