Fransa'da yaşadığı siyasi ve ekonomik krizi dış politikada telafi etmeye çalışan Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Türkiye'ye ve Başkan Erdoğan'a yönelik hazımsız ve saldırgan politikasını eski Paris ve Trablus Büyükelçisi, İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Görevlisi Uluç Özülker'e sorduk.
SEÇİLMİŞ CUMHURBAŞKANI'NA SALDIRAMAZSIN
-Eski bir Büyükelçi olarak Macron'un doğrudan Türkiye'yi ve Erdoğan'ı hedef alan açıklamalarını nasıl değerlendirirsiniz?
Diplomatik nezaket açısından Macron'un bu sözlerini kabul etmek mümkün değil. Dahası, kendisi yönünden de en büyük talihsizliktir. Birçok arkadaşım bunu diplomatik terbiyesizlik olarak da değerlendirebilir. Erdoğan'ı hedef gösteremezsiniz. Erdoğan bu ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı'dır. Aslında Erdoğan'a değil Türkiye Cumhuriyeti'ne hakaret etmektedir.
Eski Paris ve Trablus Büyükelçisi Uluç Özülker: Macron'un asıl hedefi Türkiye | Video
ERDOĞAN'A KABUL ETTİREMİYORLAR
-Macron neden Erdoğan'ı hedef aldı?
Erdoğan gibi kararlı bir lider, Fransa'nın bölgedeki hedeflerinin önünde engel oluyor. Zaten tanımlamasını da yaptılar. "Tecrübeli, kurnaz, akıllı bir politikacı" olarak öne çıktığını düşünüyorlar. Dediklerini Erdoğan'a kabul ettiremeyeceklerini düşünüyorlar. Bu yüzden Erdoğan'ı hedef alıyorlar. ABD Başkan adayı Biden'ın açıklamalarını hatırlamıyor musunuz? "Türkiye'de muhalefeti desteklemeliyiz" diyordu. Bunlarda hala hegemonik zihniyetin izlerini görmek mümkün.
SARKOZY: AKDENİZ'İN DOĞUSU TÜRKİYE'NİN
-Macron'un Türkiye politikası Fransa'da kabul görüyor mu?
Hayır görmüyor. Fransa ile ilişkilerimizde iniş çıkışlarımız çoktur. Fransa 2002 yılında Türkiye'nin AB ile müzakerelerin başlaması için Almanya ile birlikte destek olmuştu. Politikacılar Türkiye konusunda Fransa'da hep zor durumda kalmıştır. Ben Türkiye konusunu eski Cumhurbaşkanı Chirac ile konuştum. Türkiye'nin AB'nin ve Fransa'nın yanında olması gerektiğine inandığını, AB'nin güçlü olması için bunun kaçınılmaz olduğunu söyledi. Ama Fransa seçmenin AB'nin daha fazla genişlemesini istemediğini ve Türkiye gibi güçlü bir Müslüman ülkenin AB'de olmasına yanaşmayacağını düşünüyordu. Türkiye ile anlaşamayan eski Cumhurbaşkanı Sarkozy ise "Akdeniz'in Doğu'su Türkiye'den Batı'sı bizden sorulur" diyordu. Macron şimdi bambaşka bir iş yapıyor.
FRANSA ORTADOĞU VE AFRİKA'YA DÖNMEK İSTİYOR
-Macron'un hedefi ne peki?
ABD çekiliyor yerini bölgede ben alabilir miyim düşüncesindeler. Suriye'ye asker göndermeleri, PKK'ya yardım etmeleri bu yüzden. İkincisi ise ekonomik olarak zor durumdalar. Yeniden seçilebilmek için dış politikada bu sıradışı adımları atıyorlar. Üçüncüsü Ortadoğu'da ve Afrika'da olmak. Bunu yapabilmek için Libya ve Güney Kıbrıs'ı kullanıyorlar. Afrika'daki eski sömürgelerinde kaç kez başarısız oldular. Bölgede giderek güçlenen Türkiye'yi Yunanistan'ı kullanarak durdurmaya çalışıyorlar.
NE PARTİSİ BELLİ NE İDEOLOJİSİ
-Fransız basınını takip ediyorsunuz. Macron nasıl bir yönetici?
Macron kerameti kendinden menkul bir insan. Fransa seçimlerinde sol ve sağ partiler güçlü olarak seçimlere giremediler. Irkçılar ise bu süreçte aşırı bir zemin kazandı. Tam o sırada Fransa'da halk bir lider oluşturmak istedi. Macron böyle ortaya çıktı. Ne partisi belli ne de ideolojisi. Bir gün liberalim diyor, sonra liberal sosyalistim değil. Siyasi bir zemine oturmuyor. Partisini de seçimden sonra kurabildi.
