Yapılan son dakika açıklamasında "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile NATO Genel Sekreteri Stoltenberg görüşmesi sonrası yapılmasına karar verilen ve NATO Askeri Komite Başkanlığınca bugüne ertelenen Türkiye-Yunanistan askeri heyetleri arasında "Ayrıştırma Usullerinin" ele alınacağı teknik toplantı NATO karargahında devam etmektedir" denildi.
NELER MASADA?
Konunun diyalogla çözülmesine yönelik çabaları destekleyen Türkiye, dün yapılması planlanan toplantıya yönelik her türlü hazırlığı yapmıştı. Hatırlanacağı gibi NATO Askeri Komite Başkanı Stuart Peach önceki gün Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'in resmi davetlisi olarak Ankara'da temaslarda bulunmuş, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar tarafından da kabul edilmişti. Akar görüşmede NATO Genel Sekreteri'nin diyalog çağrılarının olumlu karşılandığını, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de kıyısı olan tüm ülkelerin haklarını gözeten bir yaklaşımdan yana olduğunu, sorunların çözümünde diyalog ve iyi komşuluk ilişkilerine önem verdiğini söylemişti.
MACRON'A SERT DOĞU AKDENİZ TEPKİSİ
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Doğu Akdeniz'de gerilimin tırmandırılmasından kaçındıklarını söyleyerek, "Ancak Türkiye belirli konularda niyetini netleştirmeli" dedi. Macron, AB'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı "daha iddialı, daha sıkı" olmasını gerektiğini belirtti. Fransa Cumhurbaşkanı, bölgede Yunanistan ile dayanışma içinde olduklarını kaydedip, "Sorunumuz Türk halkıyla değil Erdoğan'la" mesajını verdi.
Dışişleri'nden yapılan açıklamada, "Fransa Cumhurbaşkanı Macron yine eski sömürgeci refleksleriyle kibirli, üst perdeden ders vermeye çalışan bir açıklama yapmıştır. Aslında Macron'un açıklamaları kendi acziyetinin ve içinde bulunduğu çaresizliğin dışa vurumudur. Zira tüm dünyada serbestçe at koşturdukları günler geride kalmıştır. Dış politikadaki tüm sinsi planlarını suya düşürdüğümüz, kirli oyunlarını bozduğumuz Macron iç acısıyla her gün fütursuzca Türkiye'ye ve Sayın Cumhurbaşkanımıza saldırmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımız Avrupa'da en yüksek oy oranıyla seçilen liderlerdendir. Sayın Cumhurbaşkanımız gücünü her zaman Türk halkından almıştır. Türk halkı ve Hükümeti, bu tür hezeyanlar karşısında hep tek yürek olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Akdeniz'de veya başka bir coğrafyada herhangi bir ülkenin deniz yetki alanını belirlemek Macron'un haddine değildir. Fransa, tek taraflı ve kışkırtıcı adımlar atan ve AB'yi kendi dar bakışlı çıkarları uğruna rehin alan Yunanistan ve GKRYnin körü körüne avukatlığını yapacağına, uzlaşmadan ve diyalogdan yana tavır koymalıdır. Bu, Avrupalılığımız ve NATO Müttefikliğimizin de bir gereğidir. Fransa Cumhurbaşkanı, ferdi ve milliyetçi mevcut tutumuyla gerginliği teşvik etmekte ve Avrupa'nın ve AB'nin büyük çıkarlarını da riske atmaktadır. Doğu Akdeniz'e sınırı bile olmayan ve bölgede hala sömürgecilik anlayışıyla hareket eden Fransa'nın, Türkiye'nin bölgedeki ortaklığını, samimiyetini, işbirliğini ve insani ve girişimci dış politikasını eleştirmesi tam bir tutarsızlıktır. Halk nezdindeki desteği sürekli azalan Macron'un içine düştüğü aciz durumu Fransız halkının takdirine bırakıyoruz" denildi.
'Kanuni' gün sayıyor! Hedef Akdeniz