Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Türk Silahlı Kuvvetleri(TSK) yapılanmasında örgüt içi haberleşme amacıyla ankesörlü telefon hatlarını kullanmasına ilişkin İzmir'de görülen davalarda ilk mahkumiyet kararı çıktı. Mahkeme, Foça'da Jandarma Komando Üsteğmen olarak görev yaparken deşifre olan Hilmi Kale'yi hapis cezasına çarptırdı.
ANKESÖRDEN İLK CEZA
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, sanık Kale'nin FETÖ'nün sözde TSK yapılanmasında faaliyet gösteren asker şahıslardan sorumlu sivil unsurlarıyla ankesör olarak tabir edilen sabit hatlardan ardışık aramalar yaptığının tespit edildiği belirtildi. Ardışık aramaların 2012-2013 ve 2015 yıllarında yapıldığına da dikkat çekilerek, en son aramanın 13 Eylül 2015'te aynı suçtan yargılanan jandarma üsteğmen Mustafa Eren T. ile peş peşe iki dakika arayla aynı sabit hattan aranarak yapıldığı vurgulandı. İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Kale'yi üzerine atılı ve sübut bulan FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak suçunu sabit görüp 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı. Kararda, sanığın güttüğü amaç ve saik, Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde üsteğmen rütbesinde oluşu dikkate alındığında kamusal kudret kullanmaya elverişli konumunun bulunması sebebiyle meydana getirebileceği olası zarar ve tehlikenin ağırlığının dikkate alındığı kaydedildi. Sanığın devlete sadakat yükümlülüğünü ihlal etmiş olması, kastın yoğunluğu ve suçun işleniş şeklinin de göz önüne alındığı vurgulandı.
ANKESÖRDEN SOHBETLERE ÇAĞRILDI
İddianamede cep telefonlarının olağan iletişimi vasıtası olduğu günümüzde büfe, market, gazete bayisi gibi yerlerde kurulu ankesörlü hatlar vasıtasıyla ardışık şekilde yapılan aranmaların örgütsel iletişim modeline uygun olduğu ifade edildi. Yapılan soruşturma sonucunda Kale'nin, terör örgütünün mahrem sözde silahlı kuvvetler yapılanmasında faaliyet yürüttüğü ve örgüte organik şekilde bağlı olarak, örgütte "öğrenci" diye tabir edilen konumda bulunduğu kaydedildi. Bu konumdaki örgüt üyelerinin FETÖ'nün sivil unsurları ile görüşmeler yapmak, sivil unsurlar tarafından örgütsel gizliliği sağlamak ve deşifre olmayı engellemek amacıyla ankesörlü hatlar üzerinden irtibat kurduğu dile getirildi.
SOMUT TESPİTLER BULUNDU
Kale savunmalarında suçlamaları kabul etmeyerek inkar yoluna gitti. Cumhuriyet savcısı, yargılama sonunda verdiği mütalaasında, sanığın FETÖ'nün mahrem yapılanması kapsamında TSK bünyesinde üsteğmen olarak görev yaptığı sırada hakkında yasal işlem yapıldığının belirlendiğini bildirdi. Savcının mütalaasında delillerden açıkça anlaşılacağı üzere sanığın ankesörlü telefonlardan aranarak sohbetlere çağrıldığına dair somut tespitler bulunduğu, 13 kişiyle toplam ardışık araması olduğu, ardışık aramalardaki 9 kişinin subay, astsubay ve askeri öğrenci, 3'ünün komiser, 1'inin öğretmen olduğu, 5'i hakkında 2016 yılında, 4'ü hakkında 2017 yılında, 3'ü hakkında ise 2018 yılında aynı suçtan işlem yapıldığı kaydedildi.