MACRON FRANSA'NIN HAYAL KIRIKLIĞI
-Macron Fransa için bir hayal kırıklığı oldu diyebilir miyiz?
Tam bir hayal kırıklığı. Macron'u tepki oyları işbaşına getirdi. Becerebildi mi hayır. Şimdi ise kontrolü kaybetti. Petrol zammını yapması bardağı taşırdı ve sarı yelekliler sahneye çıktı. İçerde yaşadığı sıkıntıları perdelemek ve seçim yatırımı yapmak için gözlerini dış politikaya çevirdi.
AB'DEN İSTEDİĞİ DESTEĞİ ALAMAZ
-Fransa AB'den istediği desteği alabildi mi?
AB'de 5 tane ülke var Türkiye aleyhinde hareket edebilecek. Fransa, Yunanistan, Güney Kıbrıs, Lüksemburg ve Avusturya. Bunun ötesine baktığımızda birçok ülke bunlara karşı çıkıyor. AB'deki toplantıda Türkiye aleyhinde hiç konuşma olmadı, Fransa'ya da destek verilecek bir ifade kullanılmadı. Buraya dinlemeye gittiler. İspanya, İtalya, Malta bu ülkeler Türkiye aleyhinde oy kullanmaz.
ALMANYA VE ABD ORTADA DURUYOR
-AB'deki Fransa'nın kışkırtmalarında Almanya nerede duruyor?
Almanya ortada duruyor. ABD'de Pompeo da çözüm için devreye girdi. Almanya ve ABD çözüm istiyor, çatışma istemiyor. İlerleyen günlerde AB'nin gündemine geldiğinde şeklen bir dayanışma gösterisi yapabilirler. Ama bunun bir anlamı yoktur. AB Türkiye'yi tamamen kaybetmek istiyorsa buyursun Yunanistan'ın Fransa'nın peşinden gitsin.
S400'LE NE İŞE YARAYACAK ANLADINIZ MI?
-AB Türkiye'yi neden kaybetmek istemez?
ABD ve AB için aynı şey geçerli. Türkiye'yi kaybettiğiniz zaman iki tane sonuç ortaya çıkar. Birincisi taraf olduğu bloğu güçlendiren bir ülkedir. Arada şunun da altını çizeyim. S400'lerin ne işe yarayacağını söylüyorlardı. Şimdi anladınız mı S400'ler ne işe yarıyor! Türkiye'nin savunma gücü açısından çok değerli bir adım olmuştur. Konumuza dönersek AB ve ABD, Türkiye'nin daha fazla Rusya ile yakınlaşmasını istemez. İkincisi Türkiye'nin AB ve ABD'den uzaklaşması NATO'yu zora sokar. Türkiye bölgesinde sözü dinlenen çok stratejik bir ülkedir.
FRANSA'NIN SURİYE'DE NE İŞİ VAR?
-Fransa sadece Doğu Akdeniz'de değil Suriye'de de olmak istiyor. Buradaki hedefi nedir?
Ben Suriye meselesini bir Fransız arkadaşım ile konuştum. Dedim ki "Sizin Suriye'de işiniz ne?" ABD ve Rusya bir bilek güreşine girmiş sizin buna gücünüz yetmez. Döndü bana "Biz 1. Dünya Savaşı'ndan sonra 26 yıl hüküm sürdük, bizim burda hakkımız var" dedi. Ben de ona "Biz burada Osmanlı olarak, Ümmet olarak, eşitlik içerisinde bu insanlarla 500 yıl birarada yaşadık." dedim. Benim 500 yılım önemli değil ama Fransa Akdeniz'in bir ucundan gelerek burada söz sahibi olacak. Böyle bir zihniyet olabilir mi? Bu aslında bir Macron zihniyetidir. 'ABD çekiliyor ben rol çalabilir miyim' düşüncesindeler. Şunu bilmiyorlar Türkiye'nin olmadığı bir masada ne Suriye'de ne Kıbrıs'ta ne de Doğu Akdeniz'de bir çözüm bulunamaz.
ÇATIŞMA NATO'YA ZARAR VERİR
-NATO'da Türkiye-Yunanistan tarafları görüştü. Buradan neden tatmin edici bir sonuç çıkmadı?
NATO sorun çözücü bir yer değildir. Türkiye'nin de Yunanistan'ın da veto hakkı olduğu için iki tarafı da tatmin edecek bir karar çıkmaz. İki ülke arasında savaş çıkmaz ama bir sürtüşme olursa bu NATO'ya sonsuz zarar verir. NATO bunu önlem alıcı bir mutabakat sağlar. İşin siyasi çözüm boyutu konusunda Yunanistan kaçıyor.
YUNANİSTAN MASANIN ALTINDA KALACAK
-Yunanistan müzakereden neden kaçıyor?
