Şişli'de, eşi ve kızı ile kiralık bir evde yaşayan Hasan Güleç (52), Beyoğlu'daki bir ocakbaşı restoranında aşçı yardımcısı olarak çalışarak ailenin geçimini sağlıyordu. Yaşamının önemli bir bölümü, evi ile işi arasında geçen Güleç, 5 yıl önce lösemi hastalığını yakalandı. Güleç'in tedavisi bir vakıf üniversitesine bağlı hastanede yapıldı. Kemik iliği nakli yapılan Güleç'in tedavisi başarılı geçti. Bir süre sonra taburu olan Güleç, normal yaşamına döndü. Yeniden işine dönen Güleç'in ilaç tedavisinin ayakta yapılabileceği bildirildi.
Güleç, kemik iliği naklini başarıyla gerçekleştiren Şişli'deki özel hastaneye 14 Mart 2016'da gitti. Prof. Dr. M. A., Güleç'in kullanacağı Metotreksat isimli ilacı yazdı. Ancak doktorun verdiği ilacın dozu, hastane personeli tarafından e-reçete sistemine yanlış girildi. Reçete yanlış düzenlenince, haftada bir toplam 7.5 mg alınması gereken ilacı Güleç, günde 12.5 mg olarak alındı. Güleç, 16 Mart'ta ilacı almaya başladı. Birkaç gün sonra Güleç'te halsizlik ve yemek yiyememe sorunu baş gösterdi. Solunum güçlüğü de çeken Güleç, aynı hastane grubunun Şişhane'deki şubesinin acil servisine götürüldü. Hastane personeli durumu kötü olan Güleç'in, yoğun bakım ünitesi olan Şişli'deki şubeye sevkini sağladı. 26 Mart'ta yoğun bakıma alınan Güleç 48 saat içinde hayatını kaybetti.
BAKANLIK ARANDI
Eşi Melek Güleç, olaydan birkaç hafta sonra Sağlık Bakanlığı'nı aradı ve eşi ile ilgili evrakları paylaştı. Güleç, bakanlık personelinden, eşine verilen yüksek doz ilacın ölüme neden olduğu bilgisini aldı. Güleç aldığı bu bilgi üzerine hastaneye karşı dava açma yoluna gitti. İlk olarak muhtarlıktan fakirlik belgesi alan Güleç ve kızı R.'ye İstanbul Barosu ücretsiz avukat desteği verdi. Hastaneye ve doktor M.A.'ya karşı İstanbul 9. Tüketici Mahkemesinde açılan 10 bin TL maddi, 500 bin TL manevi tazminat talepli davada, Güleç'in, hastanenin ağır kusuru sonrası hayatını kaybettiği öne sürüldü.
SAVUNMA: SEHVEN DÜZENLENDİ
Hastane ve doktor adına yapılan savunmalarda ise şöyle denildi: "Hastanın elinde bulunan ilaç kullanım çizelgesinde, ilacın haftada bir kullanılacağı anlatıldı. Ancak ilaç e-reçete sistemine girilirken 1x5 yerine sehven 5x1 yazılmıştır. Bu aşamada, iletişim kopukluğu yaşanmış ve ilaç dozlamı sehven yanlış düzenlenmiştir." Yapılan savunmaların devamında, hastanenin ve doktorun gereken özeni gösterdiği, Güleç'in altta yatan başka hastalıklarının ölüme yol açtığı kaydedilerek davanın reddi istendi.
İLAÇ YANLIŞ KULLANILDI
Mahkeme, tarafların talep ve savunmalarını aldıktan sonra bilirkişi raporu hazırlanmasına karar verdi. İstanbul Üniversitesi'nde görevli üç kişilik bir heyetin hazırladığı raporun sonuç kısmında şöyle denildi: "Metotreksat, dikkatli kullanılması ve düzenli takip edilmesi gereken bir ilaçtır. Bu hastanın vefat nedeni tek bir etkene bağlanamasa bile, Metotreksat'ın yanlış kullanımının önemli bir faktör olduğu düşünülmektedir." Mahkeme, geçen 26 Kasım'da görülen duruşmada Adli Tıp Kurumu'ndan da rapor alınmasına karar vererek, bir sonraki duruşma için önümüzdeki mayıs ayına gün verdi.
BİR BİRİM YERİNE 5 BİRİM
GÜLEÇ Ailesinin avukatı Dursun Küçük, "Hasan Güçlü, hastanenin de kabul ettiği gibi ve ölüm raporunda da belirtildiği üzere aşırı doz sebepli hayatını kaybetmiş. Bir birim kullanılması gereken ilaç 5 birim kullanılmış hasta vefat etmiştir. Herhangi bir otopsi yapılmadan defin işlemi yapılmış. Aile muhtaç durumda. Hatalı tıbbi uygulama sebepli hayatını kaybedenlerin aileleri uzayan yargı süreçleri ile daha da mağdur ediliyor" dedi.