Yiğit Güralp'in filme konu olan hikâyeyi daha önce Kore televizyonlarında yayınlanan belgesellerle birleştirip sunum haline getirerek şirkete kendi projesi olduğunu iddia ederek sinema filmi projesi adı altında anlaşmaya çalıştığı ifade edildi. Güralp ile çalışmaya başlayan şirket bir süre sonra hikâyenin 1950-1953 yılları arasında gerçekleşen Kore Savaşında görevli merhum Süleyman Dilbirliği ile savaş esnasında anne, baba ve tüm ailesini kaybeden Koreli Kim Eunja arasında yaşanan gerçek hayat hikâyesinin MBC adlı televizyon şirketinin yapımı olan belgeselden alıntı olduğunu öğrendi.
PROJENİN SON BULMASINI İSTEMİŞ
Görüntülerden sunum oluşturarak yapım şirketi gezen Güralp, Dijital Yapım Evi şirketi sahibi Mustafa Uslu ile görüşmeye başladı. Yapılan görüşmeler sırasında projesi olduğunu iddia eden Güralp'in hikâye sahibini tanımadığını ve rızasının alınmadığını öğrenince Dilbirliği iletişime geçerek hikâyesini sinema filmine dönüştürmek istediklerini anlattı. Süleyman Dilbirliği bunun üzerine hayat hikâyesinin Yiğit Güralp'ın tarafından sahiplenildiğini, rızası alınmadan kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesiyle projenin son bulmasını istedi.
PROJE SAHİBİ OLDUĞUNU İDDİA ETMİŞTİ
Dijital Yapım sahibi Uslu, hikâye sahibinin rızası olmadan asla hayata geçiremeyeceğini söyledikten sonra harekete geçerek merhum Dilbirliği ile görüşerek Ayla filmi projesi gerekli izin belgelerinin kendilerinin aldığını. Yiğit Güralp'in iddiasının aksine projenin Koreli yapım tarafından yapılan belgeselden alıntı yaparak sahiplenmeye çalıştığını fark edince 'Proje sahibiyim' söylemlerini dikkate almadıkları dile getirildi.
İSTEDİĞİNİ ALAMAYINCA KARALAMAYA BAŞLADI
Projenin biyografiden alıntı olduğunu öğrenen şirket, Yiğit Güralp'in 'Proje sahibiyim' söylemlerini dikkate almayarak aralarındaki sözleşme kapsamında çalışmalarını sürdürmeye devam etti. Yiğit Güralp'in projenin senaristi olduğu için kendilerinden 150 bin lira aldığını bir takım haksız iddia ve talepleri kabul edilmeyince sosyal medya hesabından söz konusu yapım şirketini karalamaya, suçlamaya ve toplum önünde küçük düşürmeye çalıştığını ifade etti. Son olarak yapım şirketi hakkında hakaret içerikli sözlerin paylaşıldığını gerekçesiyle Güralp'e tazminat davası açıldı.