İmam hatiplerin, imamların, din adamlarının, sahte şeyhler, din tüccarları üzerinden itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı şu günlerde Sabah Yazarı Salih Tuna, bir saniye düşünmeden boğulmaya çalışan öğrencisini kurtaran İmam Mehmet Çıtak'ı hatırlattı. Genç Hafız Eğitmeni, Çorum'dan Samsun'a hafızlık sınavı için öğrencilerini götürdü. Sınav dönüşü Çıtak, Samsun'un meşhur sahili Atakum'da öğrencileri ile soluklanmak istedi. Bu sırada 12 yaşındaki Muharrem Ateş serinlemek için denize girdi.
Boğulma tehlikesi geçiren öğrencisini kurtarmaya çalışırken hayatını kaybetti | Video
Dalgalar arasında zor anlar yaşayan Ateş, 'Boğuluyorum, yardım edin' diye feryat etmeye başladı. Kendisine emanet edilen Muharrem'in feryadını ilk duyan genç imam Mehmet Çıtak'tı. Mehmet Hoca, yüzme bilmiyordu. Ama bir dakika bile düşünmeden dalgaların arasına daldı.
Hafız eğitmeni Mehmet Çıtak öğrencisini kurtarmaya çalışırken hayatını kaybetti | Video
Öğrencisine zor da olsa ulaşan Mehmet Hoca, onu sırtlayarak karaya itmeyi başardı. Ancak o mücadelesi sırasında aşırı su yuttu. Can kurtaranlar olay yerine gelerek hem Muharrem'i, hem de Mehmet Hoca'yı sudan çıkardı. Mehmet Hoca, için tüm çabalar sarf edildi. Zamanla yarışıldı. Ancak, genç imam kurtarılamadı.
KORKU DOLU ANLARI YAŞAYAN 12 YAŞINDAKİ MUHARREM GÖZYAŞLARI İLE ANLATTI
Ölümden son anda kahraman imam sayesinde kurtulan Muharrem Ateş o anları şöyle anlattı:
"Serinlemek için girdim, çırpınmaya başladım. Boğuluyorum diye bağırdım. Mehmet Hoca beni fark etti. Beni sırtına aldı kaldırdı. Kendisi de yüzmeyi bilmiyormuş. Benim için kendi canını feda etti. Beni kurtarmaya gelirken gülümsüyordu. Korkmamam için hiç acı çekmiyormuş gibiydi."
ANNE ATEŞ: HOCAMIZIN EVLATLARI BENİM OĞLUMUN KARDEŞLERİDİR
Anne Ferdane Ateş, 9 yıl sonra dünyaya gelen oğullarının tek evlatları olduğunu, Muharrem Çelebi Ateş'in sürekli kardeş istediğini anlatarak, "Artık benim evladımın 3 kardeşi daha var. Oğlum için canından vazgeçen hocamızın evlatları benim oğlumun kardeşleridir." dedi.
"SİZİN ÇOCUĞUNUZ ÖLMÜŞ OLSAYDI O ZATEN VİCDAN AZABINDAN ÖLÜRDÜ"
Anne Ateş, Çıtak hocanın nasıl bir insan olduğunu duyduklarında daha da çok etkilenip üzüldüklerini şu sözlerle anlattı:
"Bir yakını aradı sağolsun, dediği şey: Siz çocuğunuzla ilgilenin, geldiğiniz zaman sizi aileyle görüştürürüz. Sizin çocuğunuz ölmüş olsaydı o zaten vicdan azabından ölürdü diyor. O öyle biriydi deyince ben daha da çok üzüldüm.
Ömrü ilimle geçmiş, ilim almış, ilim öğretmiş. Bir de giderken ölümüyle de bence bir şeyler öğretmeye çalıştı. Yani gidişi bile bir şeyler öğretiyor insana. Yaşasaydı eminim daha çok öğrencileri olacaktı ama gidişi bile bir çok öğrenciye çok şey anlattı, çok şey öğretti. Ömrü ilimle geçmiş bize vedası da ilimle oldu."
