Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 2020-2021 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni'nde konuştu. Erdoğan konuşmasında özetle şunları söyledi:
HER ADIMDA ENGEL: Sahip olduğumuz her kazanımın gerisinde çok büyük acılar, mücadeleler, bedeller vardır. İstiklal Harbi'mizin ardından kurduğumuz cumhuriyeti yaşatmak ve büyütmek için attığımız her adımda içerde ve dışarda ayakları olan engellerle karşılaştık. Son yıllarda ardı ardına yaşadığımız saldırıların her biri aynı senaryonun farklı aktörlerle sahnelenen bölümlerinden ibarettir. Meseleye bu şekilde baktığımızda en büyük gücümüzün devlet ve millet olarak kendi içimizde birliğimizi, beraberliğimizi sağlam tutmamız olduğunu görüyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişimiz, cumhuriyetin kuruluşunun ardından doğrudan milletimizin iradesiyle gerçekleştirdiğimiz en büyük yönetim reformudur. Demokrasimiz ve kalkınmamız bakımından ağır maliyetleri olan, uzun darbe ve vesayet dönemlerinin ardından böyle bir değişimi tamamlamış olmamız çok büyük başarıdır. Her kişi ve kurum bu kazanıma sahip çıkmalı.
FIRSAT VERMEYECEĞİZ: Türkiye'yi yeniden siyasi ve kurumsal iç mücadeleler bataklığına sürüklemek isteyenlere bekledikleri fırsatı vermeyeceğiz. Tüm uğraşlara rağmen ülkemizi rayından çıkartamamış olmanın hırsıyla yeni arayışlara girenlere göz kırpmak için çırpınanlar olduğunu görüyoruz. Bugüne kadar hep yaptığımız gibi milletten alamadığı gücü başka yerlerden devşirmeye çalışanların hevesini kursaklarında bırakacağız.
Hamdolsun ülkemizde şeksiz şüphesiz bir şekilde milletin iradesini temsil eden bir Meclis'e sahibiz. Aynı şekilde hiçbir tereddüde mahal bırakmayacak şekilde milletin desteğiyle iş başına gelmiş bir Cumhurbaşkanı ve onun kurduğu hükümet ülkeyi yönetiyor. Güçler ayrılığı erkinin üçüncü ayağı olan yargı, ilk derece mahkemelerinden en yüksek organlarına kadar tüm unsurlarıyla adaletin tesisine hizmet ediyor. Geçmişte adı darbelerle ve cuntalarla anılan ordumuz, sınırlarımız boyunca ve ötesinde destanlar yazıyor. Kurumlarımızın her biri kendi alanında cumhuriyet tarihinde yapılanların tamamını beşe, ona katlayan icraatlar gerçekleştiriyor. Nerede bir zulüm varsa Türkiye orada. Bize bazıları akıl da veriyor. Bu kadar yayılmayın diyorlar. Zulüm var, Libya'da zulüm var. Sessiz kalamayız. Suriye'de 911 kilometre sınırımız boyu zulüm var. Ne yapalım? Sessiz mi kalalım? Öbür tarafta Somali'de zulüm var. Seyir mi edelim? Azerbaycan'da Ermenilerin zulmü var. Bunlar bizim kardeşlerimiz, seyir mi edelim? Biz duramayız. Tarih boyunca ecdadımızın bize yıktığı bir mesuliyet var. Onun için biz durmaz ve oralarda da görevimizi yerine getirmenin gayreti içinde oluruz.
Erdoğan, Beştepe'de düzenlenen 2020-2021 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni'nde konuştu. Başarılı akademisyenlere ödül verdi.
ESKİ TÜRKİYE YOK: Türkiye işte bu güzel tablodan aldığı güçle bölgesel ve küresel düzeyde hak ettiği yere gelmenin gayreti içindedir. Bu iklimde devletin çalışma ahengini, milletin huzurunu bozacak hiçbir beyanı, tutumu, davranışı iyi niyetle bağdaştırmak mümkün değildir. Çıkıyorlar, erken seçim. Ne erken seçimi ya? Dünyanın hangi gelişmiş ülkesinde belirlenen zamanın dışında bir seçime gidilir? Bunlar kabile devletlerinin yaptığı iştir. Bakarsınız 3 ayda, 6 ayda, senede bir seçime giderler. Gelişmiş, gelişmekte olan bir ülkede böyle bir şeyi göremezsiniz. Amerika'da, Batı'da böyle bir şeyi görür müsünüz? Hayır. Türkiye, artık eski Türkiye değil. Yeni Türkiye'de belirlenen zaman neyse, ilan edilen zaman neyse, şimdi de 2023 Haziran'ıdır ve 2023 Haziran'ında seçim yapılacaktır. Onu öne almak söz konusu değildir. Bunu bilmeleri lazım.
