Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Eğitim ve Doktrin Komutanlığı (EDOK) Muhabere ve Muharebe Eğitim Destek Komutanı eski korgeneral Metin İyidil, EDOK Kurmay Başkanı eski tümgeneral Hamza Koçyiğit ve EDOK Okullar Komutanı eski korgeneral Abdullah Barutcu'nun, haklarındaki hükümlerin Yargıtayca bozulmasının ardından yeniden yargılanmasına başlandı.
Ankara 2'nci Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık İyidil, tutuksuz sanık Barutcu, sanık avukatları ile müdahil Cumhurbaşkanlığının avukatı katıldı. Tutuklu sanık Koçyiğit ile video konferans sistemiyle bulunduğu cezaevinden bağlantı kuruldu.
İyidil, duruşmadaki beyanında, lehine olan birçok konuya Yargıtayın bozma ilamında yer verilmediğini ileri sürerek, Türkiye genelinde darbe girişimine ilişkin açılan hiçbir davada kendisi aleyhine tanık veya sanık beyanı bulunmadığını ifade etti.
Darbe girişimini evindeyken öğrendiğini, ardından korgeneral Faruk Şengün ile konuştuğunu anlatan Metin İyidil, "23.03'te konuştuk. O da o saatlerde Genelkurmayın önünden geçiyormuş. Oranın problemli olduğunu görünce bir kafeye oturmuş, internete bakıyormuş. Onunla buluşmaya karar verdik." diye konuştu.
Bazı komutanlara ve Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarına bilgi vermek için ulaşmaya çalıştığını, ancak başarılı olamadığını dile getiren İyidil, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Necdet Özel'e telefon açtığını, Özel'in kendisine "Oğlum iyi ki dışarıdasınız. Birliklerinize sahip olun." dediğini aktardı.
Siyasilerle ilişkisi bulunan eniştesini de aradığını ve öğrendiklerini anlattığını ifade eden Metin İyidil, gece boyu birliklerindeki kişilerle telefon görüşmeleri yaparak, darbe girişimine karışmalarını engellemeye çalıştığını belirtti.
Zırlı Birlikler'i arayıp, albay Cenk Yüce'ye tankların dışarı çıkmasını engellemesi, gerekirse ateş etmesi yönünde emir verdiğini iddia eden İyidil, Yüce'ye, "Bunu yapabilirsen kahraman olursun" dediğini aktardı.
Yüce'den kendisini darbecilerle mücadele etmesi için içeri almasını istediğini kaydeden Metin İyidil, ancak şartlar uygun olmadığı için içeri alınamayacağının söylendiğini bildirdi.
- "NE PLANLAMASINA, NE İCRASINA KATILDIM"
Darbecilerin TRT'de bildiri okutmasından ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın canlı yayına bağlanmasından daha önce emrindeki komutana "Darbecilerin emrine uyma. O emir sahte" dediğini anlatan İyidil, "Bu darbe başarılı olsaydı ben yine içerideydim. Bu kadar emir verdim." dedi.
Metin İyidil, şöyle konuştu:
"Bu hain girişimin ne planlamasına, ne icrasına katıldım. Hiçbir ihmali hareketim yok. 83 milyonun tamamı gibi bu darbe girişimini televizyondan öğrendim ve 23.08'den itibaren emir vermeye başlayarak birliklerimin darbe girişimi dışında kalmasını sağladım. Bir tanesi Harbiyelileri dışarı çıkartmıştır, onları geri döndürdüm. Bir de Zırhlı Birlikler Okulu bir hainin komutasına geçmiştir, oradan da tank çıkarttırmadım. Sabahleyin bu hainlerin adli makamlara verilmesini sağladım ve bütün faaliyetlerimi de dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar'a anlattım. Zamanında, net ve kesin emirler verdim."
İyidil, "utanç duyulacak bir suçlamaya karşı kendisini aklamaya çalıştığını" söyleyerek, "Bütün gece başka ne yapsaydım? Ben devletime sahip çıktım. Sizden de bana sahip çıkmanızı, istinaf mahkemesinin hakkımda verdiği beraat kararında direnmenizi istiyorum." dedi.
Sanık avukatı Abdullah Kaya ise müvekkilinin darbe girişimi gecesi hiçbir ihmali davranışı bulunmadığını, aksine darbenin engellenmesine yönelik icrai faaliyetleri olduğunu kaydederek, "Mahkemenin, 'Bu adam, yaptığı bunca şeye rağmen asgari 15 yıl hapse layık mı?' diye sormasını istiyoruz" diye konuştu.