KAHRAMAN İMAMIN BABASI: OĞLUM SUYA GİREMEZDİ, FOBİSİ VARDI
Kahraman imamın babası, oğlunun sudan korktuğunu, denize giremediğini belirtti, şöyle konuştu:
"Biz denize alışkın bir insan değiliz. Nasıl attı. Nasıl atladı? Neyine güvenerek atladı? Onun yerinde babası olarak ben olsaydım, kendisi orada olsaydı evladım olarak, ben oraya atlayıp da onu kurtaramazdım. Onunla gurur duyuyorum. O kurtulan çocuğu ben şimdi kendi evladımın yerine sayıyorum. Ben şimdi onu duydukça kendi evladım yaşıyor sanıyorum.
VEFATINDAN YARIM SAAT ÖNCE "BUGÜN BENİM EN MUTLU GÜNÜM" DEMİŞ
Mehmet Çıtak'ın kuzeni Servet Çıtak, hoca ile vefatından yarım saat önce konuştuklarını gözyaşları içinde anlatıyor...
"Olay olmadan yarım saat önce beni aradı. 'Abi' dedi, 'Benim yetiştirdiğim hafız birinci oldu. Bugün benim en mutlu günüm abi' dedi."
"BENİM BABAM KAHRAMAN"
Genç imamın 8 yaşındaki kızı ise babasının öğrensicisini kurtarmasından gurur duyuyor, "Benim babam bir kahraman çünkü öğrencisini kurtardı" diyor.
SALİH TUNA: ONU GÜNLERCE KONUŞMALI DEĞİL MİYDİK?
Erol Mütercimler'in imam hatip mezunlarını hedf alan alçak sözleri, sahte şeyhin bazı kesimler tarafından dini değerleri aşağılama objesi olarak kullanıldığı, din tüccarları üzerinden imamların, din adamlarının hedef alındığı günlerde Sabah Yazarı Salih Tuna, genç imam Mehmet Çıtak'ı hatırlattı.
Tuna, "Denizde boğulmayı, yaşarken boğulmaya tercih eden bu kahraman imamı günlerce konuşmalı değil miydik?" ifadelerini kullandı. Tuna, din adamlarına, imamlara, inançlı insanlara karşı her fırsatın kullanıldığını, ancak Mehmet Hoca gibi kahramanlık olaylarında bazı kesimlerin kör, sağır ve dilsiz olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Tuna Sabah Gazetesi'ndeki yazısında şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye ne hale geldi" yaygaracıları "Türkiye'nin nerden geldiğini" duymak istemedikleri gibi günümüzdeki hiçbir güzelliği de görmeye tahammülleri yok.
Bunların Engin Altay'ları tevekkeli, "Bu hükümet dünyanın en doğru işini bile yapsa bizim bu hükümeti alkışlayacak halimiz yok" demedi.
Her çirkinliğin izini sürüp zoraki de olsa AK Parti'ye yamıyorlar ama siyasetle alakasız güzellikleri görmek bile istemiyorlar.
Mesela, Samsun'da 3 çocuk babası gencecik bir imam, 12 yaşındaki bir öğrencisini boğulmaktan kurtarmak için canını feda etti.
Devlete yük olmamak için imamlık yaptığı camiyi geceli gündüzlü çalışarak onaran Mehmet Çıtak adlı bu imam liyakati ve başarıları sayesinde İmam Hatip okulunda da hafız yetiştiriyordu.
Geçen hafta denizde boğulmak üzere olan 12 yaşında hafızlığını tamamlayan öğrencisini kurtarmak için denize atladı. Öğrencisini kurtardı ama kendisi boğuldu.
Boğulma tehlikesini yaşayan çocuğun gözlerinde yaş kalmamış ağlamaktan. Samsunlu bir ailenin 9 yıl aradan sonra dünyaya gelen melek yüzlü tek çocuğu!..
İmamın kızı 8 yaşında. "Benim babam bir kahraman çünkü öğrencisini kurtardı" diyor.
İmamın babasının gözleri kan çanağı anlamında, feryadına gökler ağlar! "Oğlum ve ben bir karış suya giremeyiz, fobimiz var" diyor. "Ama oğlum öğrencisini kurtaramasaydı yaşayamazdı..."
Denizde boğulmayı, yaşarken boğulmaya tercih eden bu kahraman imamı günlerce konuşmalı değil miydik?