Sonbahar mevsimiyle birlikte koronavirüs vaka sayısı ve ağır seyreden hastalar giderek artıyor. 1 Haziran tarihinden bu yana kurallara adapte olan 65 yaş üstü riskli grubun tedbirlere uyduğu görülürken, genç kesimin çoğunlukla maske ve mesafe kurallarına uymadığı dikkat çekiyor. ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Başhekimi ve Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Murat Gündüz, yeni normalleşmeye adapte olamayan gençlerin, 'bize bir şey olmaz' algısıyla daha sık hasta olmaya başladıklarını ve yoğun bakımlarda tedavi görme oranlarının yüzde 25'e çıktığını açıkladı.
50 YAŞ ALTI HASTALAR AĞIRLAŞABİLİYOR
Hayatı tehdit eden tüm durumların topyekun bir milli mücadele gerektirdiğine vurgu yapan Prof. Dr. Hasan Murat Gündüz, gençlerin çok düşük oranlarda görülen ağır tablolarının yeni normalleşmenin ardından artmaya devam ettiğini belirtti. Gençlerin tedbirlere uymaması ile birlikte yoğun bakımlarda yaşlıların boşalttığı alanı gençlerin doldurduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Gündüz, "Görüyoruz ki yaşlı bireyler su süreçte kendilerine daha da dikkat ediyorlar. O nedenle ne yazık ki yaşlıların boşalttığı yoğun bakım alanını gençler dolduruyor. Ayrıca 50 yaş altındaki hastalar da artık yoğun bakım tedavisi görecek kadar ağırlaşabiliyor" dedi.
KORONA TEDBİRLERİ İKİ VİRÜSTEN DE KORUYACAK
Sonbahar ve kış aylarında yaşanacak mevsimsel griplerden de koronavirüs tedbirlerine uyumla korunulabileceğini belirten Gündüz, "Belirtileri birbirine çok yakın. O nedenle laboratuvar testleri ve bir takım hastanede yapılan tetkiklerle birini diğerinden ayırt etmek mümkün oluyor. Ancak toplumumuz eğer Kovid-19 için alınan önlemlere devam eder ise mevsimsel gripten de korunabiliriz. Biz yine maske, mesafe ve el hijyenine dikkat edelim. Düzensiz kalabalıklara girmekten kaçınalım. Böylelikle hem koronavirüsten hem de mevsimsel gripten korunmuş oluruz" dedi.
BÖLGESEL KISITLAMALAR GELEBİLİR
Vaka sayısının belli kentlerde artarken bazılarında azaldığına dikkat çeken Prof. Dr. Hasan Murat Gündüz, buna önlem olarak bölgesel kısıtlamaların gelebileceğini söyledi. Aşı bulunana kadar virüsle yaşamayı öğrenmek gerektiğinin altını çizen Gündüz, şöyle konuştu: "Biz geleneklerine bağlı bir milletiz. Bunlar son derece güzel şeyleri de ifade ediyor ama aşırı kalabalıkların oluştuğu kutlamalar, taziyeler ve benzeri birtakım faaliyetlerden kesinlikle kaçınmalıyız. Bunun aşısı, ilacı çıkmadıkça ya da virüs olumlu anlamda mutasyona uğramadıkça bu hastalık devam edecek. Biz basit önlemler alarak ve en azından aşı bulunana kadar bu virüsle yaşamasını öğrenerek bu süreci geçirmemiz gerekiyor."
BAĞIŞIKLIK 2021 YILINDA KAZANILABİLİR
Aşı ile ilgili çalışmalar hakkında bilgi veren Gündüz, "Umuyorum ki 2021 yılının içerisinde toplum aşıyla birlikte bağışıklık kazanacak. Önümüzdeki yıl bu yıldan çok daha iyi olacağız. Biraz daha sabretmek gerektiğini düşünüyorum. Aşı çalışmaları Türkiye'de Sağlık Bakanlığı tarafından çok yakından takip ediliyor. Dünyada olduğu gibi bizde de aşı çalışmaları sürüyor. Çok testler yapılıyor, çok evrelerden geçiliyor ki ne kadar etkin olduğu, yan etkilerinin nasıl olduğu tam olarak test edildikten sonra insanların hizmetine sunuluyor. Tüm bunlar sağlandıktan sonra yoğun miktarda üretimi başlayacak. Aşıyı biz üretebilirsek kendi ülkemizde kendi vatandaşlarımıza çok daha hızlı bir şekilde sağlayabiliriz. Yurt dışından da birtakım aşılar gelebilir" şeklinde konuştu.