15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve ailesi tüm riskleri göze alarak Marmaris'ten İstanbul'a geldi. Erdoğan'ın havadaki yolculuğu sırasında FETÖ'cü pilotlar F-16'lar ile uçağı radarlarda tespit etmeye çalıştı. O gece Atatürk Havalimanı'na inişi gerçekleştiren kule görevlileri stres dolu anları anlattı.
"PİLOT FREKANSINDA GEÇTİK"
Atatürk Havalimanı yaklaşma kontrol memuru Özer Özerman Erdoğan'ın pilotu ile, pilot frekansına geçerek uçağın güvenli bir şekilde indirilmesini sağladı. Özerman, "Ben o gece Ankara'daki yaklaşma kontrolörü ile telefonda konuştum. Cumhurbaşkanımızın uçağının Dalaman'dan İstanbul'a gelmek istediğini söylediler. Kendisi zaten o sırada Çanakkale üzerinde bekliyordu. Sabiha Gökçen'e mi Atatürk Havalimanı'na geleceği tam belli değildi. Direkt uçağın pilotuna anlatmamı istediler. Pilot frekansına geçerek Atatürk Havalimanı'nda hem asker, hem sivil, hem özel harekat hepsinin burada olduğunu söyledim. Pilot Atatürk Havalimanı'na yaklaşma talimatı almak istediğini söyledi. Bu görüşmeler tabii ki rutini dışına çıkarak gerçekleşti" dedi.
"O ANDA ATATÜRK HAVALİMANI ÜZERİNDE F16 UÇAKLARININ GEÇTİĞİNİ FARK ETTİM"
O esnada hava trafiği hakkında bilgiler de veren Özerman, "Ben o anda Atatürk Havalimanı üzerinde F16 uçaklarının geçtiğini fark ettim. Sadece o anda 4-5 uçak vardı. Başka illerde de uçan uçaklar vardı. Dalış, tırmanış yaptıklarını, hangi rotaya hangi uçakların gittiğini söyledim. Direkt yaklaşmayı uygun görmedik. Havada dolandırarak getirmeye çalıştık. Çünkü diğer uçakların durumunu da bilmiyorduk. Bir boşluk bulduğumuz zamanda inişimizi yaptık" dedi.
Darbeci askerlerin kule ile irtibata geçmediğini olayların büyümesinin ardından kimseye güvenemediklerini belirten Özerman, "Biz havadaki tüm uçakları biliriz. O gece herhangi bir koordinasyon, iletişime geçme durumu yoktu. Uçak tanımı bile yapılmamıştı. Sivil uçaklar da dahil hepsi tehlike altındaydı. Koordinasyon çok önemliydi ama o anda hiçbir şekilde askeriyeye de güvenemiyorduk. Kimin düşman kimin dost olduğunu bilemiyorduk" diye konuştu.
Hava trafik kontrolörü Enver Yavuz, en önemli ayrıntının Erdoğan'ın uçağının adının yolcu uçağı gibi gösterilmesi olduğun ifade ederek, "Cumhurbaşkanlığı uçuşları genelde özel çağrı adıyla yapılır. Fakat Dalaman'dan kalkarken dâhiyane bir fikirle yolcu uçağı adı verilmiş. Yolcu uçağı adı verildiği için havada bulunan bütün sorunlar bertaraf edilmiş oldu" dedi.
"POLİSLER SAAT 02.10'DA KULEYİ TAMAMEN KONTROL ALTINA ALDILAR"
Hava trafik kontrolörü Enver Yavuz ise albayların kuleyi bastıklarını ve uçuşları iptal etmeye çalıştıklarını söyledi. Yavuz, "Albaylar geldiğinde bize göreviniz sona erdi dedi. İç hat kalkışlarını durdurun dedi. Albay havacı olmadığı için bilmiyordu biz pist başındaki bütün uçaklarımı kaldırmıştık. 15 dakika sonra bir binbaşı geldi dış hat uçuşlarını iptal edin dedi. Birbirleriyle de çelişiyorlardı. Saat 1 civarında o olaylarla eş zamanlı olarak Özel Harekat Polisleri kulenin alt katında toplanmaya başladı. Askerler de silahlarını alıp alt kata indi. Özel Harekat Polisleri, askerleri silah bırakmaya ikna etmeye çalıştı. Askerler onlara 3 el ateş etti. Daha sonra askerlerden birisi teslim oldu. Onun teslim olması askerlerin çözülmeye başladığını gösteriyordu. Polisler daha sonra 02.10'da kuleyi tamamen kontrol altına almışlardı. Halk sebebiyle askerleri 4'e kadar kulede tuttular. Askerlere sivil kıyafet giydirerek dışarı çıkardı" ifadelerini kullandı.