Ünlü müzisyen Kamil Emre Güvener, 14 Eylül 2017'de altı aydır ayrı yaşadığı eşi Zerrin Demir Güvener'in Kağıthane'deki evine gitmişti. Evde bulunan baldızıyla birlikte eşini vurduğu iddia edilen Güvener, çifte cinayet ardından intihara kalkışmıştı. Müzisyenin eşi ve baldızı kaldırıldıkları hastanede hayatını kaybetmiş, Kamil Emre Güvener ise kaldırıldığı hastanede tedavi altına alınmıştı. Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, Güvener, 20 gün sonra yoğun bakımda kalmıştı.
BERAATİNİ İSTEDİ
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamada tutuklu Emre Güvener savunmasında, "Ben işlediğim iddia edilen suçları işleyip işlemediğimi hatırlamıyorum" demişti. Güvener, lokantada çalıştığı ve üzerimde yüklü miktarda para bulundurduğu için yanımda tabanca taşıdığını, bu nedenle eve tabancalı gittiğini öne sürmüştü. Güvener, "Olay günü eşimin yanına mahkeme kağıdını vermek için gittim. Başka bir amacım yoktu. Ben bu suçu işlemişsem herkesten özür dilerim. Ancak dediğim gibi olayı hatırlamıyorum. Eğer gerçekten bu suçu işlemişsem çok pişmanım. Benim tahminim orada başka türlü olaylar olmuş olabilir. Kayınbiraderimin olay günü salona bile girmeden evden kaçmasına anlam veremiyorum. Benim sağlık durumum cezaevi şartlarına uygun değildir. Kurşunun çıktığı yerden sürekli sıvı kaybı yaşamaktayım. Beraatımı ve tahliyeme karar verilmesini talep ederim" demişti.
CEZAİ EHLİYETİ RAPORU İSTENDİ
Mahkeme heyeti, sanık Emre Güvener hakkında eşi Zerrin Demir Güvener'i be baldızı Betül Demir'i kasten öldürme ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmişti. Kriminal inceleme raporunda, olayda kullanılan silahta Emre Güvener'e ait atış artığına ve silahtaki parmak izine rastlanmadığı belirtilmişti. Raporla birlikte karara itiraz eden Güvener'in yargılandığı dosya, Yargıtay'a gönderilmişti. Yargıtay, kararı bozarak olay öncesinde psikolojik tedavi gören ve raporları bulunan Güvener'in adli tıpa sevk edilip cezai ehliyetine ilişkin raporun alınmasına karar verdi.
AKLI DENGESİ YERİNDE
Geçtiğimiz gün Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, Güvener'in adli tıp kurumundan alınan raporunda, cezai sorumluluğunun, hareket ve özgürlüğünü kısıtlayacak herhangi bir bulguya rastlanmadığı ifade edildi. Yargıtay tarafında bozulan davada tekrardan karar çıktı. Akli dengesi yerinde olan Güvener'in tutukluluk halinin devamına, müebbet hapis cezasına kararı verildi.