Cemal Metin Avcı isimli şahıs tarafından Muğla'da vahşice öldürülerek çeşitli yok etme denemelerinin ardından cesedinin beton dökülmüş bir varilin içerisinde ormanlık alana bırakılan Pınar Gültekin cinayetinde çarpıcı bir son dakika haberi geldi. Duruşma aşamasına gelen Pınar Gültekin cinayetinde edinilen bilgiye göre vahşetin faili Cemal Metin Avcı'nın mahkemeden talep ettiği durum Gültekin ailesinin itirazı ile karşılık buldu. Mahkeme salonuna gelmek istemeyen sanığa Gültekin'in avukatı bakın ne karşılık verdi.
İşte ayrıntılar;
Muğla'da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'in öldürülmesine ilişkin davada katil zanlısı Cemal Metin Avcı'nın cezaevinden sesli ve görüntülü olarak duruşmaya bağlanması talebine Gültekin ailesinden aileden itiraz geldi. Aile adına mahkemeye dilekçe veren avukat Rezzan Epözdemir sanığın savunma ve sorgusunun, duruşma günü bizzat mahkeme salonuna getirtilerek mahkeme heyeti huzurunda yapılmasını istedi. Dilekçede, sanık avukatlarının sanığı soyut gerekçelerle mahkeme huzurundan kaçırmak istedikleri ifade edildi.
SON DAKİKA HABERİ: PINAR'IN KATİLİNDEN GELMEME TALEBİ!
Muğla Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianameyi kabul eden Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi, 9 Ekim'de sanık Cemal Metin Avcı'nın duruşma günü ve saatinde mahkeme huzurunda hazır edilmesi için Afyonkarahisar 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna müzekkere yazılmasına karar vermişti. Ancak sanık Avcı'nın avukatları mahkemeye başvurup bu kararın geri alınmasını ve sanığın duruşmaya Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanmasını talep etti.
KARARIN GERİ ALINMASINI İSTEMİŞ!
Sanık Cemal Metin Avcı'nın avukatları mahkemeye başvurup bu kararın geri alınmasını ve sanığın duruşmaya Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanmasını talep etmesinin ardından Pınar Gültekin'in annesi Şefika Gültekin ve babası Sıddık Gültekin avukatlığını yapan Rezzan Epözdemir de mahkemeye bu talebin reddedilmesi için dilekçe verdi.
GÜLTEKİN AİLESİ İTİRAZ ETTİ; "MAHKEME HUZURUNDAN KAÇIRMAK İSTİYORLAR"
Avukat Epözdemir tarafından mahkemeye verilen dilekçede, sanık avukatlarının sanığı soyut gerekçelerle mahkeme huzurundan kaçırmak istedikleri ifade edilerek, "Bu talebin kabul edilebilir somut hiçbir dayanağı yoktur. Sanık avukatlarının taleplerinde sanığın can güvenliğinin E Tipi Kapalı Ceza infaz Kurumunda sağlanamayacağını ifade etmektedirler. Bu iddia bir an için doğru olsa bile bu durumun sanığın duruşma gün ve saatinde mahkeme huzuruna çıkarılması ile bir ilgisi yoktur. Mahkeme ve adliyede görevli güvenlik personeli ve kolluk birimleri gerekli her türlü önlemi almaktadır. Herhangi bir güvenlik zafiyeti söz konusu değildir. Devlet, söz konusu yargılamanın güvenli bir şekilde yapılmasını temin edebilecek imkan ve kabiliyete sahiptir" denildi.
GÜVENLİK, MESAFE VE SALGIN BAHANESİ
Güvenlik gerekçesinin kabul edilemeyeceği belirtilen dilekçede, duruşma günü sanığa yönelik herhangi bir tehdit olacağı konusunda Emniyete veya istihbarat birimlerine yansıyan bilgi olmadığı vurgulandı. Sanığın tutuklu olduğu Afyonkarahisar Cezaevinin Muğla Adliyesine 350 km civarında olduğu belirtilerek, mesafenin de makul olduğu kaydedildi.
Son dakika dilekçesinde, sanığın mahkemeye getirilmemesi talebindeki bir diğer gerekçenin Kovid-19 salgını olduğunu anımsatılarak, Türkiye'deki tüm adliyelerde olduğu gibi Muğla Adliyesi'nde de salgına karşı önlemler alındığı, mahkeme salonlarında da bu tedbirler çerçevesinde hakimler, savcılar, avukatlar ve tanıklar ve tarafların hazır bulunduğu anlatıldı.
Bu şekilde birçok kişi duruşmalara katılırken, sanık Cemal Metin Avcı'nın pandemi bahanesiyle salona getirilmemesinin izahı olmadığı ifade edildi.
"DOĞRUDAN SORU SORMA HAKKIMIZ VAR"
Dilekçede, ayrıca hakimler ve savcılarla birlikte davaya müdahil olan mağdur tarafın ve avukatlarının da sanıkla doğrudan temas kurma, arada herhangi bir teknolojik vasıta olmaksızın soru yöneltme hakları olduğu vurgulandı. Dilekçede, sanığın sorgusunun istisnai haller dışında SEGBİS aracılığıyla yapılabileceği belirtilerek, şu ifadelere yer verildi: "Mahkeme heyetinin sanıkla doğrudan temasa geçmesi, onu görmesi, gerek kendisi gerek Cumhuriyet savcısının, katılanın ve vekilinin soracağı sorular karşısında sanığın jest ve mimiklerinde meydana gelen değişimleri görebilmesi mahkeme heyetinin kanaatinin hasıl olmasında belirleyici bir etkiye sahiptir.
Gerçekten de mahkeme heyetinde maddi gerçeğe uygun bir kanaatin hâsıl olması ancak sanığın mahkeme huzuruna çıkarılarak çapraz sorguya tabi tutulmasına ve onun bu sorgu sırasında gözlemlenmesine bağlıdır. Sanığın sorgusunun SEGBİS aracılığıyla yapılması, mahkeme heyetinin sanığın jest ve mimiklerini gözlemleme, çapraz sorgu sırasında sanıkta meydana gelen psikolojik değişimleri görebilme ve bunları değerlendirebilme imkanından yoksun bırakacaktır. Bu ise ceza muhakemesinin temel ilke ve amaçlarıyla bağdaşmaz. Dolayısıyla sanığın duruşmada hazır edilmesi zorunludur."
NE OLMUŞTU?
Üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'in kaybolduğu haberi ajanslara düştükten hemen sonra arama çalışmaları başlamış ve kaybolduğu nokta olan Muğla'nın Ula ilçesinde yoğunlaşan arama çalışmaları neticesinde Cemal Metin Avcı tarafından öldürüldükten, yakılıp üzerine beton döküldükten sonra Menteşe ilçesinin kırsal Yerkesik Mahallesi'ndeki ormanlık alanda kamufle edildiği ortaya çıkmıştı. Daha sonra ortaya çıkan son dakika gelişmeleri katilin evli ve çocuklu olduğunu, kendisine yardım edildiğine ilişkin şüphelerin olduğunu gözler önüne sermişti.