AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Güllüoğlu, AFAD olarak yapılan çalışmalarda ve 17 Ağustos'tan bu yana devlet millet olarak deprem ve afetlere karşı önemli mesafeler alındığını vurguladı.
1999 depreminin Türkiye'nin son yıllarda en çok akılda kalan afeti olduğunu belirten Güllüoğlu, üzerinden 21 yıl geçmesine rağmen hala deprem denilince akla 17 Ağustos'un geldiğini söyledi. Güllüoğlu, "Türkiye'nin afet tarihi açısından bakıldığında 1939 Erzincan depremi, Afyon depremi, Erzincan'da 90'larda meydana gelen bir başka büyük deprem, yine 2011 Van depremi ve en sonda da bu sene içeresinden meydana gelmiş olan Elazığ depremi. Türkiye açısından deprem, karşımızda duran net bir gerçek." ifadelerini kullandı.
"ÇOK YOL ALDIK AMA..."
Güllüoğlu, 17 Ağustos'tan bu yana depremlere ve afetlere yönelik hazırlığın uzun ve ince bir yol olduğunu ifade ederek, "Çok yol aldık çok iş yapıldı ama en az bu kadar da yapılması gereken işler var." dedi.
Yapı denetim sisteminin kurulması, deprem yönetmeliğinin yenilenmesi, AFAD'ın kurulması gibi 1999 depreminden sonra mevzuat değişikliklerinin yanı sıra insan kaynaklarının yenilenmesi ile birçok çalışma yapıldığını hatırlatan Güllüoğlu, Türkiye'nin deprem haritası üzerinde kentsel dönüşümden, afetlere hazırlık kapasitenin artırılmasına, arama kurtarma faaliyetlerinin hem devlet hem de sivil toplum bazında geliştirilmesine ve en önemlisi vatandaşların bu konudaki bilgi, birikim ve bilinç düzeyenin arttırılmasına kadar alınacak olan çok yolun olduğunu kaydetti.
AFAD'ın 2009'da kurulduktan sonra çeşitli kurumlar bünyesinden bugünkü halini aldığına işaret eden Güllüoğlu, şöyle devam etti:
"AFAD, bu faaliyetlerin hiçbirini tek başına yapmıyor. Sağlık Bakanlığının yıkıp (afetlere dayanıklı halde) yeniden yaptığı hastaneler Türkiye'nin afetlere hazırlığının bir parçasıdır. Milyonlarca gencimizin öğrenim gördüğü ve Milli Eğitim Bakanlığının yıkıp yeniden yaptığı okullar Türkiye'nin afetlere hazırlığının bir parçasıdır. Ulaştırma Bakanlığınca sağlam yapılan her bir köprü viyadük veya yol Türkiye'nin afetlere hazırlığının bir parçasıdır. Kültür Bakanlığından Gençlik Bakanlığına, Milli Savunma Bakanlığından belediyelere kadar her kamu kurumun depremler ve afetlere mücadele için yaptığı hazırlıklar Türkiye'nin afetlere hazırlığının bir parçası olarak devam ediyor. Biz de bunu koordine etmeye çalışıyoruz."
1 MİLYON 300 BİN KİŞİYE EĞİTİM VERİLDİ
Afetlere toplumsal hazırlık yönünde 2020 yılını afet eğitimi konusunda bir eğitim seferberliği yılı olarak planladıklarını belirten Güllüoğlu, önce Elazığ depremi sonra ise pandemi dolayısı ile faaliyetlerinin yavaşladığına değindi. Güllüoğlu, buna rağmen 2020'nin ilk 3 ayında Milli Eğitim ve Gençlik ve Spor Bakanlığının da iş birliği ile 1 Milyon 300 bin kişiye "Temel Afet Bilinci" eğitimi verildiğini ifade etti.
Bu seneki hedeflerinin 3 milyondan fazla vatandaşa bu eğitimi vermek olduğunu işaret eden Güllüoğlu, sonbahar ile koronavirüs tedbirleri içerisinde bu hedeflerine ulaşmak istediklerini kaydetti.
Vatandaşlara da seslenen Güllüoğlu, afet eğitimi alarak afet bilinç kazanmanın son derece önemli olduğunu hatırlattı. Güllüoğlu, kamu kurumları ne kadar hazırlık yapsalar da afetle mücadele de vatandaşların bilinçlenmesinin bir bütünün parçası olduğunu kaydetti.
