Filistinli ailelerin bir kısmı, İsrail tarafından yıllardır alıkonulan yakınlarının naaşının iadesini isterken, diğer bir kısım ise kaybolan yakınlarının akıbetini öğrenmek için ümitle bekliyor.
İsrail, 1967'den bu yana onlarca Filistinlinin naaşını alıkoyuyor, aileler de ölen yakınlarının en azından İslami usullere göre defnedileceği bir mezarlarının olmasını istiyor. Bazı Filistinlilerden de yıllardır haber alınamıyor, bu kişilerin aileleri de kayıplardan İsrail'i sorumlu tutuyor.
Filistinli Mahmud Amr da yaklaşık yarım asırdır kayıp kardeşi Ali Ebu Meliha'nın akıbetini öğrenme ümidini kaybetmeyenlerden.
Amr, kardeşini kayıp şehit cenazelerini araştıranlara başvurarak bulma ümidini taşıyor ve kardeşinin kaybolmasından İsrail'i sorumlu tutuyor.
Batı Şeria'nın güneyinde bulunan Devra beldesi sakinlerinden Amr, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 70'li yılların başında İsrail işgaline karşı direniş için kardeşinin evi terk ettiğini, kendisinin de o tarihte hapiste olduğunu anlattı.
"İşgalci İsrail kardeşimin kaybolmasından sorumludur." diyen Amr, kardeşinin durumuyla ilgili herhangi bir bilgiye yıllardır ulaşamamalarına rağmen Uluslararası Kızılhaç Komitesi ve Filistin yönetimi ile hala iletişimde olduklarını belirtti.
İSRAİL'İ SORUMLU TUTUYORLAR
Kayıp şehit cenazelerini araştıran Kudüs merkezli bir halk hareketi olan Şehitlerin Alıkonulan Cenazelerinin Geri Alınması Girişimi tarafından belgelenen 68 kayıptan biri olan Ali Ebu Meliha'nın ve diğer kayıpların aileleri bu durumdan İsrail'i sorumlu tutuyor.
Filistin'de her yıl 27 Ağustos şehitlerin cenazelerinin teslim edilmesi için "ulusal gün" olarak anılıyor ve çeşitli etkinlikler düzenleniyor.
Ebu Meliha'nın durumu bilinmiyor ancak aynı bölgede yaşayan Muhammed el-Fakih'in 2016 yılında İsrail güçleri tarafından öldürüldüğü biliniyor cenazesi ise hala İsrail tarafından alıkonuluyor.
CENAZESİ NEREDE?
Hüseyin el-Fakih, kardeşi Muhammed'in cenazesinin morgda mı yoksa "rakamlar mezarlığında" mı olduğunu bilmediğini ve kardeşi için İslami usullere göre bir cenaze töreni düzenlemek istediğini söyledi.
İsrail, ailesine teslim etmediği Filistinlilerin naaşını "rakamlar mezarlığı" adı verilen ve üzerinde isimler yerine yalnızca rakamların bulunduğu mezarlara defnediyor.
İsrail medyası ve uluslararası basının ortaya çıkardığı bu mezarlıklardan 4'ünden birinin Suriye, Lübnan ve İsrail üçgenindeki askeri bölgede, ikisinin Ürdün Vadisi'ndeki askeri bölgede, dördüncüsünün ise Taberiye şehrinin kuzeyinde bulunduğu ifade ediliyor.
Şehitlerin Naaşlarını Geri Alma Girişimi Sözcüsü Selva Hamad, "İsrail tarafından 1967 yılından bu yana çeşitli şekillerde şehit edilen 254 Filistinlinin naaşı rakamlar mezarlığında tutuluyor." dedi.
BİLGİ BULUNMUYOR
Hamad, İsrail tarafından 2015'ten beri şehit edilen 66 Filistinlinin cenazesinin de yine aynı mezarlarda mı yoksa morgda mı olduğu konusunda ise bir bilgi bulunmadığını ifade etti.
Çoğunluğu 2001 yılındaki 2. İntifada'da şehit olan 124 Filistinlinin isimlerinin rakamlar mezarlığındaki şehitler listesine eklendiğini aktaran Hamad, bunlardan 110'unun defin yerinin belirlendiğini ve ilk defa İsrail'in naaşların elinde olduğunu kabul ettiğini dile getirdi.
KAYIPLARIN BELGELERİ
Kayıplar konusunda ise Selva Hamad, Uluslararası Kızılhaç Komitesi dahil uluslararası alanda dosyaları takip edilen 68 kayıp kişinin belgelerinin tamamının ellerinde olduğunu söyledi.
"Şehitlerin naaşlarının geri alınması konusunda İsrail mahkemelerinde verilen mücadelenin önünde engeller var." diyen Hamad, İsrail savcılığının naaşların teslim edilmesi için verilen dilekçelere geç yanıt verdiğine dikkati çekti.
Hamad, aralarında bir kadının da bulunduğu 2015 yılından bu yana şehit edilen 66 kişinin çoğunun dosyalarının İsrail Yüksek Mahkemesi'nde beklediğini aktardı.
Eylül 2019'da İsrail Yüksek Mahkemesi, İsrail askeri komutanına Filistinli şehitlerin cesetlerini alıkoyma ve onları gelecekte müzakere kartı olarak kullanmak amacıyla geçici olarak defnetme yetkisi veren bir karar çıkarmıştı.