HDP'den Milletvekili seçilip daha sonra istifa eden Ahmet Şık'ın da aralarında bulunduğu bazı sosyal medya hesapları, isim vermeden Yargıtay 12. Ceza Dairesi üyeliğine atanan eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan ve ailesi hakkında, bazı ispatlanamayan iddialarda bulundu.
"FETÖ'NÜN İTBARSIZLAŞTIRMA OPERASYONU"
Yargıtay üyesi Fidan geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada, "Yalan, ortaya atanlar hakkında suç duyuru yapılıyor. Tazminat davası açacağım" dedi. İddiaların ortaya atılmasına sebep olarak ise, "Anayasa Mahkemesi (AYM) adaylığım öncesi FETÖ'nün itibarsızlaştırma operasyonu" şeklinde cevap verdi.
"İSİM BELİRTİLMESE DE HEDEF ALINDI"
Fidan ve eşi Sibel Özalp Fidan, başta Ahmet Şık olmak üzere iddiaların yayınlandığı Evrensel ve Birgün Gazetesi sorumluları hakkında, "hakaret" ve "iftira" suçlamasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Yargıtay üyesi İrfan Fidan'ın avukatı aracılığıyla savcılığa sunulan dilekçede, Ahmet Şık'ın yaptığı paylaşımların her ne kadar isim belirtmeden yapılmışsa da, açık bir şekilde İrfan Fidan'ın hedef aldığı vurgulandı.
AİLE YAŞANTISINDA HİÇ YAŞANMAYAN OLAYLAR, YAŞANMIŞ GİBİ GÖSTERİLDİ
Fidan'ın, söz konusu paylaşımlarla çirkin ithamlara da maruz bırakıldığı anlatılan dilekçede, "Söz konusu bu ifadelerle müvekkilimiz hakkında ağır isnatlarda bulunulmuş, hakaret edilerek onur, şeref ve saygınlığına saldırılmıştır. Yine müvekkilimize iftira atılarak, aile yaşantısında hiç yaşanmamış olaylar yaşanmış gibi gösterilmek suretiyle, müvekkilimiz kamuoyu nezdinde küçük düşürülmeye çalışılmıştır. İlgili gönderileri yayınlayan kişi le birlikte hareket eden kişilerin eylemleri Türk Ceza Kanunu'nda şüphesiz ki suç teşkil etmektedir" denildi.
"ALÇAKÇA İDDİALARIN GERÇEKLİĞİ BULUNMAMAKTADIR"
"Söz konusu gönderiye konu itham ve alçakça iddiaların hiçbir aslı, kaynağı, gerçekliği bulunmamaktadır" denilen dilekçede, haberin gerçekliğine bakılmaksızın araştırılmadan sırf Fidan'ın onur ve saygınlığını zedelemek için haber adı altında Evrensel ve Birgün Gazetelerinde paylaşıldığı anlatıldı. Dilekçede, basın meslek ilkelerine aykırı hareket ederek, soruşturulmaksızın ve doğruluğuna emin olunmaksızın iddiaların yayınlandığı belirtilerek, "Pervasızca ve zarar verme kastı ile gerçek dışı haberlerin kamuoyuna bu şekilde aksettirilmesi, müvekkilimizin şahsına yapılmış bir saldırı olduğu gibi, gazetecilik kurumuna da yakışmayan bir harekettir" ifadeleri kullanıldı.
"AYM SEÇİMİ İÇİN KARALAMA KAMPANYASI"
Şık'ın geçmişte yargılandığı kimi davalarda İrfan Fidan'ın savcı olarak görev yapmasının, Şık'ın işlediği bu suçun altında yatan sebep olduğu vurgulanan dilekçede, "Yargıtay üyesi olan müvekkilimiz İrfan Fidan'ın 2021 Ocak ayında boşalacak Anayasa Mahkemesi üyeliği için Yargıtay Genel Kurulunca yapılacak seçimde aday olduğunu açıklamış olmasıdır. Bu asılsız haber ve twitter mesajlarının zamanlaması, müvekkilimizin Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilmemesi için yapılan karalama kampanyasının bir parçasıdır" denildi.
"ÇAMUR AT İZİ KALSIN"
Dilekçede, " 'Çamur at izi kalsın', 'Ateş olmayan yerden duman çıkmaz' yaklaşımı ile hareket edilmiş ve karalama yapılırken de müvekkilimizin şeref ve saygınlığına çok ağır bir şekilde saldırılmıştır. Müvekkilimizin AYM üyeliğine adaylığını açıklamış olması, müvekkilimizi işbu algı operasyonunun hedefi haline getirmiştir" ifadeleri yer aldı.
EŞİ DE ŞİKAYETÇİ OLDU
Fidan'ın eşi Sibel Özalp Fidan'ın da aynı suçlamalarla yaptığı suç duyurusunda, Ahmet Şık'ın paylaşımlarıyla Yargıtay üyesi olan eşi İrfan Fidan'ın hedef alındığı vurgulandı. Fidan dilekçesinde şu ifadeler yer aldı: "Şahsım hakkında da yalan yanlış iftiralar ortaya atılmış durumdadır. Söz konusu gönderide her ne kadar eşimin adı geçmese de eşimin kastedildiği herkesin malumudur.
"İDDİALAR HAYAL ÜRÜNÜDÜR"
Suça konu haberde, eşimle aramızda kavga çıktığı, eşimin tarafıma şiddet uyguladığı, darp raporu aldığım ve akabinde eşim hakkında şikayette bulunduğum belirtilmiştir. Bu haberde yer alan tüm hususlar kesinlikle gerçek dışı ve hayal ürünüdür. Bu hayal ürünü kurmaca beyanlar son derece yakışıksız ve çirkin ithamlardır. Şahsım üzerinden yalan yanlış haber yapılarak, asla gerçekleşmemiş olaylar sanki yaşanmış gibi gösterilmekle tarafım rencide edilmektedir. Gerçeğe aykırı bir habere tarafım alet edilmeye çalışılmıştır. Bu saygısızca beyanların hiçbir aslı, kaynağı ve gerçekliği bulunmamaktadır. Bu itham ve ifadelerle tarafıma ve aile yaşantıma hakaret edilerek onur, şeref ve saygınlığıma saldırılmış durumdadır. Leke sürmek bu kadar kolay olmamalıdır.
"MESLEK YAŞANTIMDA DA KÜÇÜK DÜŞÜRÜLDÜM"
Öğretmen olarak kutsal bir görevi ifa etmekteyim. Ancak işbu asılsız haberle mesleki yaşantımda da küçük düşürülmüş ve toplum nezdinde aşağılanmış durumdayım. Tarafım bu gerçek dışı, saygısız haberde güçsüz ve darp olayının mağduru olarak gösterilmeye çalışılmıştır. Bu durumun tarafımı ne kadar rencide ettiği ortadadır. Bu ülkeye hizmet için işbu kutsal görevleri ifa eden bizlerin bu kadar ağır saldırıya maruz bırakılması hiçbir şekilde kabul edilebilir nitelikte değildir."