Çünkü müzakere masasına oturduğu zaman altında kalacak. Türkiye hukuken ve siyaseten çok haklı olduğu bir pozisyonda. Yunanistan ağababalarının arkasına saklanarak bir oldu bittiye getirmeye çalışıyor. Masaya oturduğu zaman gerçeklerle yüzleşmesi lazım. Mesela Mısır'la yaptığı anlaşmanın hukuken bir karşılığı yoktur. Yunanistan bir ada devleti değildir. Bir Akdeniz devleti de değildir. Ege'ye gelince. Meclisimizin aldığı bir karar var. 12 mile çıkarırsan bunu bir savaş sebebi sayarım diyor.
LAHEY'DEN ALEYHİMİZDE KARAR ÇIKMAZ
-Uluslararası Adalet Divanı'na gidilirse Türkiye aleyhinde sürpriz bir karar çıkar mı?
Ben sürpriz bir karar beklemiyorum. Benim saptayabildiğim Türkiye'yi destekleyen 11 karar var. Bir tanesi de İngiltere ile Fransa arasındaki ada krizinde verilen karar. Bugüne kadar 11 davada verdiği kararlarda bir ictihad oluşmuştur ve bu kararların hepsi Türkiye'nin haklılığını ortaya koymaktadır.
SICAK ÇATIŞMA ASLA OLMAZ
-Fransa ve Yunanistan sıcak bir çatışmayı göze alabilir mi?
Hayır alamazlar. Onlar göze alabilseler bile NATO bırakmaz. Bakın Türkiye'nin elinde kullanabileceği çok koz vardır. Türkiye ile Yunanistan arasında bir çatışma çıkarsa Montro Sözleşmesi'ne göre Boğazlar'ı kapatabiliriz. Kimse de bir şey diyemez. Türkiye ile Yunanistan arasında bir çatışma çıksa Ege Adaları'nı koruyabilir mi? Meis'teki jandarma sayısını 400'e çıkarmakla koruyabilir misin? Türkiye Mısır, Suriye ve İsrail politikalarında mutlaka haklıdır. Ama menfaatimiz gereği onları Yunanistan'dan uzaklaştıracak politikalar geliştirmeliyiz. Kuzey Kıbrıs konusunu da unutmamak gerekir. Maraş konusu artık bitmiştir açılacaktır. KKTC mutlaka Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olmalıdır. Bu konuda adımlar atılmalı. Türkiye'nin elince çok koz vardır.
EGE ADALARINDA YUNANİSTAN KÖŞEYE SIKIŞTIRILABİLİR
-12 Ada meselesi bizim açımızdan bitmiş midir?
Çok net olalım. Teorik açıdan baktığımızda Yunanistan Ege adalarını silahlandırdı. Birçok sayılmamış adada ise hak iddiasında bulunuyor. Yunanistan'ı hukuki olarak köşeye sıkıştırmak mümkün. Ama karşınızda güç dengelerini bulursunuz. Pratiğe gelince. Ege'de petrol, doğalgaz olmadığı biliniyor. Ege'de bir kıta sahanlığı paylaşımı yapılabilir. Bunun kabulü mümkün görünmüyor. Bunun arkasında Megola İdea hayalleri yatar. Sorun egemenlik sorunudur. Bu çatışmadan çözülecek bir sorun değildir. Bir kere çatışma noktasına Özal döneminde geldik. 1995 yılında 12 mile çıkarırsan savaş sebebidir dedik. Ben fiili durumun devam edeceğini düşünüyorum. Ne Akdeniz'de ne Ege'de ne çözüm ne de çatışma olacağını düşünmüyorum. Bu fiili durum statüko olarak devam edecek.
ABD İSRAİL'İN GÜVENLİĞİNİ İSTİYOR
-ABD Doğu Akdeniz meselesinde son sözü söyledi mi?
ABD son sözü söylemedi. Çekilmek ve bu tartışmalarda taraf olmamak istiyor ama İsrail'in güvenliği ve İran tehlikesi ABD için olmazsa olmazdır. O yüzden çekilmek istemekle birlikte belirleyici bir gücü bölgede tutmak isteyecektir.
RUSYA'NIN 200 YILLIK HAYALİ GERÇEKLEŞTİ
-Peki Rusya?
Rusya'nın 200 yıllık hayali gerçekleşti ve Suriye nedeniyle Türkiye'nin güneyde komşusu oldu. Esad ile ilişkilerimiz şu an normal değil. Ama biz Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunan bir ülkeyiz. Türkiye'nin elinde çok koz var.
Macron’un Başkan Erdoğan’ı hedef alan skandal sözlerine Türk Milleti sosyal medyadan yanıt verdi: #Erdoğan’ınYanıdayız