İBB Genel Sekreter Yardımcısıyken başörtülü kadınlara yönelik eylemleri nedeniyle yargılanan Yeşim Meltem Şişli'nin davasında ikinci duruşma yapılıyor. İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama devam ederken, KADEM üyesi bir grup, Şişli'ye tepki gösteren bir açıklama yaptı. İstanbul Adliyesinin bulunduğu Çağlayan Meydanında toplanan grup, kadına yönelik her türlü şiddet ve adaletsizliğe karşı mücadele ettiklerini duyurdu. Grup tarafından açıklamada, "2019 yılı Ağustos ayında, istanbul Büyükşehir Belediyesi (iBB) Hayat Boyu Öğrenme Müdürlüğü'ne bağlı İSMEK Merkezleri Bölge Sorumluları toplantısında başörtülü kadın çalışanlara ağır hakaretlerde bulunan İBB Genel Sekreter Yardımcısı Yeşim Meltem Şişli hakkında açılan davada mağdur kadınların yanındayız" denildi.
Açıklamada, İSMEK'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 1996 yılında bir sosyal doku projesi olarak başlatılan ve kadınların istihdamında çok önemli katkıları olan bir merkez olduğu belirtilerek, "Kamu görevi yerine getiren kadın çalışanların yine 'kadın' bir yönetici tarafından cinsiyet, din, inanç ve fikirleri nedeniyle aşağılayıcı bir muameleye muhatap olmaları kabul edilemez bir tutumdur" ifadesi kullanıldı.
"28 ŞUBAT'I 23 YIL SONRA YENİDEN HATIRLATTILAR"
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Yeşim Meltem Şişli'nin başörtülü çalışanlara sırf dini inançlarından dolayı tercih ettikleri kıyafetleri nedeniyle "terliyorsunuz, kokuyorsunuz" şeklinde aşağılayıcı ifadeler kullanmasına tepki gösteren KADEM üyeleri, şu açıklamayı yaptı: "Maruz kaldıkları bu hakaret, mağdurlara psikolojik şiddet olmasının yanında, toplumsal barışı hedef alması bakımından da TCK madde 216 unsurlarını içermekte olup 'halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme' suçunu teşekkül ettirmektedir. Anayasa ile teminat altına alınan temel hak ve özgürlüklere, bu milletin öz değerlerine karşı topyekun mücadeleye girişilen zorbalıklarla dolu bir utanç tarihi olan 28 Şubat'ı 23 yıl sonra yeniden hatırlatan bu pervasızlığı görmezden gelmek mümkün değildir. İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasının engellenmesi içinde bulunduğumuz çağda artık söz konusu bile edilememelidir. KADEM olarak bizler, insanlık onurunun ve temel hakların hiçe sayıldığı her vakada, inançlarından ve tercihlerinden dolayı haksızlığa, ayrımcı uygulamalara maruz kalan her kim varsa yanında olduğumuzu, bu tip toplumsal huzura kasteden nefret suçlarına ve ayrımcılığa karşı kararlılıkla mücadele edeceğimizi ve kamuoyu vicdanında yara açan her davayı mesuliyet bilerek takip edeceğimizi önemle belirtiriz."