Avukat Mustafa Doğan İnal; Oda TV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Oda TV Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu ve Cumhuriyet Gazetesi hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
KEMAL KILIÇDAROĞLU'NA MANEVİ TAZMİNAT DAVASI
Mustafa Doğan İnal hakkında yalan ve iftirada bulunan, hukuka aykırı olarak şahsını hedef alan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında da 100.000 TL'lik manevi tazminat davası açtı.
İnal'ın; Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu ve Cumhuriyet Gazetesi'ne de 100.000 TL'lik manevi tazminat davası açtığı öğrenildi.
İNAL: "MONTAJ, UYDURMA VE SAHTE GİZLİ KAYITLARLA KİŞİ ÖZGÜRLÜĞÜNE SALDIRI"
Mustafa Doğan İnal; Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu'nun hukuka aykırı bir şekilde elde edilen ve Türkiye'nin yakın tarihinde FETÖ terör örgütünün şahsında vücut bulan montaj, uydurma ve sahte gizli kayıtlarla kişi özgürlüğü ve güvenliğini tehdit ettiğini söyledi, Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu'nun cezalandırılmasını istedi.
"İTİBAR SUİKASTI…"
Suç duyurusunda; "Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan'ın televizyon kanallarında, basılı, süreli yada süresiz yayınlarda konuyu gündemleştirerek, tıpkı geçmişte 17/25 Aralık kumpas girişimlerinde olduğu gibi sözde bir takım ses kayıtları, ortam dinlemeleri, usulsüz elde edilen deliller gibi, FETÖ yöntemleriyle ve bu yöntemleri benimseyerek, toplumda dürüst ve ilkeli gazetecilik adı altında hukuksuz faaliyetlerini maskeleyen bir tarzla müvekkil Mustafa Doğan İnal'a yönelik itibar suikastında bulunmuşlardır" denildi.
İŞTE O SUÇ DUYURUSU
Mustafa Doğan İnal'ın avukatı Ömer Faruk Karagüzel'in Oda TV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve Oda TV Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu hakkında açtığı suç duyurusunda şu ifadeler yer aldı:
YARGI ÜYELERİNE RÜŞVET VERDİĞİ İDDİASI
"Şüpheliler Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan, kitap çıkarmış ve söz konusu kitaptan alınan bazı bölümler Mustafa Doğan İnal aleyhine olacak şekilde 2 Aralık 2020 tarihinden itibaren ulusal medyada birçok yerde haber yapılmıştır. Fetullahçı Terör Örgütünün misyonunu adeta devralarak; dünya görüşleri açısından ve siyaseten karşıt olarak gördükleri etkin ve saygın isimlere itibar suikastına teşebbüsü bir yöntem olarak belirleyen şüpheliler, bu emellerini gerçekleştirebilmek için de haksız, hukuksuz ve gayr-i ahlaki bir şekilde sözde ses kaydı elde ettiklerini iddia etmektedir."
"Söz konusu kitapta iddia edilen ses kaydına ilişkin olayın iddia edilen suçlama ve ithamlar ile en küçük bir ilgisi bulunmamaktadır. Olayın kitapta anlatılma biçimi, okuyucuya verilmeye çalışılan algı ve yorumlar tamamen gerçek dışı uydurma beyanlardır. Hiçbir şart ve koşulda yasadışı elde edildiği anlaşılan ses kaydının kabulü mümkün olmamakla birlikte, ses kaydına konu olduğu iddia edilen olay şu şekilde gerçekleşmiştir:
"Fransız TEFAL (Group SEB) şirketi üçüncü bir başka şirketin borçları nedeni ile hacizlere maruz kalmış, itiraz ve dava süreçlerinin uzaması çeşitli mağduriyetlere neden olmuştur.
