Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndaki eylemlere ilişkin, aralarında eski alay komutanları Muhsin Kutsi Barış ve Muhammet Tanju Poshor'un da bulunduğu 521 sanıklı davanın görülmesine tanık beyanlarıyla devam edildi.
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'nde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri altında yapılan duruşmada, sanıklar ve tarafların avukatları hazır bulundu.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Aslan D, 15 Temmuz'da televizyondan kalkışma haberlerini izlediğini, bunun üzerine Genelkurmay Başkanlığına gitmeye karar verdiğini söyledi.
Sıhhiye'ye saat 22.30 civarında ulaştığını, oradaki kalabalıkla Genelkurmay'a kadar yürüdüklerini anlatan Aslan D, "Orada bir tank vardı. Tankın üstüne çıktım, kapağını açtım. İçindekileri, vatandaşlarla birlikte aşağıya indirdik." diye konuştu.
Darbeci askerlerin bu esnada sürekli ateş açtıklarını dile getiren Aslan D, sözlerine şöyle devam etti:
"Yanımdaki vatandaşlarla nizamiyeden içeri girdik, nöbet kulübelerine doğru yöneldik. Kulübedeki astsubay rütbesinde olan kişiyle arbede yaşadık. Bana tüfeğini doğrulttu. Ben belinden silahını aldım, yanımdakilerden biri de G-3 tüfeğini aldı elinden ve o astsubay kaçtı. Üzerimize ateş açtılar. Sağımdaki solumdaki vuruldu. Havadan da helikopter ateş açıyordu. Sonra ana binaya girdik, askerleri uyardık. 'Siz kimin askerisiniz? Kime darbe yapıyorsunuz? dedim. Bize silah doğrultular. Bazılarının silahını alıp polise teslim ettik."
Tanık Refia Ş. de sanıklardan Adem Namer'in 2005-2012 yılları arasında kiracısı olduğunu o dönem sanığın FETÖ ile herhangi bir bağı bulunmadığını savundu.
Namer'in darbeden tutuklandığını duyunca inanamadığını ifade eden Refika Ş, "Hanımı da benim kızımla samimiydi. O dönemlerde bu paralel yapı işleri çıkınca 'Bak, oğlum biz cemaate karşıyız. Senin bunlarla ilgin var mı?' diye sordum. Bana, 'Refia Teyze onlarla benim işim olmaz.' demişti." şeklinde konuştu.
- "Herkes görevine devam etsin"
Tanık Abdulhadi S. de 15 Temmuz'da Genelkurmay Başkanlığında astsubay olarak görev yaptığını, o gece Kantin Başkanlığı'nda nöbetçi olduğunu anlattı.
Dönemin Genelkurmay emniyet subayı Gökhan Eski'nin telsizden "çekiç" koduyla tatbikat emri verdiğini aktaran Abdulhadi S, bir süre sonra uçak ve silah sesleri duyduğunu, bunun üzerine önce Güney Nizamiye, ardından da revir bölgesine gittiğini söyledi.
Abdulhadi S, o gece yaşadıklarına ilişkin şu bilgileri verdi:
"Süleyman Astsubayla revir bölgesine gittiğimizde 7- 8 yaralı vardı. Doktor ve sivil memur hemşire bizden yardım istedi, yardım ettik. Ağır yaralıların içerisinde tabur komutanımız yarbay Tolga Kılıçarslan da vardı. Ambulansı aradık, gelmedi. Komutanımızın durumu gittikçe ağırlaşıyordu. Bana eşini ve çocuğunu çok sevdiğini, onları aramamı, seslerini duymak istediğini söyledi. Bir helikopterin indiğini gördüm. Yaralıları tahliye için geldiğini düşündüm ancak oraya komutanımızı götürünce geri çevirdiler bizi. Orada ambulans şoförü olan bir ere emir verdim, ateş altında Başkent Hastanesine tahliye ettik. Ailesine de haber ettim.
Daha sonra tabur bölgesine geçtim. Yatakhanedeki erleri iç tarafta ışıkları kapatarak ranzaların altına yatırdım. Süleyman astsubayla dışarı çıktım. Albay Cengiz Aydın doldur boşalt bölgesinde toplanmamızı emretti. Nöbet yerlerini kontrol ettik. Güvendiğim 10 askerden bir tim oluşturdum. Mühimmatlarını aldım. Timi tabur binasında beklettim. Sabaha karşı nöbet yerlerini kontrol ederken Süleyman astsubayla tankların içeride olduğunu gördük. Tankların harddiskleri CD'leri ezdiğini gördük. Oradakilere kanunsuz iş yaptıklarını söyledik. Mehmet Partigöç tankların yanına geldi. Tankçılara dönüp 'Herkes görevine devam etsin' dedi. Öyle olunca tankçılar teslim olmaktan vazgeçti."
Tanık Deniz A. da darbe girişiminde şehit düşenlere Allah'tan rahmet dileyerek sözlerine başladı.
Uzun yıllar doğuda görev yaptıktan sonra darbe girişiminden 4 gün önce Genelkurmay Hizmet Tabur Komutanlığına katılım yaptığını anlatan Deniz A, olaylar başladıktan sonra Destek Kıtaları Hizmet Taburunda sabah saat 08.30'a kadar odada beklediğini söyledi.
O gece sanıklarla temasının olmadığını dile getiren Deniz A, sabah albay Cengiz Aydın'ın emriyle erlerin kışla dışına tahliyesini gerçekleştirdiğini sözlerine ekledi.
"Genelkurmay Çatı" davasından 11 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan ve o gece karargahı işgal etmeleri için darbecilere silah dağıtan Gökhan Eski de tanık olarak dinlendi.
O gece Muhafız Alayı'ndan gelen hiçbir personeli tanımadığını ileri süren Eski, sanıkların yaptıklarından görgüsü ve bilgisi olmadığını iddia etti.
Duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.