Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dün düzenlediği basın toplantısında Eylül ayı başında koronavirüs günlük vaka sayısında ülke genelinde ilk sırada yer alan Ankara'daki vakaların son dönümde yüzde 60 oranında düştüğünü belirtti. Bilim Kurulu Üyesi ve Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği Eğitim Görevlisi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, vaka sayılarının düşmesinde filyasyon çalışması kapsamında yapılan saha taramalarının büyük rol oynadığını söyledi. Doç. Dr. Kayıpmaz, Eylül ayının başında Ankara'da yeni tanı konan vaka sayısının İstanbul'un iki katına kadar çıktığını hatırlatarak, şöyle konuştu:
"Ankara'da 'pik' yani 'zirve' dönemini yaşadığımız o günlerde Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki sayılar düşüşe geçmişti. Öyle ki yüzde 40-50'ye varan vaka sayılarındaki azalmalar o bölgede meydana gelmişti. O zaman 'acaba biz Ankara'da ne olacağız?' diye ciddi bir merak içerisindeydik, aslında bir yandan da endişe içerisindeydik. Çünkü Ankara ülkemizin ikinci büyük kenti. 5 milyon 600 bin de nüfusa sahip. Ankara Şehir Hastanemiz de sadece Ankara içine değil aynı zamanda çevre illere de hatta Türkiye'nin birçok iline de sağlık hizmeti sunan yapıda bir hastane. Bunların dışında yurtdışından gelen de hastalarımız mevcut. Bundan dolayı durumun ne olacağını biz de merakla bekliyorduk ve bir endişe içerisindeydik."
'GECE YARILARINA KADAR HASTALIĞIN İZİ SÜRÜLDÜ'
Doç. Dr. Kayıpmaz, Ankara'da temaslı takibinin çok sıkı yapıldığına dikkat çekerek, "Sahada ciddi anlamda ekipler gece yarılarına kadar hastalığın izini sürdü. Temaslı taraması ve pozitif saptanan kişilerin izolasyonu ile birlikte, denetimlerin artırılmasıyla birlikte vaka sayıları ciddi anlamda düşüşe geçti. Yaklaşık 1 ay önce şu an bulunduğumuz hastanemizin Covid-19 gözlem alanında ciddi bir yoğunluk yaşarken şu anda boş. Vaka sayılarımız ciddi anlamda düştü. Polikliniğe ayaktan başvuran hasta sayımız ciddi manada düştü. Önemli olan bunun sürdürülebilir olması. Burada hasta sayılarının ciddi anlamda düşmesi temaslı takibine, izolasyona, denetimlere ve vatandaşlarımızın tedbirlere uyumlarına bağlı. Biz burada tedbirlere uyumu ne kadar iyi bir biçimde devam ettirirsek vaka sayılarındaki azalma ve kontrol o denli başarılı gider" diye konuştu.
'KAPALI ORTAMDA VİRÜS KENDİNE YAYILACAK ORTAMI BULUYOR'
Doç. Dr. Kayıpmaz, önümüzde bir kış mevsiminin yaşanacağını hatırlatarak şunları söyledi:
"Kış aylarında insanlar kapalı ve daha az havalandırılan ortamlarda bir araya gelmeye başlıyor. Havalandırılmayan kapalı ortamlar da hastalığın yayılımı açısından ciddi bir risk teşkil ediyor. Bundan dolayı kış aylarında sosyal hayatın kesinlikle kontrollü bir şekilde sürdürülmesi lazım. Gerçekten de tedbirlere uyum noktasında kat ettiğimiz mesafe son derece önemli. Ama bunun sürdürülebilir olması da gerekiyor. Bizim sıkıntımız bunu sürdürmenin ne kadar süreceği. Bu salgın ortadan kalkıncaya; son vaka tedavi oluncaya kadar bu tedbirleri aksatmadan sürdürmeliyiz. Halen daha ne yazık ki sosyal medya hikayelerinde görüyoruz. Bir uzun masanın etrafında 20'den fazla kişi saydım. Bir düğün sonrası kutlama yapılıyordu. Aralarında hem sağlı sollu hem de karşılıklı fiziksel mesafe tamamen kaybolmuştu. İşte böyle bir kapalı ortamda virüs kendine yayılacak fırsatı buluyor. Bundan dolayı kış aylarında ortamların iyi havalandırılması, mümkün olduğunca kalabalıklardan özellikle de kapalı alanlardan kaçınılması