Tefal şirketinin talebi, İlk Derece Mahkemesi'nde Tefal şirketinin lehine çıkan karar ile ilgili olarak İstinaf incelemesinin bir an evvel yapılması ve dosyanın ivedilikle incelenmesinden ibarettir. Bir başkasının borcu için sürekli olarak kendisine hacze gelindiğini, yargının ağır işlemesi nedeni ile itiraz ve davaların sürüncemede kalması karşısında telafisi güç zararlara uğradığını ifade eden Tefal, Fransız Büyükelçisi'ne gitmiş, Fransız Büyükelçisi de konu ile ilgili Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'den yargılama süreçlerinin hızlandırılması hususunda yardım talebinde bulunmuştur. Söz konusu yardım talebinin içeriği, adil yargılanma ilkesi kapsamında yavaş ve ağır işleyen inceleme süreçlerinde hak kayıplarının önüne geçmek ve sonucu ne olursa olsun hızlı bir inceleme yapılması, incelemenin öne alınması taleplerinin dikkate alınması ile sınırlı olmuştur. Zira, Fransız Büyükelçisinin aradığı tarihe kadar yerel mahkeme zaten bu konuda Tefal lehine bir karar vermiş olup, dosya istinaf incelemesindedir.
"Fransız Büyükelçisinin talebi sonrasında Sayın Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi konuyu müvekkilim Avukat Mustafa Doğan İnal'a aktarmış, bu konuda hukuki olarak yardımda bulunmasını rica etmiştir. Gerek sayın Bakan ile gerek müvekkil ile TEFAL adına iletişime geçen TEFAL'DE dönemin CFO'su olan şüpheli Mustafa KILIÇ'tır. Tefal adına yardım talepleri bu kişiden gelmiştir."
"Müvekkil ile yapılan tüm görüşmelerde gerek TEFAL'in o dönemdeki CFO'su Mustafa Kılıç gerekse avukatları Avulat Koray Söğüt hazır bulunmuştur. Yapılan görüşmelerde müvekkile bu dosyada avukatlık yapması ve kendisi ile çalışılabileceği bizzat Tefal'in Fransız CEO'su tarafından teklif edilmiştir.
"Müvekkilim Tefal'in çok iyi avukatlarla çalıştığını, dosyada zaten yapılması gereken tüm iş ve işlemlerin yapıldığını, kendisi ile çalışılmasına gerek bulunmadığını ifade etmiş, Tefal'in avukatlık veya danışmanlık yapılması ve ücret ödenmesi tekliflerini tamamen reddetmiştir. Müvekkil bu dosyalarda veya başka dosyalarda Tefal'in avukatı, danışmanı vb. hiçbir görev almadığı gibi hiçbir ödeme de almamıştır."
"Müvekkil, yargının ağır işlemesi nedeni ile bir mağduriyet oluşmaması için Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ve Fransız Büyükelçisi ricası ile sadece istinaf incelemesinin gecikmeksizin yapılması talebinde bulunmuştur. Bunun dışında müvekkilin söz konusu uyuşmazlık ile ilgili en küçük bir rolü, görevi ve faaliyeti bulunmamaktadır."
"Dikkat edilecek olursa İlk Derece Mahkemesi'nde TEFAL şirketi lehine çıkan karar sonrası dosya Bölge Adliye Mahkemesi'ne gitmiş ve çok uzun bir süre bu dosya İstinaf incelemesinden geçmediği ve nihayete ermediği için müvekkil Mustafa Doğan İnal'dan hukuki destek talebinde bulunulmuştur. İddia edildiği gibi bir kararın bozulması veya bozdurulması kesinlikle söz konusu değildir."
"Tefal'den Mustafa Kılıç (eski CFO), Tefal'in Fransız CEO'su ve Tefal'in avukatı Av. Koray Söğüt ile müvekkil ofisinde görüşülmüş, müvekkil Mustafa Doğan İnal bu konuda dosyaların erken incelenmesi için yaşanan mağduriyetin sona erdirilmesi için Bölge Adliye Mahkemesi ile görüşeceğini ancak hiçbir şekilde dosyadan verilecek karar ile ilgili yani dosya esasına ilişkin bir talepte bulunulamayacağını ifade etmiştir.. Hatta, Bölge Adliye Mahkemesi ilgilileriyle yapılacak görüşmede kendilerinin de olmasını şeffaf ve açık bir görüşme yapılmasını, taleplerini de orada açıkça belirtmelerini bizzat kendisi istemiştir."
"Müvekkil İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Hayri Kaynar'dan randevu talep etmiş; söz konusu görüşmede müvekkil, Tefal'in o dönem CFO'su Mustafa Kılıç, Fransız CEO Emmanuel Serot, Tefal'in Avukatı Koray Söğüt hazır bulunmuştur. Bunun dışında istinaf incelemesi yapan heyet ile hiçbir zaman ve kesinlikle bir görüşme yapılmamıştır."
