MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bahçeli özetle şöyle dedi:
PİS ELLERİNİZİ ÇEKİN: Fitneciler uykusundan uyandı. Konu fitne oldu mu bunlar yılan gibi başını kaldırır, saklandıkları delikten ortaya saçılırlar. Nifak çıkaranlar korkakça hayat sürenlerdir. Cumhur İttifakı siyaseti pazarlık üzerine inşa etmemiştir. Cumhur İttifakı, cumhurun şeref nişanesi, Cumhuriyetimizin kuruluş ruhunun nigehbanıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızla hukukumuz Türkiye düşmanlarının kafalarının almayacağı kadar tutarlı, dengeli, hesapsız, plansız, ilkeli, karşılıklı hürmet ve muhabbete dayalıdır. Cumhur İttifakı; cukka ittifakı değildir, curcuna ittifakı değildir, çukur ittifakı değildir, çuval ittifakı değildir, çuvallamış bir ittifak hiç değildir. Mülevves niyet sahiplerine diyorim ki o pis ellerinizi ve nifak saçan dillerinizi Cumhur İttifakı'ndan derhal çekiniz, size buradan kemik çıkmaz. Cumhur İttifakı yaşayacaktır, reformları birbiri ardına hayata geçirecektir.
AHLAKSIZ BİR TERTİP: AB tarafından tek yanlı yürütülen, maksat ve muhtevası oldukça şüpheli olan İrini Harekâtı'nda görev alan bir Alman firkateyni, Türkiye'den Libya'ya boya ve insani yardım malzemesi taşıyan Türk bayraklı bir ticaret gemisine dostane olmayan ve korsanca bir müdahalede bulunmuştur. Özellikle kaptanın başına silahlı askerin dikilmesi eşkıyalıktır, ahlaksız bir tertiptir.
HANGI AKLIN ÜRÜNÜ: Bülent Arınç Türkiye'ye kim tuzak kurmuşsa, Cumhur İttifakı'na kimler hasımsa, iç barış ve huzur ortamını kimler bozmak istiyorsa onlara muhabbetle yaklaşmaktadır. Gezi olaylarının sponsoru olan Sorosçu Osman Kavala'nın, özgürlükçü düşünerek serbest kalmasını gündeme getirmek hangi akıl ve mantığın ürünüdür?
VİRÜS KADAR TEHLİKELİ: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın bulaşıcı hastalık kaynaklı vefatlarla ilgili Sağlık Bakanlığı'nı tekzip eden laçka ve layüsel açıklamalarının itibar edilecek hiçbir yanı yoktur. Böylesi bir dönemde bile siyasi çıkar peşinde koşmak, devlet ile vatandaş arasında güvensizlik oluşturmaya çalışmak gafilce bir yaklaşımdır. Sağlık Bakanımız canını dişine takıp geceli gündüzlü mücadele ederken belediye işlerinden başka her şeye dil uzatan, her konuda görüş bildiren bu kendini bilmezin maksadı nedir? Kovid-19'la mücadeleye gölge düşürmek, tutarsızlık varmış gibi göstermeye çalışmak, yalan-yanlış bilgilerin paylaşıldığını ima ve iddia etmek virüs kadar tehlikeli bir siyaset kofluğudur.
ADAM OLAMADI: Ali Babacan her kararın Ankara'dan alınamayacağını, yeni bir vatandaşlık tanımına ihtiyaç olduğunu zırvalıyor. İşbirlikçi ve iradesiz Serok Ahmet ise Siirt'ten bize Kürtçe cevap veriyor. Ah serok ah, özgüveni falan bırak, herkes adam oldu da, bir sen olamadın, bu gidişle olman da imkânsızdır. ANKARA
KILIÇDAROĞLU TERÖRİSTLERE BAKSIN
KILIÇDAROĞLU'NUN Alaattin Çakıcı'ya mafya lideri, yeraltı dünyasının karanlık yüzü demesi bizim nezdimizde yok hükmündedir. Çakıcı, bebeklere kurşun sıkmadı, karakolları ateşe vermedi, askerimize, polisimize silah çekmedi, yollara mayın döşemedi, millete ve vatana ihanet etmedi. Ülkücüden mafya, mafyadan da ülkücü olmaz, olamaz. Kılıçdaroğlu eğer mafya görmek, mafyayla tanışmak istiyorsa birlikte yol yürüdüğü, birlikte anayasa hazırladığı teröristlere baksın, onların yüz hatlarını dikkatle incelesin. Kılıçdaroğlu'na göre, terörist Demirtaş hakkındaki iddianameleri bir madalya olarak göğsünde taşımalıdır. İP Başkanı'nın evine de kahvaltıya gidebilecektir. Peki, asıl mafya, asıl yeraltı dünyasının elemanı Demirtaş değil midir? Kılıçdaroğlu hakkında üç değerli arkadaşımızın hazırlayıp Cumhuriyet Savcılığı'na bildirdiği şikayet dilekçesinin fezleke olarak TBMM'ye gelmesi önemli. Acil beklentimiz, Kılıçdaroğlu hakkındaki fezlekenin genel kurula kısa süre içinde intikal etmesi ve karara bağlanmasıdır.