İçişleri Bakanlığı İç Güvenlik Stratejileri Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan ve 6 dile çevrilen FETÖ kitabında, FETÖ-PKK ittifakı gözler önüne serildi. Kitapta FETÖ-PKK ilişkisi, 15 Temmuz darbe girişimi öncesi ve sonrası olarak ele alındı. 15 Temmuz öncesi FETÖ-PKK işbirliğine dair çeşitli emare ve bulgular olduğu aktarılırken, ilk emare olarak 18 Mart 2013'te bebek katili PKK elebaşı Abdullah Öcalan, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve HDP'li Sırrı Süreyya Önder arasında gerçekleşen görüşme gösterildi. Burada iki örgüt arasında "karşılıklı yanlış anlaşılma" olduğu gündeme geldi. İmralı görüşmelerinin, ittifak girişimlerinin vücut bulduğunu göstermesi açısından dikkat çekici olduğu vurgulandı.
15 TEMMUZ'A ZEMİN HAZIRLADI
2014'ten 15 Temmuz 2016'ya kadar bazı gelişme ve açıklamalara yer verilen kitapta, PKK elebaşlarından Duran Kalkan'ın Türkiye'de darbe olacağına dair açıklamalarının, FETÖ-PKK ilişkisinin zirve noktalarından biri olduğu belirtildi. PKK'nın Ağustos 2015 itibariyle sözde öz yönetim ilanı, Aralık 2015 itibariyle terör eylemlerini il-ilçe merkezlerine yayması ve Mayıs 2016 itibariyle de eşzamanlı kır-kent eylem birlikteliği yönünde strateji benimsemesi gibi eylemlere işaret edilen kitapta, "PKK terör örgütünün kendi örgütsel amaçlarına fayda sağlamanın yanında, örgütsel işbirliği ile darbe girişimine zemin hazırlayacak türdeki bahse konu eylemleri, PKK/KCK ile FETÖ'nün birlikte hareket ettiğine işaret etmektedir" denildi.
PKK ELEBAŞINDAN FETÖ AVUKATLIĞI
Yeni Şafak'ın haberine göre; "Türkiye sivillere ağır silahlarla müdahale ediyor" propagandası ve "ülkede iç savaş yaşanıyor" imajı ile darbe girişimine entelektüel ve politik zemin hazırlamaya çalışıldığının vurgulandığı kitapta, 15 Temmuz sonrası FETÖ-PKK söylemlerindeki benzerliğe de dikkat çekildi. PKK elebaşlarından Cemil Bayık'ın, darbe girişiminin FETÖ tarafından yapıldığı iddialarının tamamen yalan olduğu, FETÖ'nün böyle bir örgütlenmesinin olmadığı ve FETÖ üyelerinin tasfiyesine meşruiyet sağlamak maksadıyla bunların söylendiğini iddia ettiği aktarılırken, bu açıklamaların, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in açıklamalarıyla uyumlu olduğu kaydedildi.
CEZAEVİNDE BEDDUA SEANSI
Cezaevlerindeki FETÖ'cülerin durumlarıyla ilgili değerlendirmelerin yapıldığı kitapta, örgütün bütün unsurlarıyla etkisiz hale getirilmesi için her alanda etkin mücadelenin sürdürülmesinin zorunlu olduğu belirtilirken, şu tespitler yer aldı: "FETÖ gibi mesiyanik iddiaları bulunan kült gruplar, ortaya attıkları kehanetlerin gerçekleşmemesi üzerine birdenbire dağılmazlar. Tersine, grup içindeki çekirdek yapı, güncellenen kehanetlere eskisinden daha büyük bir bağlılıkla tutunarak radikalleşir. Örgüt cezaevlerindeki kopmaları ve çözülmeleri önlemek amacıyla sık aralıklarla cezaevlerindeki örgüt mensuplarına içinde bolca sapkın örgütsel ideoloji, 'telkin/uyarı/tehdit', 'talimat' ve 'umut' barındıran çoğu şifreli mesajlar ulaştırmaya çalışmaktadır. FETÖ'nün cezaevindeki örgüt mensuplarını motive etmeye yönelik en etkili aracı rüyadır. Tutuklu/hükümlü FETÖ üyelerinin bir bölümünün cezaevlerindeki radikallik düzeylerinin arttığı da gözlenmektedir. Darbenin başarısızlığa uğraması ve cezaevine girmeleri nedeniyle devlete/hükümete ve millete düşmanlık besleyen örgüt üyeleri, beddua seanslarına cezaevlerinde de devam etmektedirler."