Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen Mevlid-i Nebi Haftası açılış programına katıldı. Erdoğan, yarın gece idrak edilecek Mevlid Kandili'ni tebrik ederek şunları söyledi:
Avrupa ülkelerinde İslam ve Müslüman düşmanlığının adeta veba gibi toplumlara sirayet ettiğini görüyoruz. Müslümanlara ait işyerleri, evler, ibadethaneler, okullar hemen her gün ırkçıların ve faşist grupların saldırısına maruz kalıyor.
Şimdi ben buradan milletime sesleniyorum. Nasıl ki Fransa, Türk markalı mal satın almayın diyorsa, ben de şimdi buradan milletime sesleniyorum, sakın Fransız markalara asla iltifat etmeyin, bunları satın almayın.
Şansölye Merkel'e sesleniyorum. Hani sizde din özgürlüğü vardı, din veya dinini yaşayanlara karşı devletinizin güvencesi vardı? Bir sabah namazında nasıl oluyor da yüzü aşkın polis camiye saldırıyor? Tam tersini bugüne kadar Türkiye'den duydunuz mu, hayır. Çünkü bizde gerçek din özgürlüğü var.
İşte Fransa'da yaşananlar, Charlie Hebdo olayı ve duvarlarda ne yazık ki Fransa'nın akli noktadan kontrole muhtaç olan liderinin teşvikiyle bu saldırılar yapılmaya başlandı. İslam ve Müslüman düşmanlığı kimi Avrupa ülkelerinde bizzat devlet başkanı seviyesinde teşvik edilen, desteklenen bir politika haline gelmiştir. Siz gerçek manada faşistsiniz, Nazi'nin zincir halkalarısınız.
Batılı siyasetçiler başarısızlıklarını Müslümanları hedef haline getirerek örtmeye çabalıyor. Salgının sebep olduğu ekonomik sıkıntıların faturası bile Müslümanlara ve göçmenlere kesilmeye çalışılıyor. Bu nefret ikliminin günlük siyasetin olağan gerilimleriyle hiçbir bağının olmadığı açıktır. Korkarım, çok daha karanlık, sinsi bir planın çarkları işlemektedir.
6 milyon insanı Avrupa'da yaşayan bir ülkenin Cumhurbaşkanı olarak muhataplarımıza şu ikazı yapmakta fayda görüyorum. Müslümanları düşmanlaştırarak elde edebileceğiniz hiçbir kazanım yoktur. Çapsızlığınızı perdelemek amacıyla girdiğiniz bu yolun sonu felaket. Irkçı terörizm, Avrupa'ya kan, gözyaşı ve iç çatışmadan başka bir şey getirmemiştir, getirmeyecektir.
Avrupalı siyasetçiler, Macron'un başını çektiği nefret kampanyasına artık bir dur demeli. Irkçılık ve İslam düşmanlığı görevi, konumu, makamı ne olursa olsun, insanın akli ve vicdani melekelerini yok eden bir psikozdur. Yokmuş gibi davranarak bu sorunun üstesinden gelinmez.
İkinci Dünya Savaşı öncesinde Avrupa'daki Musevilere karşı yürütülen linç kampanyasının bir benzerine bugün Müslümanlar maruz kalıyor. FETÖ gibi örgütler korunurken, dininin gereğini yapmaktan başka gayesi olmayan samimi müminler ötekileştirilmektedir.
Başkan Erdoğan'dan Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı'nda önemli açıklamalar | Video
Son günlerde yaşanan hadiseleri sıradan vakalar olarak görmüyoruz. Bu olaylar oldukça tehlikeli, Avrupalı Müslümanlar için çok vahim sonuçlar doğurabilecek bir sürecin işaret fişeği.
Türkiye, vatandaşlarının hak ve güvenliğini korumakta kararlıdır. İslam düşmanlığını ve ırkçı terörizmi, bir milli güvenlik meselesi olarak değerlendiriyor, planlarımızı buna göre yapıyoruz. DEAŞ'tan PKK'sına terör örgütlerine nasıl bakıyorsak Neo Nazi terör örgütlerine de aynı nazarla bakıyoruz.
Irkçı terörle mücadelede AB kurumlarına çok ciddi sorumluluk düşüyor. Avrupa Konseyi, İslam düşmanlığını daha fazla görmezden gelemez. Ülkemizle ilgili olur olmaz her konuda görüş bildiren Avrupa Parlamentosu, üç maymunu oynayarak bu meseleyi geçiştiremez.
FAŞİST ZİHNİYETİ TASFİYE ETTİK
İstikbalimizin teminatı olan gençlerimizi, çocuklarımızı en güzel şekilde yetiştirmenin mücadelesini veriyoruz. Millet olarak bir dönem çocuklarımıza dinimizi hakkıyla öğretmenin sıkıntısını çok çektik. Camilerin emlak niyetine satıldığı, ibadethanelerin ahıra çevrildiği, Kuran kurslarının kapatıldığı günlerimiz oldu. Allah'a hamdolsun son 18 yılda sadece bu faşist zihniyeti tasfiye etmekle kalmadık, aynı zamanda 15-20 sene önce hayal dahi edilemeyen birçok reformu hayata geçirdik. Daha sonra bahar iklimi geldi ve bunlardan sıyrıldık.
KORONAVİRÜSLE MÜCADELE UYARISI
Tüm dünyada hasta sayılarının ürkütücü boyutlara ulaştığı bugünlerde milletimden tedbirlere daha fazla hassasiyet göstermelerini özellikle rica ediyorum. Mücadelemizi birlikte zafere dönüştürmek için hepimize, 83 milyonun her bir ferdine burada görev düşüyor. Bir süre daha sabredecek, sebat edecek, kurallara uyacak ondan sonra hep birlikte felaha erişeceğiz. Hasretini çektiğimiz o güzel günlere milletçe hep beraber kavuşacağız.
ŞENTOP'TAN BOYKOTA DESTEK
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Başkan Erdoğan'ın Fransız mallarını boykot çağrısı için "Bütün İslam dünyasının desteğiyle güçlü şekilde gerçekleşmesi bir zarurettir" ifadesini kullandı. Bu arada eski cumhurbaşkanı adayı, aşırı sol hareket Boyun Eğmeyen Fransa'nın lideri Jean-Luc Melenchon, Başkan Erdoğan konusunda Macron'a destek vermeyeceğini belirterek, "Macron durumun kontrolünü tamamen kaybetti" dedi.