Dünyanın gözü Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarında. Akdeniz'de en fazla kıyısı olan Türkiye, kendi sahillerine hapsedilmeye çalışılırken, Yunanistan ve Fransa diyalogdan kaçarak bölgede bir oldu bittiye imza atmaya çalışıyor. NATO'nun müzakere çağrılarını da karşılıksız bırakan Yunanistan uluslararası hukuku çiğneyerek bölgede tehlikeli bir maceraya girmeye hazırlanıyor. Böyle bir ortamda ABD'nin Rumlara yönelik 33 yıllık silah ambargosunu kaldırması ve Türkiye-KKTC askeri tatbikatı bölgede suların iyice ısınmasına neden oldu. 11 Ekim'de KKTC'de gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylığını açıklayan KKTC Başbakanı Ersin Tatar'a bölgede yaşanan sıcak gelişmeleri sorduk.
ABD HATALI KARAR VERDİ
-Sayın Başbakan ABD'nin Rumlara yönelik silah ambargosunu 33 yıl sonra kaldırmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz Mavi Vatan'a sahip çıktıkça, güçlenen Türkiye Doğu Akdeniz'de, Karadeniz'de hidrokarbon kaynakları için aramalarını ileriye götürdükçe bundan rahatsızlık duyanlar ittifaklar oluşturuyor, Türkiye'ye karşı ayak oyunlarına başvuruyorlar.
Amerika Birleşik Devletleri'nin Rum tarafına silah ambargosunu kaldırması bize ve Türkiye'ye karşı büyük bir hatadır ve Rum tarafının uzlaşmazlığını artırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
Bizi böylesi adımlarla haklarımızı savunmaktan alıkoymaları, geriletmeleri söz konusu olamaz. Umarım, ABD bir an önce bu hatadan döner.
ABD'DE RUM LOBİSİ GÜÇLÜ
-ABD, Doğu Akdeniz meselesini seçim malzemesi yapmaya mı çalışıyor?
ABD'de güçlü bir Rum-Yunan lobisi olduğunu biliyoruz. Bu bağlamda, ABD Yönetimi Rum-Yunan lobisine yaranmak için bu adımı atmış olabilir ama bu hata yaptığı gerçeğini değiştirmez.
Türkiye, göz ardı edilecek bir ülke değildir. Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin içinde olmadığı hiçbir senaryonun başarılı olması mümkün değildir.
Türkiye'nin menfaatlerine, haklarına göz dikmekle bir yere varacağını zannedenler boşuna hayal kuruyorlar.
DOĞU AKDENİZ'DE TÜRKİYE İLE BERABERİZ
-Doğu Akdeniz'de enerji kaynakları üzerinden tansiyon giderek yükseliyor. KKTC olarak siz bu tartışmaya nasıl bakıyorsunuz?
Doğu Akdeniz'de gerginliği artıran, suların ısınmasına neden olan biz değil, bölge ile hiçbir alakası olmayan Yunanistan ve Fransa'dır. Biz bu tartışmada tabii ki Türkiye ile beraberiz ve haklarımızı sonuna kadar birlikte koruyacağız.
Fransa, Batı Akdeniz'in ucundan Doğu Akdeniz'e gelecek, iş karıştıracak, Yunanistan Doğu Akdeniz'e sarkmaya çalışacak ve biz seyir mi edeceğiz? Böyle bir şey olamaz. Kıbrıs Türkü'nün geleceği bu mücadeleye bağlıdır.
GÜNEY KIBRIS VE YUNANİSTAN KULLANILIYOR
-Doğu Akdeniz'de kaos yaratmaya çalışan ve bunun için Yunanistan ve Güney Kıbrıs'ı kullanan ülkelerin amacı nedir?
AB kendisine olmayan hidrokarbon kaynaklarını Doğu Akdeniz'den sağlama peşine düştü. Fransa'nın arkasında başkaları da vardır. Rusya, ABD, İngiltere, Çin'in ise kendilerine göre farklı hesapları vardır. Bu ülkeler kendi hesapları için Rum-Yunan ikilisini kullanmaya çalışıyorlar. İsrail ve Mısır gibi ülkelerin de kime ne kadar bağlı olduğu düşünülürse kimin ne yapmaya çalıştığı daha iyi anlaşılır.
KIBRIS TÜRKÜ'NÜN HAKKI TESLİM EDİLMELİ
-Garantör ülke olarak İngiltere'nin tavrını nasıl görüyorsunuz?
İngiltere Brexit ve Covid 19 nedeniyle bir süredir kabuğuna çekilmiş gibi görünüyor ama bana göre İngiltere hala dünyanın en etkili ülkelerinden biridir. Hele, hele Doğu Akdeniz, Ortadoğu söz konusu ise İngiltere mutlaka işin içinde vardır.
Bizim İngiltere'den beklentimiz, Kıbrıs'ın 3 garantör ülkesinden biri olarak 1963 yılından beridir sürdürdüğü hatadan vazgeçmesi ve Kıbrıs Türkü'nün haklarını teslim etmesidir. Kıbrıs'ta iki ayrı Devlet, iki ayrı halk, iki ayrı dil ve din olduğunu en iyi bilen ülkelerden biri İngiltere'dir. Kıbrıs'ta bir çözüm olacaksa gerçeklerden hareket edilmelidir. Bu gerçekleri ortaya koyarak çözümü kolaylaştırabilecek ülkelerin en başında ise İngiltere'dir.