ÜZÜNTÜYLE KARŞILIYORUM: Siyasi ve ekonomik bakımdan küresel bir yeniden yapılanma sürecinde bulunduğumuz şu dönemde hep birlikte gücümüzün, enerjimizin, vaktimizin tamamını hedeflerimize ulaşmak için kullanmalıyız. Dönem ne bireysel ne kurumsal taassup dönemi değildir. Hele hele siyaset dışı aktörlerin siyaseti yönlendirme gayretine girişmeleri gibi eski devir alışkanlarına milletimizin hiç tahammülü yoktur. Son günlerde bu çerçevede ortaya çıkan tatsız tartışmaları üzüntüyle karşılıyorum. Ülkemizin sorunlarının çözümüne, milletimizin beklentilerinin karşılanmasına hiçbir katkısı olmayan bu tür çıkışların takdirini milletimize bırakıyorum.
ÜSTÜN BAŞARI ÖDÜLLERİNİ VERDİ
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, törende hazırladıkları doktora tezleri ile 'YÖK Üstün Başarı Ödülü'ne layık görülenlere ödüllerini takdim etti. Sosyal ve Beşeri Bilimler kategorisinde Dr. Öğr. Üyesi Melikşah Arslan ve tez danışmanı Doç. Dr. Saime Selenga Gökgöz, Fen ve Mühendislik Bilimleri kategorisinde Dr. Öğr. Üyesi Ece Ekşin ve tez danışmanı Prof. Dr. Kadriye Arzum Erdem Gürsan, Sağlık Bilimleri kategorisinde Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Nur Oktay ve tez danışmanı Prof. Dr. Fatma Nevin Çelebi ödül almaya hak kazandı. Yerel Kalkınmaya Katkı Ödülü, "Kırsalda Gezici Hayvan Sağlığı, Poliklinik ve Eğitim Hizmetlerinin Sağlanması" başlıklı başvurusu ile Atatürk Üniversitesi'ne verildi. Üniversite-Sanayi İşbirliği Ödülü, İstanbul Teknik Üniversitesi'ne, Uluslararası İşbirliği Ödülü ise Ankara Üniversitesi'ne verildi.
YÜKSEKÖĞRETİMDE YÜZ YÜZE EĞİTİMİ EN KISA SÜREDE BAŞLATMAYI HEDEFLİYORUZ
Uzaktan eğitim tecrübesi elbette değerlidir, ama örgün eğitimin yerini tutmayacağı açıktır. İnşallah mümkün olan en kısa sürede diğer eğitim-öğretim kademelerinde olduğu gibi yükseköğretimde de yüz yüze eğitim-öğretimi başlatmayı hedefliyoruz. Hedeflerimize ancak bilimin ve teknolojinin tüm dallarında en ileri seviyeye ulaşmak için çalışan ama aynı zamanda inancının, tarihinin ve kültürünün temel bilgilerine vakıf nesillerle ulaşabiliriz. Ruhsuz bir beden ceset, manevi zenginlikten yoksun bir zihin de robot hükmündedir. Biz robot değil, insan, daha doğrusu insan-ı kamil yetiştirmenin peşinde olmalıyız. Üniversitelerimizden bu konuda öncülük bekliyoruz. Rektörlerimize, dekanlarımıza, hocalarımıza çok büyük görevler düşüyor. Adeta Mimar Sinan neyse siz de bütün bu gençlerimizin ruhlarını dokuyacak Mimar Sinanlarsınız. Öyle yetiştirecek öyle dokuyacaksınız ki bu nesli inşallah biz Batı ile yarışta geri değil; onlar vagon, biz lokomotif önde gideceğiz.
YÖK BAŞKANI SARAÇ: DİJİTALLEŞMEDE ÖNEMLİ YOL KAT ETTİK
Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen törende konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç, salgından önce 2019'da başlattıkları "Yükseköğretimde Dijital Dönüşüm Projesi"ni bu dönemde daha da geliştirip genişlettiklerini belirterek, "Hepimizin takip ettiği Türk yükseköğretimi, pandemi sürecinde dijitalleşmede önemli bir aşama kat etti. Elbette ki gelişmeye açık noktaları var. Ama akademinin dijital dünyada elde ettiği birikim, yükseköğretimin geleceğini ve yönetimini ciddi olarak etkileyecek niteliktedir. Eğitim ve öğretimde esas olan örgün, yani yüz yüze eğitimdir. Bütün dünya gibi Türkiye de; yükseköğretimin durmaması, öğrenme ve öğretme sürecinin kesintiye uğramaması için bu imkândan yararlanıyor" dedi.