MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, son dönemde bazı kesimlerce sokak eylemleri ve kaos çığırtkanlığı yapıldığını belirterek, "MHP olarak bu çirkin oyunları medya üzerinden tezgahlayanlar hakkında suç duyurusunda bulunuyor, ilgili makamları göreve davet ediyoruz." ifadesini kullandı.
Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada, son dönemde sık sık gündeme getirildiğini belirttiği sokak eylemlerine yönelik çağrılara tepki gösterdi.
"Başını CHP'nin çektiği zillet ittifakı, Gelecek ve Deva Partileri gibi iki mikroskobik oluşumu da yanına katarak politikanın 'küçük altılısı' haline gelmiştir." ifadelerini kullanan Yalçın, FETÖ destekli bu altılının, Gezi olayları ve 15 Temmuz kalkışmalarıyla devrilemeyen meşru iktidarı, yeni bir antidemokratik eylem planlayarak iş başından uzaklaştırma telaşına düştüğünü vurguladı. Yalçın, "Zillet ittifakının medyadaki ve siyasetteki sözcülerinin uzunca bir süredir sokak eylemleri çığırtkanlığı ve kaos tellallığı yaparak ülkede toplumsal çatışma yaratma peşinde olduğu dikkati çekmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
İktidarın her konuya müdahale ettiği ve demokratik ilkeleri çiğnediğini öne sürenlerin son günlerde kriz tellalı, kaos çığırtkanı, kargaşa ve çatışma havarisi kesildiğine dikkati çeken Yalçın, şöyle devam etti:
"Bu yeni kirli tezgahın arkasında CHP vardır. Psikogenetik açıdan darbeci ve müdahaleci bir parti olan CHP, iktidarı meşru yollardan elde edemeyeceğini gördüğünden; her vasıtaya başvurarak, her konuyu bahane ederek yönetimi ele geçirmek için kolları sıvamıştır. Öyle ki CHP, kriz çığırtkanlığına MHP lideri Sayın Bahçeli'nin askıda ekmek kampanyası bile malzeme yapılmaktadır. Ecdadımızın sosyal dayanışma geleneğinin ulvi bir parçası olan askıda ekmek, Sayın Bahçeli'nin uzun zamandan beri rağbet gösterdiği ve açık tutmaya çalıştığı bir hayır kapısıdır. Devlet Bahçeli, askıda ekmek kampanyasını 6 Ekim 2012'de Samsun İlkadım Belediyesi vasıtasıyla başlatmış, 365 günde 9 ekmek sloganıyla startı verilen kampanyaya bizzat katkıda bulunmuştur."
MHP'nin 2018'de de benzeri bir kampanya yürütüldüğünü aktaran Yalçın, partisinin atalarından aldığı ilhamla bu tür insani çabaları zaman zaman tekrarladığını vurguladı.
CHP yöneticilerinin hayır hasenatla, toplumsal dayanışmayla, insani değerlerle işi olmadığı için bu partinin yetkilileri ve sözcülerinin, toplumsal karmaşa ve çatışmayı tercih ettiğini savunan Yalçın, şu değerlendirmelerde bulundu:
"CHP'nin mayasında hayırsızlık ve fitne vardır. CHP'nin mayasında kavgacılık, geçimsizlik ve huysuzluk vardır. CHP sözcülerinin dilinde demokrasi ve insan hakları, kalbindeyse fitne ve fesat vardır. CHP; evlere huzur ve topluma esenlik getirmekten çok sokağa kaos taşımaya, meydanlara ateş ve kan akıtmaya meyillidir. CHP zihniyeti, şiddetten nemalanmakta ve gerginlikten beslenmektedir. CHP'nin derdi halkın boğazından helal lokma geçmesi değil, vatandaşın birbirinin boğazını sıkması ve toplumsal barışa halel gelmesidir. CHP'nin meselesi ekmek değil, tefrika ekmektir."
