Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz selim Kıran ise Daily Sabah'a özel yaptığı açıklamada Ayasofya'nın cami olarak yeniden ibadete açılma kararıyla ilgili, "Türkiye, uluslararası toplumun Ayasofya'ya tahsis ettiği sıra dışı evrensel değerin farkında olarak bu anıtı 1985'de UNESCO listesine girdiği günden itibaren bu doğrultuda yönetti " ifadelerini kullandı.
"Ayasofya, 1453 yılında İstanbul'un fethi üzerine Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye çevrilmiş ve Türkiye Bakanlar Kurulu tarafından 1934 yılında müze haline getirilmesine ilişkin karar alınana kadar cami olarak hizmet etmiştir" diyen Kıran, Türkiye'nin her daim din ve ibadet özgürlüğünün önemli bir temsilcisi olduğuna işaret etti. Kıran, Türkiye'nin ülkenin farklı şehirlerindeki kiliseleri düzenli olarak restore ettiğini, son on yılda 50'den fazla kilisenin restorasyonunun tamamlandığını hatırlattı.
Kıran "Ayasofya 1985 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne 'İstanbul'un Tarihî Alanları' nın bir parçası olarak kaydedildi. Türkiye, UNESCO'nun 1972 tarihli Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunması Sözleşmesi'ne taraf olarak, 1972 sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinin tamamen farkındadır" dedi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran
Kıran, bir mülkün statüsünün değiştirilmesinin onun evrensel değerini etkilemeyeceğinin altını çizerek, diğer ülkelerin bu hukuki karara saygı duymaları çağrısında bulundu.
Kıran ayrıca Türkiye'nin Ayasofya kararı konusunda tepki gösterenleri de eleştirdi.
Kararın ardından Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis, bu kararın sadece iki ülke ilişkilerini değil, Türkiye'nin AB sürecini de etkileyeceğini söylerken, Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise, bunu "açık bir provokasyon" olarak nitelendirmişti. Yunan Ekathimerini gazetesi ise Ayasofya ile ilgili haberlere geniş yer ayırdı.Kıran "Yunanistan'ın karalama kampanyasını kınıyoruz ve Ayasofya'nın tüm dünyadan tüm din ve inançlardan insanlara açık olacağını vurguluyoruz. Bu muhteşem kutsal alana herkes kısıtlama olmaksızın girebilecektir" diye konuştu.
Kıran, "Ne yazık ki bizi eleştirenler konu kendi topraklarındaki Osmanlı mirasına gelince kültürel mirasın ve din özgürlüğünün savunucusu olmaktan çıkıyorlar. Örneğin, Yunanistan'da birçok Osmanlı camisi ya yıkılmış ya da kiliselere dönüştürülmüş ve bazıları asıl inşa edilme amaçlarına uymayacak şekilde kullanılıyor" değerlendirmesinde bulundu.
DİLARA ASLAN- DAİLY SABAH