AB KIBRIS'TA OYUN PEŞİNDE
-Fransa Güney Kıbrıs'ı üs kurması hakkında ne söylemek istersiniz?
AB'nin bir oyunudur bu. Büyük oyun ise Türkiye'nin Kıbrıs'tan çıkarılması, tüm adanın Rum egemenliğine, yani AB hegemonyasına girmesidir. O nedenledir ki , Kıbrıs konusundaki görüşmelerde Rum tarafı temel hedef olarak sıfır asker, sıfır garanti olarak belirlenmiştir. Türkiye'nin garantörlüğü sıfırlanacak ve yerine AB garantisi koyacaklar. Yani, EOKA ve Yunan Cuntası ile yapamadıklarını AB ile yapacaklar. AB yolu ile Kıbrıs Yunan olacak ve Yunan Kıbrıs AB'ye hizmet edecek. Hayalleri budur. O nedenle biz artık yeter. Bu oyuna dur demeliyiz. Millet olarak ayağa kalmalı ve haklarımızı tescillemeliyiz, ileri götürmeliyiz.
MARAŞ 'HAYALET KENT' KALAMAZ
-Maraş'ın tamamen açılması konusunda hazırlıklar hangi aşamada?
Bir yol haritamız var ve ilerliyoruz. Kapalı Maraş açılacak. Maraş zaten KKTC toprakları içindedir. Kapalı Maraş ile ilgili tüm çözüm planlarına hayır diyen Rum tarafıdır. Aslında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Maraş'taki hak sahiplerine büyük bir özür ve tazminat borcu var. Onlar yüzünden bütünlüklü bir çözüm de olmadı, Güven Yaratıcı Önlemler paketleri üzerinde de anlaşılamadı. Biz şimdi şu noktadayız; Madem ki siyasal eşitliğe dayalı federal bir yönetim anlayışı Rum tarafında yoktur, biz de tek yanlı adımlarla belli konularda çözüm üretmek durumundayız. Bunlardan biri de Maraş'tır. Hayat devam ediyor, bir yerlerden başlamamız lazım. Kapalı Maraş'ı daha fazla fare hayalet kent olarak bırakamayız. İnsanlığa, ülkemize kazandıracağız Maraş'ı….
AKINCI, TÜRKİYE İLİŞKİLERİNE ZARAR VERİYOR
-KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın sözleri zaman zaman Türkiye'de tartışma konusu oluyor. Akıncı'nın siyasi konulardaki tartışma yaratan yaklaşımları konusunda görüşünüz nedir?
Doğu bulmuyorum tabii ki…Neden, çünkü, Türkiye ile iki devlete dayalı, karşılıklı sevgi ve saygıyla yürütülen ilişkiler bizim için çok önemlidir. Ama Sayın Akıncı bunlara zarar verdi. Sayın Akıncı'nın Türkiye Cumhuriyeti Devlet yetkilileri ile bağlarının koptuğu nettir ve bunun da sebebi, Sayın Akıncı'nın Türkiye'nin Suriye'ye düzenlediği Barış Pınarı Harekatı ile Kıbrıs Barış Harekatı'nı bir Kıbrıs Türkü'ne yakışmayacak şekilde kan dökülen savaşlar olarak nitelendirmesi, ve Guardian gazetesine Hatay'ın Türkiye'ye bağlanmasıyla ilgili sarf ettiği yanlış cümlelerin Türkiye'de, Devlet ve halk nezdinde yarattığı tepkidir. Biz bunu düzeltmeyi başlıca görev biliyoruz.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNİ BİZ KAZANACAĞIZ
-KKTC Cumhurbaşkanlığı yarışında adaylardan biri de sizsiniz. Seçimleri kazanırsanız KKTC halkına ne vadediyorsunuz?
Ben halkımıza Dünyadaki , bölgedeki gelişmeleri doğru okuyarak, gerekenleri yapacağım sözünü veriyorum. Kıbrıs konusunu bir sonuca bağlamak için gayret göstereceğimi alternatif çözüm modellerini masaya koyma çabası içinde olacağımı vadediyorum. Kıbrıs Türk Halkı'nın haklarını anlatmak, korumak için dünyayı dolaşmayı taahhüt ediyorum. Çok çalışma, koşulsuz halkımın çıkarları için uğraşma, halktan kopmama sözü veriyorum. Türkiye ile iyi ilişkiler içinde hükümete yardımcı olmayı, Maraş konusunun halledilmesi , ekonomik, sosyal, kültürel, sportif, sanatsal sorunların giderilmesi için hükümetle birlikte davranmayı görev bileceğimi ilan ediyorum.
-11 Ekim'de KKTC'de bir Cumhurbaşkanlığı yarışı var. İpi kim göğüsleyecek?
UBP adayı olarak benim kazanacağıma inanıyorum, halkımıza güveniyorum. Kıbrıs Türkü neyin kendisinin yararına olduğunu bilir. Halkımız oynanan oyunların, Sayın Akıncı'nın tüm konularda başarısız olduğunun bilincindedir ve bu anketlere de yansımıştır.