SABAH'a açıklama yapan Shaikh, Türkiye ve Dünya Sağlık Örgütü arasındaki işbirliğinin çok iyi olduğunu söyledi. Shaikh, "Dünya Sağlık Örgütü ve Türkiye Sağlık Bakanlığı olarak salgın öncesinde, salgın sırasında mükemmel bir iletişim ve işbirliğine sahibiz, bu devam edecek. Bölge Direktörümüz Kluge, son 6 ayda iki kez Türkiye'ye geldi ve Avrupa'nın Türkiye'ye verdiği önemi vurgulayarak güçlü bir işbirliğinin olduğunu belirtti. Türkiye' de ve diğer tüm ülkelerdeki gibi Sağlık Bakanları ellerinden geleni yapıyor. Aşının gelmesi maskeyi, fiziksel mesafeyi ve hijyeni bırakacağımız anlamına gelmiyor. Nüfusun çoğunluğu için aşı büyük olasılıkla 2021'in sonunda mevcut olacak" şeklinde konuştu.
YÜZDE 60'I AŞILARSAK KONTROL EDEBİLİRİZ
Öncelikli grupları aşılayarak salgının akut yayılmasını engelleyebileceklerini kaydeden Shaikh, " 2021'in ikinci yarısında daha fazla aşı mevcut oldukça gevşemeye başlayacağımızı ve rahatlamaya başlayacağımızı tahmin ediyoruz. Ancak o zaman bile maskeye, fiziksel mesafeye ve kişisel hijyene önem devam edecek. Başlangıçta hiçbir ülkenin tüm popülasyonunu aşılamaya yetecek kadar aşıya sahip olmayacağını görüyorsunuz. Aşının ilk dozları mevcut olduğunda öncelik sağlık çalışanları, yaşlılar ve kronik hastalığa sahip kişiler olacak. Nüfusun yüzde 60 veya yüzde 70'ini aşılayabilirsek o zaman virüsün ülke içinde önemli ölçüde yayılmasını kontrol edebileceğini umuyoruz. İlk etapta öncelikli grupları aşılayarak salgının şu anda çok kritik olan akut yayılmasını engelleyebiliriz. Çünkü giderek daha fazla vaka görülüyor ve hastaneye kaldırılıyor. Böylece sağlık sistemi üzerindeki yükü azaltabiliriz" ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE BİRÇOK ÜLKEYE YARDIM ETTİ
Türkiye'nin yerli aşısıyla fark yaratacağını kaydeden Shaikh sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye, bilimsel potansiyeli bakımından kendi araştırma ve geliştirme faaliyetlerini yürütebilecek kapasitede. Türkiye'de üretilen bir aşı hem Türk halkı adına hem de Türkiye'nin desteklediği ülkeler adına güzel bir gelişme olacak. Türkiye, daha öncesinde de Kovid-19 ile mücadele için birçok ülkeye malzeme göndermişti. Bu nedenle aşıyı ürettiğinde Türkiye, yeniden küresel dayanışmasıyla dünya çapında rol üstlenecek."