24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutlamak isteyen öğretmenler, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sözleriyle şok yaşadı.
"Hala bu hükümetin peşinden giden öğretmen varsa ben ona öğretmen demem" sözleriyle dikkat çeken Kıkıçdaroğlu'na birçok öğretmenden tepki geldi. Eğitim-Bir-Sen'in yargıya taşıyacağı ifadeler hakkında öğretmenlerden açıklamalar:
Zonguldak Merkez, Zonguldak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Tarih Öğretmeni Kamuran Aşkar, Kılıçdaroğlu'nun sözleriyle ilgili yaptığı açıklamada; "Sayın Ana Muhalefet Lideri Kemal Kılıçoğlu'nun 24 Kasım Öğretmenler gününde öğretmenlere yönelik olarak söylediği sözlerini şiddetle kınıyorum" diyerek şunları söyledi:
"Ana Muhalefet Partisi liderinin görevi öğretmenleri kamplaştırmak ayrıştırmak değil birleştirerek bütünleştirmektir. Öğretmenler siyasi görüşlerinden dolayı kesinlikle ötekileştirilmemeli, hele de bunu ana muhalefet genel başkanı asla yapmamalı. Demokrasinin olmazsa olmazı farklı siyasi görüşlerin bir arada yaşayabilmesidir. Bu kapsamda Türkiye'deki 1 milyon öğretmenimizden ülkenin bölünmez bütünlüğüne zarar vermediği sürece istedikleri siyasi partiye oy verebilirler"
"TÜM ÖĞRETMENLERDEN ÖZÜR DİLEMELİDİR"
Zonguldak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Teknik Öğretmeni Şahin Ören, "Sayın Kılıçdaroğlu'nun ifade ettiği "hala bu hükümetin peşinden giden öğretmen varsa ben bunlara öğretmen demem" ifadesi en basit tabirle talihsiz bir açıklamaydı" diyerek şöyle konuştu:
"İnsanlar ve bu toplumun içerisinde ciddi bir topluluk olan öğretmen camiası bunları hak etmemektedir. Atatürk, Cumhuriyeti insanlar fikirlerine hür olarak ifade etsinler diye kurmuştur. Atatürkçü olduğunu iddia eden bir partinin genel başkanı öğretmen camiasından özür dilemelidir. Öğretmenler fakülte bitirmiş, yarına çocuklarımızı hazırlayan mümtaz şahsiyetlerdir. Özellikle Öğretmenler Günü'nde böyle bir açıklamanın yapılmış olması hem vahim hem de düşündürücüdür. Sayın Kılıçdaroğlu'nu camiamızdan özür dilemeye davet ediyorum. İster bu hükümet olur ister başka hükümet olur öğretmen dilediğine oy verir. Birinde bulamadığı özellikleri ve hizmetleri diğerinde bulabilir. O zaman adama sormazlar mı? 'Sizin zamanınızda öğretmenlere ne verdiniz' diye? Hafızalarımız hala taze, zihniyetinizin iktidar veya iktidar olduğu dönemlerde kamusal alandan tutun… Başörtülülerin derse girememesi… Öğretmenlerin fakirleşmesi… Hatta batı çalışma grupları kurarak insanların fişlenmesine, Cuma namazına gidenlerin bile korkarak gittiği günleri unutmadık. Şimdiye kadar mevcut hükümete hep muhalif durduk. Öğretmenlerin özlük hakları noktasında muhalif duruşumuz yine devam edecektir. Ama saygısızlığa tahammülümüz yoktur."
"LİMON SATAN ÖĞRETMENLERİ UNUTMADIK"
Öğretmen Vedat Sağlam, CHP'nin iktidar olduğu dönemde öğretmenlerin halini hatırlatarak; limon satan, taksicilik yapan, amelelik yapan öğretmenleri unutmadıklarını dile getirdi.
Öğretmen Sağlam; "Öğretmenler olarak eskiye oranla şuan güzel bir noktadayız. Koronavirüs nedeniyle tüm dünya ekonomik krizlerle boğuşurken, bizim ülkemizde bundan nasibini aldı. Bu durumdan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisine vazife çıkararak öğretmenleri kendi safhasına çekme gayretini görüyor ve reddediyoruz. Biz CHP'nin zulüm iktidarını özlemiyoruz. Çünkü özgürlük, maddiyattan çok daha önemlidir. Biz o dönemde özgür değildik. Siyasi, ekonomik ve ideolojik baskı altındaydık. Bir öğretmen olarak CHP liderinin talihsiz açıklamalarını kınıyorum." dedi.
Öğretmen Veysel Topal ise şöyle konuştu: "Eğitim için canla başla mücadele veren bu pandemi sürecinde bile uzaktan eğitimle öğrencilerini yalnız bırakmayan öğretmenlerimize hem de öğretmenler gününde böyle bir kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı ithamlarda bulunan Kılıçdaroğlunun açıklamaları şok etkisi yapmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu tüm öğretmenlerden derhal özür dilemelidir."
"AHLAKSIZ AÇIKLAMA"
Öğretmen Erkan Sönmez; "Öğretmenlerimizi bırakalım da kendi siyasi ve dünya görüşlerini kendileri belirlesinler. Kılıçdaroğlu tarafından yapılan bu ahlaksız açıklama öğretmenlerimizi rencide etmiştir. Biz öğretmenler okula adım attığımız anda fikrimizi ve siyasi görüşümüzü dışarıda bırakırız" şeklinde konuştu.
Okul Müdürü Yakup Öz, "Çok yanlış bir cümle, kınıyorum. Kişinin siyasi görüşü kendine saklıdır, iradesi vardır. Hiçbir siyasi liderin göstermesiyle oy vermez. Bizler topluma faydalı bireyler yetiştiriyoruz. Bizleri siyasetin içine çekmesinler" ifadelerini kullandı.