Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'ın 2 yıldır satılamayan villasının, Cumhuriyet'in MİT TIR'ları ile ilgili ihanet manşetinin ardından FETÖ talimatıyla satın alınması ile ilgili 4 avukat hakkında açılan davada karar çıktı.
MİT TIR'larını durduran Tümgeneral Hamza Celepoğlu'nun avukatı Sönmez Ahi, ortağı Bekir Mustafa Yılmaz ve avukatlar Atilla Tarık Çilekçi ile Faruk Öksüz hakkında İstanbul Başsavcılığı'nca soruşturma başlatılmıştı.
Yürütülen soruşturmada MASAK tarafından ilginç bulgulara ulaşılmıştı. Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla çalışma yapan MASAK'ın tespitlerine göre; şüpheli avukatlar Bekir Mustafa Yılmaz, Atilla Tarık Çilekçi ve Sönmez Ahi arasında para trafiği bulunmuştu.
Avukatların banka hareketleri incelendiğinde ise yüklü miktarlı para giriş çıkışları tespit edilmişti. Hareketlerde alıcı ya da göndericisi belli olmayan işlemler yer almıştı. Şüphelilerin FETÖ ile irtibatlı şahıs ya da şirketlerle de para transferleri ortaya çıkarılmıştı.
Şüpheli avukatlar ardından dava açılmış, hazırlanan iddianamede, şüpheli avukat Bekir Mustafa Yılmaz'ın, MİT TIR'larının durdurulması olayında kilit rol oynayan Adana Jandarma Bölge eski Komutanı Hamza Celepoğlu'nun avukatlığını yapan Sönmez Ahi'nin ortağı olduğu belirtilmişti.
İddianamede, MİT TIR'larının durdurulmasını Cumhuriyet Gazetesi'nde haber olarak yayınlayan Can Dündar'ın yaptığı ilana rağmen uzun süre satamadığı gayrimenkulünü, Ahi ile beraber aldığı ifade edilmişti.
Şüphelilerden Sönmez Ahi'nin Celepoğlu'nun avukatlığını yaptığı, 24 Kasım 2015 tarihli ihbar içeriğine göre Ankara'da abilik yaptığı ve Zekeriya Öz (Ergenekon soruşturmasını yapan firari savcı) ile irtibatlı olduğu, Bankasya'da hesabının bulunduğu ifade edilmişti.
Şüphelilerden Atilla Tarık Çilekçi'nin ise FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in uzun yıllar hizmetinde bulunduğu, en yakınında bulunan kişiler arasında olduğu, açık kaynaklarda örgüt lideri ile görüntülerinin bulunduğu, ByLock kullanıcısı olduğu belirtilmişti. İfadesinde Fetullah Gülen'in dini içerikli notlarının ByLock ile kendisine gönderildiğini beyan ettiği anlatılmıştı.
İTİRAFÇI OLAN ÇİLEKÇİ'YE HAGB
Avukatlar hakkında 'Fetullahçı Terör Örgütü'ne üye olmak' suçundan açılan davada karar çıktı. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen davada sanık Atilla Tarık Çilekçi önce 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 6 yıl hapse çaptırıldı. Ardından cezada yarı oranında arttırım yapan mahkeme hapis cezasını 9 yıla çıkardı. Mahkeme, Çilekçi'nin örgüt içinde açığa çıkması, deşifre edilmesi ve faydalı beyanlarda bulunduğu gerekçesiyle cezayı 2 yıl 3 aya indirdi. Yargılanma sırasındaki hal ve tavrının lehine olduğunu ifade eden mahkeme, Çilekçi'ye verdiği cezası 1 yıl 10 ay 15 güne indirmesi ardından Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)'na hükmetti. Avukat Çilekçi'nin 5 yıl süre ile denetim süresine tabi tutulmasına karar verildi.
Heyet, sanık avukatlar Bekir Mustafa Yılmaz ve Sönmez Ahi'nin "Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan kamu davası açılmış ise de, eylemlerinin bir bütün olarak FETÖ silahlı terör örgütünün içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte adı geçen terör örgütlerine bilerek ve isteyerek yardım etmek suçunu işlediklerini" kaydetti.
YILMAZ VE AHİ'YE 5 YIL 2 AY 15 GÜN HAPİS
Yılmaz ve Ahi'nin 5 yıl hapislerine hükmeden mahkeme, cezada indirim yaparak önce 4 yıl 2 ay hapse, ardından 'terör' suçu olması nedeniyle arttırım yaparak 6 yıl 3 ay hapislerine karar verdi. Mahkeme davranışlarını göz önünde bulundurduğu sanıkların 5 yıl 2 ay 15 gün hapislerine hükmetti.
Mahkeme, firari sanık avukat Faruk Öksüz hakkında dosyasının tefrik edilmesine karar verdi.