3 yıldır İstanbul ve çevresinde serbest dalış yaparak incelemeler yapıp o anları videoya çeken dalgıç İsa Şahintürk, korona virüs ile mücadele günlerinde İstanbul Boğazı'na daldı.
Boğazın derinliklerini korona virüs döneminde ilk defa görüntüleyen Şahintürk, İstanbul'un sularının derinliklerini çektiği videolarla anlatıyor. Galata Kulesi'nden Ortaköy Cami'ne Kız Kulesi'ne kadar kentin birçok noktasında dalan Şahintürk, boğazın altında ilginç görüntülere de şahit olduğunu söylüyor.
Hafta sonları oltayla balık avlayarak başladığı bu serüvene zıpkınla dalarak devam eden Şahintürk, daha sonra zıpkını bırakarak ilginç balık sürülerini takip ederek o anları videoya çekiyor.
Korona virüs ile mücadele kapsamında insanların sokağa çıkmadıkları dönemlerde su kirliliğinde bir değişim olmadığını aktaran Şahintürk, denize atılan maske, eldiven ve atık çöplerle gündemi deniz altından takip edebildiklerini söylüyor.
"GÜNDEMİ DENİZİN ALTINDA TAKİP EDEBİLİYORUZ"
İnsanların korona virüs tedbirleri kapsamında kullandığı eldiven ve maskeleri denize attığını söyleyen 3 yıldır İstanbul ve çevresinde dalış yapan dalgıç İsa Şahintürk, "İnsanlar kullandığı maskeleri, eldivenleri, pet şişeleri yerlere attığı için bu çöpler denizi de kirletti. Gündemi bir nevi denizin altında takip edebiliyoruz. Maske ve eldivenleri suyun altında görmek çok üzücü. Küresel anlamda zaten deniz kirliliğinin sebebi atık sulardır. Atık sularda hala denize akmaya devam ettiği için suyun kirlilik oranında bu süreçte bir değişim yok. Tüm dalışlarda bunu çok rahat anlayabiliyoruz. Yasaklar bitip dalış yaptığımızda suyun temizliğinde bir değişim olacağını düşünmüyorum. Sadece kıyıdan sahillerde piknik yapanların attığı çöpler biraz daha az olduğu için zeminde çöp azalır fakat su kirliliği aynı şekilde devam edeceğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.
"SU KİRLİLİĞİ HALA DEVAM EDİYOR"
Korona virüs tedbirleri kapsamında insanların sokağa çıkmadıkları bugünlerde de su kirliliğin hala devam ettiğini söyleyen Şahintürk, "Yunusların şuan sık görülme sebebi de deniz trafiğinin olmayışıdır. Yunuslar boğazda her zaman var. Şimdi deniz trafiği olmadığı için daha rahat yüzeye çıkabiliyorlar. Deniz popülasyonunu etkileyen asıl sorun ticari avcılıktaki küçük balıkların avlanmasıdır. Çünkü küçük balıklar henüz yumurtlama imkanı bulamadan avlanıyor. Bu nedenle zamanla nesli azalıyor. İnsanların korona virüs nedeniyle dışarıda olmayışı illaki bir etki yapıyor. Yalnızca asıl büyük sorun su kirliliğinin hala devam etmesidir. Buna çözüm olarak da insanların bilinçli olması gerekiyor. Deniz kirliliğinin en etkin sebeplerinden ikincisi de atık çöplerdir" ifadelerini kullandı.