Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 475 sanıklı davaya devam edildi. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu sanıklar ve taraf avukatları katıldı.
Hakkında 79 kez "ağırlaştırılmış müebbet hapis" cezası talep edilen dönemin Hava Kuvvetleri Komutanlığı (HKK) İstihbarat Başkanı eski Tuğgeneral Aydemir Taşçı, dün başladığı esasa ilişkin savunmasını tamamladı.
Hakkında isnat edilen suçlamaların somut delillere dayanmadığını iddia eden Taşçı, lehinde delil sayılabilecek olguların görmezden gelindiğini iddia etti.
Taşçı, mütalaada eksikliklerin olduğunu, etkili bir soruşturma ve kovuşturma yapılmadığı için mağdur edildiğini savundu.
Olay tarihinde, sızma girişimi olduğu bilgisi üzerine karargaha geldiğini belirten Taşçı, sıkıyönetim emirlerinin yayımlanmasıyla darbe girişiminden haberdar olduğunu ileri sürdü.
İzmir merkezli 28 ilde FETÖ operasyonu! "Mahrem İmam" operasyonunda çok sayıda gözaltı! | Video
Bu gelişmenin ardından darbe girişimine katkı sunacak bir eylemde bulunmadığını iddia eden Taşçı, telefon ve güvenlik kamera kayıtları ile bazı tanık beyanlarının da kendisini doğruladığını kaydetti.
Türkiye genelindeki eylemlerden sorumlu tutulmasının yanı sıra FETÖ yöneticisi olmakla da suçlandığını hatırlatan Taşçı, hayatının hiçbir döneminde bu yapıyla ilişkisinin olmadığını ileri sürdü.
Dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal ile HKK Personel Başkanı emekli Tümgeneral Cevat Yazgılı'nın darbe girişimini önceden bildiğini savunan Taşçı, bu iki ismin komutanlık sorumluluğunun yerine getirmedikleri için çok sayıda kişinin mağdur olduğunu iddia etti.
Dedesinin kalaycı, babasının da inşaat işçisi olduğunu belirten Taşçı, şöyle devam etti:
"Anadolu'nun bağrından kopan bir asker olarak devletim gelişsin diye gayretle çalışırken, birileri de ayağımızı kaydırmak için çalışıyormuş. Vatan haini ilan edildik ama gerçekler elbet bir gün ortaya çıkacaktır. Burada asıl mağdur edilen TSK ve milletimizdir. İlk anda itibaren karargaha sızma teşebbüsü olduğunu düşünerek hareket ettim çünkü elimizde başka bir bilgi yoktu. Saat 23.45'te sıkıyönetim mesajı geldiğinde gerçekleri anladım. Ancak kurmay başkanı, beni komuta katında tecrit ettiği için irtibat sağlayamadım. Sözde atama listesinde aynı göreve devam edeceğim yazılmış, benzer konumunda olan kişiler tahliye edildi. Bir kez daha söylüyorum, ben ne darbeciyim ne de örgüt yöneticisi."
Mahkemeden tahliye ve beraat talebinde bulunmayacağını, bunun yerine adalet istediğini dile getiren Taşçı, savunmasını Özdemir Asaf'ın "Juri" şiirini okuyarak tamamladı.
Öte yandan davanın öğleden sonraki bölümünde, duruşmaya verilen aranın ardından mahkeme salonuna getirilen bazı darbe sanıkları, salonda kendilerine ayrılan bölümde oturan sivil imamlar Kemal Batmaz, Hakan Çiçek ve Nurettin Oruç'u el ve başlarıyla selamlamadıkları görüldü.
Söz konusu sivil imamların, Akıncı Üssü'nde darbe girişimini yönettikleri ortaya çıkmıştı.
Ayrıca sanıklardan eski Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanı tuğgeneral Hakan Evrim'in darbenin yönetildiği 143. Filonun koridorunda karşılaştığı Kemal Batmaz'a baş selamı verdiği anlar da güvenlik kameralarına yansımıştı.