CHP'nin medyadaki sözcülüğünü üstlenen bir köşe yazarının, 15 Ekim günkü yazısında, "Sokak hazır, muhalefetin silkelenmesini bekliyor' başlığını atarak CHP'nin gerçek niyetini açık ettiğini belirten Yalçın, yazıda seçmenlerin sokağa çağrıldığını, CHP ve bağlaşıklarına demokrasiye müdahale tavsiyesinde bulunulduğunun altını çizdi. Yalçın, "Bu apaçık provokasyonun arkasında, demokrasiyi rafa kaldırıp gayrimeşru yollardan iktidarı ele geçirerek bir sivil darbeyle CHP'yi iş başına getirme hesapları vardır." görüşünü savundu.
Semih Yalçın, CHP sözcülerinin ekonomik göstergeler başta olmak üzere çeşitli bahanelerle meşru hükümeti devirmek için halkı isyana teşvik ettiğini, toplum kesimleri arasında kin, nefret ve ötekileştirme tohumları ektiğini öne sürdü.
CHP'nin geçici ekonomik tabloyu, dış politikada yaşanan sorunları ve uzun süren pandeminin biriktirdiği bıkkınlığı toplumsal öfkeye dönüştürmeye çalıştığına işaret eden Yalçın, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"CHP, buradan demokrasiye müdahale için gerekçe çıkarmaya çalışmaktadır. Oysa halk iktidara ve Cumhur İttifak'ına desteğini sürdürmektedir. Öfke birikimi halkta değil, iktidara uzanamayan CHP ve yancıları arasındadır. Tahammülsüzlük, hoşgörüsüzlük ve sıkışınca antidemokratik yollara müracaat, CHP'nin siyasi duruşunun özetidir. Gezi ve 15 Temmuz benzeri yeni bir macerayla sosyal kaos yaratma peşinde koşan CHP, anlaşılan geçmişte yaşananlardan ibret almamakta ısrarcıdır. MHP olarak, uslanmak bilmeyen bu demokrasi suikastçılarına davetiye çıkarıyoruz: Sıkıyorsa buyurun sokağa çıkın. 15 Temmuz'da darbeye teşebbüs edenlere milletimizin canı pahasına verdiği dersin daha etkilisini, daha güçlüsünü alacağınızdan şüpheniz olmasın. MHP, gerek askıda ekmek gibi toplumsal dayanışmayı yaygınlaştıran kampanyaları ve gerekse siyaset platformunda milli mutabakatı güçlendiren hamleleriyle CHP ve bağlaşıklarının oyunlarını bozmuştur. Bağlaşıklardan sokak eylemlerine hazırlanan Tabipler Birliğinin oyununu da MHP lideri yerle yeksan etmiştir. Küçük Altılı'nın nevzuhur entrikaları varsa milletimizin ve onun bekasının garantörü olan MHP'nin kararlı duruşu ve caydırıcılığı vardır."
Yalçın, MHP var oldukça hiçbir kirli oyunun milleti bölemeyeceğini, hiçbir sokak eyleminin demokrasiyi inkıtaya uğratamayacağını belirtti.
"Sözde demokrasi havarisi CHP ve avenesinin, devletimizi zarara uğratmasına asla izin verilmeyecektir." ifadesini kullanan Yalçın, iktidara gelmenin yolunun sandık ve meşruiyetten geçtiğinin altını çizdi.
Yalçın, "Milletimizin demokrasi bilinci çok kuvvetlidir; birlik ve bütünlüğüne yönelen tehditleri savuşturacak refleksi anında gösterecektir. Zamanı geldiğinde milletimiz sandıkta iradesini gösterecek, hükümet etme görevini toplumsal huzurun ve milli dayanışma hamlelerinin düşmanlarına değil, liyakat ve ehliyet sahiplerine verecektir. MHP olarak bu çirkin oyunları medya üzerinden tezgahlayanlar hakkında suç duyurusunda bulunuyor, ilgili makamları göreve davet ediyoruz." açıklamasında bulundu.