İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasında önce cumhuriyet savcısı, esasa ilişkin mütalaasını açıkladı. Mütalaada, 15 yaşından küçük olan Vahide ile 2019 yılı mayıs ayında tanışan sanığın aynı yıl ağustos ayı içerisinde anlaşarak çocuğu kaçırıp gayrı resmi nikah kıydığı ve birlikte yaşamaya başladıkları belirtildi. Çocuğun ailesiyle sonradan görüşerek anlaşıp düğün yapan sanığın, bir ay birlikte yaşadığı ve bu süre içerisinde çocuğun rızası ile birden çok kez cinsel ilişkiye girdiği anlatıldı. Savcı, mütalaasında "çocuğun nitelikli cinsel istismarı", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "tehdit" suçlarından sanığın cezalandırılmasını istedi.
"BÜYÜK GÖSTERİYORDU"
Tuklu sanık Cafer Ç. ise Vahide M. ile yaşını bilmeden evlendiğini savunarak, "Vahide'nin halası bana yaşını 16-17 olarak söylemişti. Görünüm olarak da büyük gösteriyordu" dedi.
"Eşim" dediği Vahide M.'nin de kendisine "17 bitti, 18 yaşındayım" dediğini iddia eden Cafer Ç. "Anne babası da böyle söylüyordu. Kandırıldım" dedi.
Avukatı da sanık Cafer Ç.'nin yaş konusunda kandırıldığını öne sürerek, "Cinsel istismar kastı ile hareket etmemiştir. Amacı evlenmektir. Bu nedenlerle baraatini talep ediyoruz" dedi.
ŞAŞIRTAN SAVUNMA
Sanığın diğer avukatı da "Müvekkilimin yanıltıldığı, düğün yapmasından anlaşılmaktadır. Olayı samimiyetle anlatmaktadır. Suçtan kurtulmak istese, 'yaşı 16-17 diye yanıltıldım' demez, '18-19 şeklinde yanıltıldım' derdi. Yine mahkemenizce sorgulandığında 5-6 kere ilişkiye girdiğini söyledi. Suçtan kurtulmak istese burada da başka bir ifadeyi tercih edebilirdi. Bunun rıza ile yapıldığı anlaşılmaktadır. Sanık müştekiye 'eşim' diye hitap etmektedir. Mahkemenizin dikkatini çekiyorum, sanık düğünden sonra ilişkiye girmiştir. İstismar saiki olsa önceden cinsel ilişkiye girerdi, sonradan üstünü kapatmak için düğün yaptığı söylenebilirdi" dedi.
İki avukatının savunmasının ardından son sözü sorulan sanık Cafer Ç. "Biz imam nikahından sonra beraber olduk. 3,5-4 ay çıktım, hiç dokunmadım. Yaşını bilmiyordum. Ailem perişan durumda, hepsi koronavirüs. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.
CEZADA HEM ARTIRIM HEM İNDİRİM YAPILDI
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, Cafer Ç.'ye, "çocuğun nitelikli cinsel istismarı" suçundan önce 16 yıl hapis cezası verdi. Sanığın birden fazla eylemi farklı zaman dilimlerinde işlediğinden zincirleme suç hükümlerini uygulayarak cezayı 20 yıla çıkaran heyet, daha sonra da sanığın geçmişini, eylemden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışlarını, cezanın geleceğine olası etkilerini dikkate alarak cezayı 16 yıl 8 aya indirdi.
Sanık Cafer Ç.'ye "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan ise önce 1 yıl hapis cezası verildi. Bu ceza da suçun çocuğa karşı işlenmesi sebebiyle 2 yıl, cinsel amaçla işlenmesi nedeniyle 3 yıla çıkarıldı. Mahkeme heyeti, yine sanığın geçmişini, eylemden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışlarını ve cezanın geleceğine olası etkilerini dikkate alarak bu cezayı 2,5 yıla indirdi.
Sonuç olarak, sanığa iki ayrı suçtan toplam 19 yıl 2 ay hapis cezası verilmiş oldu.
Sanığa, Vahide M.'nin babası Ömer M.'ye yönelik "tehdit" suçundan da 25 gün adli para cezası verildi. Bu ceza ise günlüğü 20 liradan hesap edilerek, 500 lira adli para cezasına çevrildi. Ancak bu cezaya ilişkin hükmün açıklanması geri bırakılıp, 5 yıl erteleme verildi.
ZORLA KAÇIRDI, AİLEYİ KORKUTTU
Olaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede, sanık Cafer Ç.'nin, kaçırdığı çocuğun ailesinin eski ev sahibi olduğu, mağdur çocuğu annesinden ve babasından istediği, ancak aile kızlarının yaşı küçük olduğu için evlendiremeyeceklerini söyleyince çocuğu evde yalnız olduğu bir gün zorla kolundan tutup arabayla kaçırdığı anlatılıyor. Sanığın, çocuğa "hayır dersen seni öldüreceğim" diyerek tehditte bulunduğu, çocuk istemediği halde döverek zorla cinsel ilişkiye girdiği, aradan iki gün geçtikten sonra da çocuğun babasını aradığı ve "kızını bana vereceksin, yoksa seni bitiririm" diyerek tehditte bulunduğu belirtiliyor.
İddianameye göre, Vahide M.'nin annesi Galye M.'nin ise 2019 yılının Kurban Bayramının Arefe günü eve geldiğinde kızını evde bulamadığını, ertesi gün Cafer Ç.'nin eşini arayarak "Kızınız Vahide yanımda, onunla evlenmek istiyorum, vermezseniz kızınızı öldürürüm" dediği aktarılıyor. Kendisini ve yeğenlerini polis olarak gösteren Cafer Ç. tarafından darp edilen ailenin, korktukları için kimseye birşey söyleyemediği, ancak bir süre sonra anne Galye M.'nin Ensarlar Derneği'nde tanıştığı bir kişiye başından geçenleri anlattığı kaydediliyor.