"Bunun üzerine, ses kaydı olduğu iddia edilen görüşme gerçekleştirilmiş, Tefal adına gelen ve süreci bizzat takip eden eski CFO Mustafa Kılıç, Fransız CEO Emmanuel Serot ve TEFAL'in avukatı Koray Söğüt dosyalarının erken incelenmesi için talepte bulunmuştur. Avukat Mustafa Doğan İnal'ın dosyaların erken incelenmesine ilişkin anılan görüşme için randevu almak dışında dosyanın esasına ilişkin en küçük bir talebi, sözü, eylemi olmamıştır, olamaz. Bu görüşmede altı kişi mevcuttur."
"Şikayete konu kitapta ses kaydının bizzat 'eski CFO Mustafa Kılıç' tarafından adliyede komisyon başkanının odasında kayda alındığı açıkça ifade ve iddia edilmektedir. İçeriğinin ne olduğunu bilmediğimiz hukuksuz gerçekleştirilen bir ortam dinlemesi kaydı bulunması halinde bunun dosyaya alınması Başsavcılığın hukuka ve ahlaka aykırı bu komploya karşı tüm delilleri toplaması işbu şikâyet açısından önem arz etmektedir."
"TEFAL'in yaşamış olduğu sorunun çözülmesi için TEFAL adına gerekli görüşmeleri yapan Mustafa Kılıç, ilerleyen zamanlarda TEFAL yönetimi ile ihtilafa düşmüş ve TEFAL'den ayrılmıştır. TEFAL'den ayrıldıktan sonra olağan bir görüşmeyi gizli bir görüşme gibi göstererek ses kaydı aldığı iddia edilmektedir. Aynı şekilde, Mustafa Kılıç'ın iddia edilen ses kaydını söz konusu dosyada TEFAL'in karşı tarafı olan Yangın söndürme firmasının avukatı Av. Merve Anlaş'a verdiği iddia edilmektedir.
"Merve Anlaş'ın ise hukuka aykırı elde edilmiş bu ses kaydını kitabın yazarlarına verdiği iddia edilmektedir. Ses kaydı yapıldığı iddia edilen olayda en küçük bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ancak kitapta ve haberde söz konusu olay ve ses kaydı:
• Yargı üyelerine para verildiği iddiası ile
• Mahkemeleri bağlama iddiası ile
• Daha önce verilen kararların nasıl bozulacağının konuşulduğu iddiası ile
• Fransız şirketini Türk Alacaklılardan kurtarma iddiası,
• Gerekçeli karar yazılmadan önce avukatlara gösterilmesi iddiası,
• Bu kararı aldırdım iddiası
ile birlikte yer almaktadır. Bu iddiaların tamamı uydurma olup müvekkil Avukat Mustafa Doğan İnal'ı kamuoyunun husumetine maruz bırakmaktan, toplum önünde küçük düşürerek aşağılamaktan başka bir amaç taşımamaktadır."
"TCK 133/2 ve 3. bendlerinde karşılığını bulan izinsiz şekilde kayda almak suretiyle işlenmiş olan suçla ilgili olarak, iştirak halinde işleyen tüm şüphelilerin ayrı ayrı cezalandırılması ve yine kitapta geçen isnad edilen fiiller nedeni ile hakaret ve iftira suçunu işleyen tüm şüphelilerin cezalandırılması gerekmektedir."
"Şikayet konusu kitaptaki iddialara göre; yasadışı kayda alan Mustafa Kılıç, yasa dışı kaydın yayılmasına aracılık eden Merve Anlaş, basın yolu ile yasadışı kaydı kamuoyunun gündemine taşıyan kitabın yazarları Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu ile yayınevinin sorumlu müdürü Enis Batur iştirak halinde bu suçu işlemişlerdir. Burada korunması gereken hukuksal değer içeriğin ne olduğundan ziyade hukuka aykırı bir şekilde elde edilen ve Türkiye'nin yakın tarihinde FETÖ terör örgütünün şahsında vücut bulan montaj, uydurma ve sahte gizli kayıtlarla kişi özgürlüğü ve güvenliğini tehdit eden bu eylemlerin cezalandırılmasıdır. Hiçbir surette kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkil bahsi geçen konuşmada en ufak bir ahlak ve hukuk dışı bir cümle kullanmamıştır. Bu nedenle iddiaya konu FETÖ usulü bu kaydın dosyaya celbedilmesi de önem arz etmektedir."