- DİĞER SANIKLARIN SAVUNMALARI
Sanık Hamza Koçyiğit de verdiği emirler ve aldırdığı tedbirler sayesinde darbecilerin emirlerini uygulatmadığını, bu nedenle darbeye teşebbüs etmek suretiyle anayasayı ihlal ya da buna yardım suçlarını işlemediğini kaydetti.
Sanık avukatı Hıfzı Çubuklu ise müvekkilinin darbe girişimini öğrenmesinin ardından kendisine düşen görevi kendi birliğinde yaptığını belirterek, Yargıtayın, müvekkilinin darbeye yardım ettiğine ilişkin mütalaasına katılmadıklarını ve beraatını istediklerini bildirdi.
Sanıklardan Abdullah Barutcu da hakkında daha önce verilen beraat kararının doğru olduğunu söyleyerek, Yargıtayın kararına karşı direnilmesini istedi.
Kendisine bağlı okullarda öğrenim gören öğrencilerin reşit ve asker kişi olmadıklarını, silah kullanma yetkilerinin bulunmadığını anlatan Barutcu, darbe girişimi gecesi telefonlarının sürekli açık olmasına rağmen kendisine hiçbir yerden okullarla ilgili bir bilgi veya emir verilmediğini anlattı.
Abdullah Barutcu, "Olay günü darbecilere karşı tedbir aldığım açıktır. Görevim, imkan ve yetkilerim, bulunduğum mahal dikkate alındığında görevi ihmal etmediğim ortadadır." şeklinde konuştu.
Müdahil Cumhurbaşkanlığının avukatı Serhat Pak da Yargıtayın kararına Metin İyidil ve Hamza Koçyiğit açısından direnilmesini, Abdullah Barutcu açısından ise uyulmasını talep etti.
Duruşmada, daha sonra darbe girişimi sırasında Antalya'daki 3. Piyade Er Eğitim Tugay Komutanı olan Mustafa Kaya "tanık" olarak dinlendi.
Olay gecesi saat 22.50 sularında evindeyken nöbetçi amirin kendisini arayarak, bir mesaj geldiğini söylediğini bildiren Kaya, şöyle konuştu:
"Nöbetçi amiri, sıkıyönetim ilan edildiği yönünde bir şeyler olduğunu söyledi. Ben de 23.00 sıralarında EDOK Kurmay Başkanı olan Hamza Koçyiğit'i cep telefonundan aradım. 'Komutanım böyle bir emir geldiğini söylüyorlar' dedim. Bana 'Gereğini yapın. Ne gerekiyorsa yapın. Neyse o' dedi. Koçyiğit, darbenin yanında ya da karşısında başka bir şey söylemedi."
Mahkeme heyeti İyidil ve Koçyiğit'in tutukluluğunun devamına karar verdi. Sağlık sorunlarına ilişkin beyanları dikkate alarak, cezaevlerinde tutulmalarının hayati tehlike oluşturup oluşturmadığı konusunda sanıkların sağlık kuruluşuna sevk edilmesini ve rapor alınmasını kararlaştıran mahkeme, Yargıtayın bozma ilamına ilişkin değerlendirmenin gelecek celse yapılmasını da karar altına aldı.
Mahkeme davayı erteledi.
- DAVANIN GEÇMİŞİ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının dava açtığı 6 sanıktan İyidil ve Koçyiğit ile eski Harekat Eğitim ve Öğretim Daire Başkanı tuğgeneral Lütfi İhsan Yanıkoğlu, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs"ten ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılmıştı.
Sanıklardan Barutcu ile dönemin Muharebe Geliştirme Başkanı eski tuğgeneral Mehmet Topçu ve gözlem subayı Ersal Duman'ın ise beraatlerına hükmedilmişti.
İstinafa başvurulmasının ardından Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi, İyidil'in ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını kaldırmış ve beraatına hükmetmişti. Daire, diğer sanıklara ilişkin hükümleri hukuka uygun bulmuştu.
Bu kararın ardından tahliye edilen İyidil, itiraz üzerine tekrar tutuklanmıştı.
Dosyanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 16. Ceza Dairesi ise Metin İyidil hakkındaki beraat kararını bozmuştu.
Daire, istinaf mahkemesinin duruşma açmadan karar vermesini ve İyidil'in eylemlerine ilişkin eksik inceleme yapılmasını bozma gerekçesi yapmıştı. Kararda, İyidil'in eylemlerinin mevcut dosya durumuna göre, "darbeye yardım" suçunu oluşturduğu ancak eksik incelemeler tamamlandıktan sonra "asli fail" olup olmadığına karar verilmesi gerektiği belirtilmişti.
Daire, ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılan Koçyiğit ile beraatına hükmedilen Barutcu hakkındaki kararları da bozarken, eski tuğgeneral Yanıkoğlu'na verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile Topçu ve Duman hakkındaki beraat kararlarını ise onamıştı.