Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, bazı tutuklu sanıklar, sanık ve müşteki avukatları katıldı. Tutuklu bazı sanıklarla ise bulundukları cezaevinden video konferans sistemiyle bağlantı kuruldu.
Duruşmada huzurda bulunan ve bağlantı kurulan sanıklara Yargıtayın bozma ilamına karşı beyanları soruldu.
Sanık Mazlum İçli, işlemediği bir suç nedeniyle cezalandırıldığını iddia etti.
Önceki savunmasında da olay yerinde olmadığını belirttiğini hatırlatan İçli, "O tarihte Diyarbakır'da bir köyde düğündeydim. Ben müzisyenim. Ya bayramda ya da bayramdan bir gün sonra babam ve kardeşlerimle Diyarbakır'dan ayrıldım ve günlerce Diyarbakır'a gitmedim. Bozma ilamını kabul etmiyorum." diye konuştu.
Sanık avukatı Mahsuni Karaman da müvekkilinin olaylar sırasında bir düğünde bulunduğuna ilişkin görüntüler olduğunu ifade etti.
Hakkındaki beraat hükmü bozulan Hüseyin Okçu, "Eski medrese mezunu biriyim. Yemin ederim, olaylarla ilgim yok. O gün Hatay Erzin'deydim. Bozma ilamını kabul etmiyorum." dedi.
Sanık Yılmaz Oğurlu, eski savunmalarını tekrarladığını bildirdi. Sanık Ferdi Gül de "Adaletin olmadığı yerde söyleyecek bir şey yoktur. Adalet istiyorum." ifadelerini kullandı. Ali Kaya ise suçsuz olduğunu savundu ve bozma ilamını kabul etmediğini söyledi.
Müşteki avukatlarından Murat Sadak, şunları kaydetti:
"Düğündeki görüntünün Mazlum İçli'ye ait olmadığını iddia etmedik. Biz düğünün farklı bir tarihte olduğunu söylüyoruz. 6-7 Ekim olaylarında Diyarbakır ateşe çevrilmiş bir şehirdir. Böyle bir dönemde düğün yapıldığı Kürt'ün örf ve adetinde görülmemiştir. Bir senaryoya göre ifadeler yeniden oluşturulmaya çalışılmaktadır. Delilere göre Hüseyin Okçu'nun fail olduğu ilk günden beri ortadaydı. Yargıtayın bozma ilamı içeriği de dikkate alınarak Hüseyin Okçu'nun tutuklanmasını talep ediyoruz."
Mahkeme heyeti, Cumhuriyet savcısının da görüşü doğrultusunda, Mazlum İçli yönünden düğün sahibi ve muhtarın, Hüseyin Okçu yönünden ise eşi ve kardeşinin tanık olarak dinlenmelerine karar verdi. Hüseyin Okçu'nun tutuklanması talebini bu aşamada reddeden heyet, sanıkların mevcut halinin devamını kararlaştırdı. Bazı görüntülerin bulunup bulunmadığı konusunda Ankara ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılıklarına müzekkere yazılmasına da hükmeden mahkeme, duruşmayı erteledi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Diyarbakır'da 6-7 Ekim 2014'te düzenlenen izinsiz gösterilerde Yasin Börü ve üç arkadaşının öldürülmesiyle ilgili dava Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmüş ve mahkeme 24 Nisan 2017'de hükmünü açıklamıştı.
Aralarında suça sürüklenen çocukların da bulunduğu 41 kişiden 25'i çeşitli hapis cezalarına çarptırılırken 13 kişinin beraatine, o tarihte firari olmaları nedeniyle 3 sanığın dosyalarının ayrılmasına karar verilmişti. Firari sanıklardan Ersin Filizer, 2 Ocak 2018'de Diyarbakır'da yakalanmıştı.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, sanıklardan kasten öldürme suçundan mahkum edilen 24'ü ile Hüseyin Okçu'nun beraatına ilişkin hükmü bozmuştu.
Bozma ilamında Yasin Börü'nün olay tarihinde 18 yaşından küçük olduğuna dikkat çekilerek, "canavarca hisle öldürmek" suçundan mahkum edilen sanıkların bu suçu çocuğa karşı işlediğinin de değerlendirilmesi gerektiği belirtilmişti.
İlamda, Hüseyin Okçu'nun cep telefonu arama kayıtları ve sinyal bilgileri değerlendirilerek Diyarbakır'da bulunup bulunmadığı kesin olarak tespit edilmeden hüküm kurulmasının bozma gerekçesi yapıldığı bildirilmişti.
Ersin Filizer ile firari 2 sanığın yargılanması ise mahkemenin başka bir dosyasında yürütülüyor.