ABD medyasına yansıyan haberlerde, Tulsa adlı adli tıp ekibinin, Tulsa'nın Oaklawn mezarlığında, 99 yıl önceki ırkçı şiddet olaylarına ait olduğunu düşündükleri bir toplu mezar bulduğu kaydedildi.
Kazı ekibinden eyalet arkeoloğu Kary Stackelbeck, bulunan insan kalıntılarının uygun bir şekilde çıkarıldıktan sonra kimlik tespiti çalışmalarına başlanacağını aktardı.
Stackelbeck, ülke tarihinde "Tulsa katliamı" diye bilinen olayla ilgili yaptığı açıklamada, "Burasının 1921'deki olaylarla ilgili olduğuna inanıyoruz ancak bulduğumuz insan kalıntıları üzerinde henüz bir inceleme yapmadığımız için yine de temkinli olmalıyız." ifadelerini paylaştı.
1921'deki olayla ilgili 2018'de araştırma kurulu oluşturup çalışmalara öncülük eden Tulsa Belediye Başkanı G.T. Bynum ise basın toplantısında, ortaya çıkan durumun, şehir için bir vicdan ve uzlaşma meselesi olduğunu belirtti.
Bynum, "Bugün, bu olayın kurbanları için doğruyu yapmaya çalışan şehrimizin tarihinde önemli bir an. Kurbanları bulmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız." şeklinde konuştu.
-1921 TULSA KATLİAMI
31 Mayıs 1921'de, Tulsa şehrinde ayakkabı boyacısı olarak çalışan 19 yaşındaki siyahi Dick Rowland, asansörde beyaz bir kıza tacizde bulunduğu gerekçesiye gözaltına alındı.
Haberin şehirde yayılması üzerine Rowland'i linç etmek için karakola gelen yüzlerce beyaz adam ile Rowland'ı korumak için gelen siyahi gruplar arasında çıkan çatışmada 12 kişi hayatını kaybetti ve olaylar kontrolden çıktı.
Silahlı beyaz isyancı kalabalıklar, polisin ve ulusal muhafızların da iş birliğiyle, o zamanlar "Siyahi Wall Street" olarak bilinen siyahilere ait Greenwood iş bölgesi başta olmak üzere siyahilerin iş yerlerine ve mahallelerine saldırdı, gece boyunca yüzlerce iş yeri ve ev yağmalanarak kundaklandı.
Şehirde sıkıyönetim ilan edilirken, olaylarda 300'e yakın siyahının hayatını kaybettiği, 800'den fazla kişinin yaralandığı, 10 binden fazla siyahinin evsiz kalarak bir kısmının Tulsa'yı terk etmek zorunda bırakıldığı belirtildi.
Yerel yetkililerin, olaylardan sonra hayatını kaybeden kurbanları herhangi bir resmi kayıt tutmadan, cenaze merasimleri yasaklanarak alelacele gömdüğü kaydedildi.