İBB'DEN 15 MİLYON VEKALET ÜCRETİ ALDI İDDİASI
"Avukat Mustafa Doğan İnal'ın kitapta geçtiği şekliyle İBB'den 15 milyon vekalet ücreti aldığı, bu ücretin yasal olmayan yollardan yapıldığı iddiası Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan tarafından ortaya atılmıştır.
"Müvekkil Avukat Mustafa Doğan İnal, kitapta bahsedildiğinin aksine halen İstanbul Büyükşehir Belediyesi avukatlığını yapmaktadır."
"Göreve yeni seçilen İBB Başkanı ve yönetimi müvekkilim Avukat Mustafa Doğan İnal'ı azletmemiş, halen kendisiyle resmi avukatlık bağını sürdürmektedir. Kurumla yapılan sözleşme kapsamında halen müvekkilce dava dosyaları takip edilmekte, Büyükşehir Belediyesi adına duruşmalara katılım sağlanmaya devam edilmektedir."
"Dava konusu kitapta bahsedildiğinin aksine, avukatlık sözleşmesi kapsamında Büyükşehir Belediyesi'nden peşin olarak herhangi bir ücret alınmamıştır."
"Müvekkilin İBB adına takip ettiği davalarda yalnızca İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin elde etmiş olduğu menfaatin yüzde 1'inin vekalet ücreti olarak müvekkile ödenmesi kararlaştırılmış olup, tüm ödemeler de bu kapsamda yapılmıştır."
"Yasal denetime açık ve hukuka uygun bir vekalet ilişkisi mevcutken, üstüne üstlük Sayıştay denetiminden de geçmiş bir sözleşmeye dayanan vekalet ücreti, haksız bir kazanç gibi gösterilerek müvekkili karalama amacıyla bağlamından koparılarak kamuoyuna servis edilmiştir. Haksız bir biçimde menfaat elde etmiş gibi gösterilen müvekkil, kamuoyunun husumetine kasıtlı olarak maruz bırakılmak suretiyle kişilik hakları saldırıya uğramış; usulsüz bir takım iş ve işlemlerin içerisinde yer aldığı iftirasıyla karşı karşıya bırakılmıştır."
"Müvekkil hakkında ortaya atılan iddialardan hiçbirinde hukuka ve ahlaka aykırı hareket etmemiştir. Hiçbir kişiye rüşvet vermemiş, usulsüz ve gayri ahlaki hiçbir işin içerisinde bulunmamıştır, bulunamaz."
"Tefal adına bizzat işleri takip eden Mustafa Kılıç'ın gayet tabi ve insani olarak yapılan görüşmeleri hukuka aykırı olarak kaydetmesi, avukat olan diğer davalının hiçbir anlamı olmayan hukuka aykırı ses kaydını hukuka aykırı olarak kullanması müvekkilin kişilik haklarını ağır şekilde ihlal etmiştir. Davaya konu edilen kitabın yazarları Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan hep yaptıkları gibi yalan uydurmaya doymayan, gazetecilik meslek etiğini hiçe sayan, yalan ve saptırmayla kamuoyunu çalkalayarak toplumda kaos, fitne, panik üretme gayretinde olan isimlerdir. Müvekkil Avukat Mustafa Doğan İnal, mevcut hukuki uyuşmazlık üzerinden hiçbir maddi menfaat, gelir temin etmemesine, hukuki danışmanlık ücreti alabilecekken almamasına rağmen üzerine atılan bu suçlamalar kişilik haklarına ağır saldırı teşkil eden eylemlerdir."
"Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan'ın televizyon kanallarında, basılı, süreli yada süresiz yayınlarda konuyu gündemleştirerek, tıpkı geçmişte 17/25 Aralık kumpas girişimlerinde olduğu gibi sözde bir takım ses kayıtları, ortam dinlemeleri, usulsüz elde edilen deliller gibi, FETÖ yöntemleriyle ve bu yöntemleri benimseyerek, toplumda dürüst ve ilkeli gazetecilik adı altında hukuksuz faaliyetlerini maskeleyen bir tarzla müvekkile yönelik itibar suikastında bulunmuşlardır."