Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunanistan'ın, NATO bünyesinde Türkiye ile teknik görüşme kararı alındığına ilişkin Genel Sekreter Stoltenberg'in açıklamasını yalanlamasıyla ilgili, "Yunanistan'ın NATO'yu yalanlaması ibretliktir. Yalan söyleyen Yunanistan'dır. Önce 'olur' verdi sonra vermediğini söyledi" dedi. Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz'de artan gerilime ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:
YUNANİSTAN HAKSIZ OLDUĞUNU BİLİYOR: Faaliyetlerimizi yaparken tüm Akdeniz etrafındaki ülkelerle işbirliği yapabileceğimizi söylüyoruz. Bu işbirliği olmadığı için kendi faaliyetlerimizi başlattık. Brüksel'de NATO Genel Sekreteri bir girişimde bulundu. Bir çatışmanın yaşanmaması için teknik düzeyde Yunanistan ve Türkiye'nin içinde olduğu görüşmelerin başlaması konusunda görüşümüzü sordu. 'Biz her zaman görüşmeden yanayız' dedik. NATO Genel Sekreteri Yunanistan'a görüşünü sordu. Yunanistan 'olur' dedi. Olur dedikten sonra NATO açıklama yaptı. Fakat biz şaşırmadık. Maalesef Yunanistan NATO Genel Sekreterini yalanladı. NATO Genel Sekreteri yalan söylemedi. Yalan söyleyen Yunanistan'ın kendisi. Yunanistan diplomasiden yana olmadığını, AB'nin desteğiyle de, bu desteğin koşulsuz olduğunu düşünüyorduk, o biraz değişti son zamanlarda. NATO'yu yalanlaması gerçekten ibretliktir. Önce olur verdi sonra bu olur'u vermediğini söyledi. Yunanistan da esasen haksız olduğunu biliyor ve duymaya da başladı.
FRANSA KIŞKIRTIYOR: Yunanistan'ı en çok kışkırtan kim? Fransa. Fransa'nın da başka derdi var. Yoksa Doğu Akdeniz'de ne ilgisi var. Batı Akdeniz olsa anlardık. Fransa önce Suriye'nin kuzey doğusunda Barış Planı Harekâtı'nda bir terör devleti kurma planı suya düşünce çok sinirlendi. Ve neden bizden izin almadınız gibi küstahça edalara büründü. Yani yanı başında terörle mücadele ederken Fransa'dan izin mi görüş mü almam gerekiyor? Daha sonra Libya'da darbeci Hafter'i destekleyerek çok büyük hata yaptı. Trablus'u çok kısa sürede ele geçireceklerine inanıyordu. Çıkarları olabilir, anlıyoruz fakat sahada işler öyle olmadı. Denge değişti, Hafter yenildi ve Macron histerik bir hâle büründü. Onunla beraber ne yapacağını şaşırdı. Sonrasında Doğu Akdeniz'de bizim gemilerimizin kendi gemilerini taciz ettiğini söyledi. Bunu belgeleyemedi, rezil oldu. Biz böyle bir tacizin olmadığını belgeledik.
FRANSA ÖZÜR DİLEMELİ: Fransa'nın Türkiye'den net şekilde özür dilemesi gerekiyor. Lübnan'a gidiyor, Türkiye'yi kötülüyor. Lübnan'ı arka bahçesi olarak görüyor. Biz Lübnan'a gittiğimizde yardımlarımızla gidiyoruz, önerilerimizle, ilişkilerimizi geliştirmek için gidiyoruz. İnsanı yardımların tekrar inşası için önerilerimizi söylüyoruz. Böyle bir zor zamanda elimizi uzatıyoruz. Macron sömürgeci edasıyla gidiyor, bir taraftan oradaki Cumhurbaşkanı dâhil herkesi aşağılıyor, yönetimi insanları aşağılıyor, tepeden bakıyor, diğer taraftan 'Türkiye'ye dikkat edin, burada çıkarları var.' diyor. Biz gittiğimiz yerlere 'kazan kazan' anlayışıyla gidiyoruz.
BARIŞ PINARI HAREKÂTI'NA KADAR FİKİRDAŞTIK: En az gelişmiş ülkelere baktığınızda bunların büyük çoğunluğu Fransa'nın eski sömürgesi olan ülkeler, Afrika da dâhil. Biz şuan oraları ihya etmek için gidiyoruz. Fransa bundan rahatsız. Biz rahatsız olacaklar mı diye bakmıyoruz. Dünyanın her yerinde ilişkilerimizi geliştiriyoruz. Biz NATO ülkesi iki ülkeyiz. Bugüne kadar Suriye konusunda fikirdaş ülkeydik, Barış Pınarı Harekâtı'na kadar. ANKARA
STOLTENBERG: GÖRÜŞMELER BAŞLADI HENÜZ MUTABAKAT YOK
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Yunanistan'ın NATO'nun teknik görüşmeler yapmak üzere Türkiye ve Yunanistan'ın mutabakata vardığı yönündeki açıklamasını yalanlamasıyla ilgili olarak, "Türk ve Yunanistanlı liderlerle yaptığım görüşmelerden sonra iki müttefik ülke burada, NATO'da teknik görüşmeler için bir araya geldiler bile. Bu görüşmelerin amacı askeri çatışmayı önleyecek mekanizmalar oluşturulması. Doğu Akdeniz'de kaza riskini düşürmek için henüz bir mutabakata varılmadı" diye konuştu. Bu arada Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Stoltenberg ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
AB'DEN DİYALOG ÇAĞRISI
AVRUPA Birliği (AB) Komisyonu Sözcüsü Peter Stano, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in Doğu Akdeniz konusunda temaslarda bulunduğunu, gerilimi düşürmenin tek yolunun diyalog olduğunu söyledi. Stano, AB'nin diyalogdan yana olan tutumunun değişmediğini belirterek, bölgedeki gerilimin düşürülmesi için müzakerelerin başlaması gerektiğini vurguladı. Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert ise, Almanya'nın Doğu Akdeniz'de gerilimin düşürülmesi için katkı sağlamak istediğini belirtti. Almanya Başbakanı Merkel'in, Doğu Akdeniz konusundaki tutumunun değişmediğini vurgulayan Seibert, "Gerilimi düşürmeye elimizden geldiğince katkıda bulunmak istiyoruz." dedi.