Kuruluşu 939 yıl öncesine dayanan Türk Deniz Kuvvetleri'nin donanması, mavi vatanının korumasına yönelik yoğun faaliyetleriyle Türkiye'nin denizlerdeki hak, alaka ve menfaatlerinin korunmasında önemli görevler üstlenmeyi sürdürüyor.
AA muhabirinin Preveze Deniz Zaferi ve Deniz Kuvvetleri Günü dolayısıyla yaptığı derlemeye göre, Türk Silahlı Kuvvetlerinin önemli unsurlarından biri olan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, verilen görevleri başarıyla yerine getiriyor.
Türkiye'nin denizlerdeki hak, alaka ve menfaatlerini korumak, mevcut ve olası dış tehditlere karşı koymak ve bölgesel güvenlik girişimlerine katkı sağlamak maksadıyla denizlerde önemli görevler üstlenen Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, bu kapsamda Karadeniz'de Karadeniz Uyumu Harekatı, Ege Denizi'nde Denizde Durumsal Farkındalık ve Varlık Gösterme Harekatı ile Akdeniz'de Akdeniz Kalkanı Harekatı'nı kesintisiz olarak icra etmeye devam ediyor.
Söz konusu harekatların yanı sıra mavi vatanda dört farklı bölgedeki iki sondaj ve iki sismik araştırma gemisine aynı anda refakat ve koruma görevini yerine getiren bahriyeliler, birçok uluslararası harekata da katılıyor.
Afganistan, Bosna Hersek, Lübnan, Katar, Suriye, Sudan, Libya, Somali, Atlantik Okyanusu, Hint Okyanusu dahil bir çok bölgedeki uluslararası harekatlarda görev alan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı unsurları, Aden Körfezi, Arap Denizi ve Somali açıklarında deniz haydutluğu ile mücadele etmek üzere Bahreyn'de teşkil edilen Çok Uluslu Birleşik Görev Kuvveti 151'de de görev alıyor. Görev Kuvvetinin komutası da bir Türk amirali tarafından yapılıyor.
NATO HAREKATLARINA VERİLEN DESTEKLER
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı unsurları milli görevlerin yanı sıra NATO'ya da katkı vermeye devam ediyor.
Türkiye, icra edilen NATO ve uluslararası görevlerde 29 NATO üyesi içerisinde NATO Daimi Deniz Görev Grubu-2 ve NATO Daimi Mayın Karşı Tedbirleri Deniz Görev Grubu-2'ye en fazla katkı veren ikinci ülke, NATO Deniz Muhafızı Harekatına ise en fazla katkı veren ülke olma özelliği taşıyor.
Ayrıca Deniz Muhafızı Harekatı Özel Kuvvetler Komuta Kontrol Elementi görevi de 20 Temmuz 2018'den beri Türkiye tarafından yürütülmeye devam ediliyor.
NATO'nun bir kriz veya harp durumunda deniz kuvvetlerine komuta etme imkan kabiliyetine sahip şu an sadece 4 NATO üyesi bulunuyor. İnşasına devam eden ANADOLU amfibi hücum gemisinin 2022'de hizmete girmesiyle Türk Deniz Görev Kuvveti kurulması planlanıyor. Bununla birlikte Türkiye de NATO'nun bir kriz veya harp durumunda deniz kuvvetlerine komuta etme imkan kabiliyetine sahip ittifaktaki beşinci ülke olacak.
Bununla birlikte NATO Amfibi Görev Kuvveti Komutanı ve Çıkarma Kuvveti Komutanı görevlerinin de 2025'de Türk Deniz Kuvvetleri tarafından yürütülmesi planlanıyor.
FETÖ'DEN TEMİZLENDİKÇE GÜÇLENDİ
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı gerek milli gerekse NATO'daki yükümlülüklerini gerçekleştirdikleri yoğun faaliyetlerle yerine getiriyor.
Darbe girişiminin ardından üniforma giyen hainlerden temizlenen Türk Deniz Kuvvetlerinde çalışmalar her geçen gün daha da artıyor. Donanmanın tüm yüzer unsurlarının 15 Temmuz öncesine göre seyir sürelerinde ortalama yüzde 27, tatbikat ve harekat faaliyetlerinde ise yüzde 53 oranında artış meydana geldi.
Dünya donanmalarında uçak gemileri için bile 150 günlük seyir süreleri "büyük bir başarı" olarak nitelendirilirken Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı TCG GİRESUN 175 gün, TCG GEDİZ fırkateyni ise 151 gündür kesintisiz seyirlerine devam ediyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bu kapsamda mavi vatanının korumasına yönelik yoğun faaliyetlerini kararlılıkla devam ediyor.
MİLLİ SAVUNMA BAKANI AKAR
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da Preveze Deniz Zaferi'nin yıl dönümü ve Deniz Kuvvetleri Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, Deniz Kuvvetleri Komutanlığının yüksek teknolojisi, iyi eğitimli kahraman ve fedakar personeliyle mavi vatanda etkin, caydırıcı ve saygın bir güç olarak varlığını devam ettirdiğini ifade etti.
Bununla birlikte Türk Deniz Kuvvetlerinin dünyanın çeşitli denizlerinde üstlendiği uluslararası görevlerle dünya barışına katkı sağladığını da belirten Akar, şunları kaydetti:
"Son dönemde Doğu Akdeniz'de yaşanan gelişmeler göstermektedir ki modern bir deniz gücüne sahip olmak ülkemiz için hayati önemi haizdir. Bu çerçevede Deniz Kuvvetlerimizin modern deniz gücü niteliklerini muhafaza edebilmesi için çalışmalarımız aralıksız devam etmektedir. Başta MİLGEM olmak üzere yerli ve milli savunma sanayimizin yeni deniz sistemleri projelerinin hayata geçirilmesiyle Deniz Kuvvetlerimiz çok daha güçlü bir konuma ulaşacak; Ege, Doğu Akdeniz ve Karadeniz başta olmak üzere tüm denizlerde hak, alaka ve menfaatlerimizi azim ve kararlılıkla korumaya devam edecektir."