Afet eğitimi alan bireylerin depreme ve afetlere karşı nasıl bir yaşam alanı oluşturacağını, afet sırasında ve sonrasında neler yapması gerektiğini bilen bilinçli kişiler olacağını belirten Güllüoğlu, bunun da Türkiye'de afetlere hazırlık bilincinin daha üst noktalara çıkmasını sağlayacağını vurguladı.
"HAZIRLIKLI OLUNMAZSA AFETE DÖNÜŞÜR"
Depreme karşı vatandaşların kendilerini nasıl güvenceye alabileceği konusuna da değinen Güllüoğlu, şunları kaydetti:
"Rahmetli Ahmet Mete Işıkara hocanın bir sözü lafı vardı. 'Deprem öldürmez, sağlam olmayan binalar öldürür' diye. Bu, deprem mühendisliğindeki en önemli parçalardan bir tanesi. Türkiye'de geçen sene 23 bin deprem ölçtük. Ondan önceki sene 22 bin, ondan önceki sene 37 bin deprem ölçüldü. Depremler bu ülkenin bir gerçeği, ancak ne zaman insanlar buna hazır değillerse depremler o zaman bir afete dönüşüyor."
Sadece devletin değil yerel yönetimlerin ve vatandaşların katılımı ile hareket edilerek Türkiye'nin depremlere karşı hazırlığını ölçebileceklerini vurgulayan Güllüoğlu, vatandaşların "Dayanıklı bir binada mı yaşıyorum? Ne zaman yapılmış? Teknik imkanlara uygun yapılmış mı?" gibi sorularla binaları konusunda sorgulama yapmaları gerektiğini bildirdi.
Vatandaşlara seslenen Başkan Güllüoğlu şunları kaydetti:
"Afet eğitimi almalarını önemsiyoruz. İl müdürlüklerimiz tüm Türkiye'de afet eğitimleri veriyor. Okullarda, kamu kurumlarında veriyoruz. Organize olarak lütfen bu eğitimleri il müdürlüklerimizden talep etsinler. Böylece deprem anında, öncesinde ve sonrasında ne yapılması gerektiğini detaylı bir şekilde öğrenecekler. Yine lütfen AFAD gönüllüsü olsunlar. e-Devlet üzerinden başvurarak online eğitimler alabilirler. Böylece afetler sırasında, öncesi ve sonrasında AFAD'ın faaliyetlerine destek olabilirler. İlk yardım eğitimi alsınlar. Sadece afetlerde değil, hayatın her aşamasında önemli olan bu eğitimi edinsinler. Böylece inşallah Türkiye'yi afetlere hazır hale getirebileceğiz ve vatandaşı ile kamu kurumu ile STK'ları ile afetlere hazır bir Türkiye'ye erişeceğiz."
Güllüoğlu, 17 Ağustos'un 21. yılı nedeniyle depreme ve afetlere karşı bilincin artırılması amacıyla deprem haftası olarak işlenecek olan bu haftada, AFAD olarak çeşitli faaliyetlere imza atacaklarını belirtti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun desteği ile hafta boyunca yoğun bir faaliyet yürüteceklerini belirten Güllüoğlu, AFAD'a bağlı sporcuların bisiklet ile Ankara'dan yola çıktığını ve 99 depreminden etkilenen noktaları ziyaret ettikten sonra, en son 17 Ağustos günü Gölcük'te bir dalış gerçekleştirerek anma programı düzenleyeceklerini, yine Erciyes Dağı'na bir tırmanış yaparak, dağın zirvesine Türk bayrağı ve 99 depreminde hayatını kaybedenler anısına karanfil bırakılacağını söyledi.
Pazartesi günü ise Bakan Soylu'nun katılımı ile İstanbul'da yapımı tamamlanan Afet Eğitim Merkezinin açılacağını kaydeden Güllüoğlu, AKUT, Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ve İHH derneği üyelerine kentsel arama kurtarma konusunda akreditasyon sertifikası verleceğini duyurdu.
Kahramanmaraş'ın afet açısından riskli bir alan olduğunu belirten Güllüoğlu, pilot bölge seçilen bu ilde daha önce hazırlanan İlk Risk Azaltma planının tanıtılacağını ifade ederek, cuma günü ise ülkenin farklı yerlerinden gelecek katılımcılar ile İçişleri Bakanı Soylu'nun başkanlığında AFAD'da "Türkiye Afet Risklerini Azaltma Platformu"nun ilk toplantısının gerçekleştirileceğini duyurdu.