DHKP-C terör örgütü talimatıyla ölüm orucuna başlayan İbrahim Gökçek ve Helin Bölek geçtiğimiz haftalarda hayatlarını kaybetmişti. Gökçek ve Bölek'in ölmeden önce örgüt adına ihtiyaç ve gözetimi faaliyetlerinde bulundukları belirlenen şüphelilere operasyon düzenlendi. Bir ihbar üzerine harekete geçen kolluk güçleri, 6 şüpheliyi Gökçek ve Bölek'in ölüm orucuna başladıkları evde yakaladı. Şüpheliler hakkında iddianame düzenlendi.
Cemevini siper alıp polise böyle saldırmışlar | Video
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, İstanbul Emniyeti Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğü'ne 10 Mart günü bir ihbar geldiği, ihbarda gri listede aranan DHKP-C'li Seval Arıcı'nın Sarıyer Baltalimanı Beyaz Sokak'a bulunduğu bilgisinin verildiği kaydedildi.
İhbar üzerine harekete geçen ekiplerce adrese operasyon düzenlendiği, adreste arama işlemlerinin yapıldığı esnada ikamet alanından iki şahsın kaçtığı, kolluk ekiplerince kısa sürede yakalandıkları belirtildi. Yakalanan şahısları şüpheliler Taylan G. ve Erdinç Ö. olduğunun tespit edildiği kaydedildi.
Kolluk kuvvetlerince şüphelilerin kimlik kontrolü yapıldığı esnada "Grup Yorum Halktır Susturulamaz, Kahrolsun Faşizm Yaşasın Mücadelemiz'' şeklinde slogan attıkları, bu şüpheliler ile birlikte olduğu anlaşılan Hüseyin K. ve Ayhan G.'nin de kimlik kontrollerinin yapıldığı esnada aynı sloganı atmaları ardından şüphelilerin de gözaltına alındığı ifade edildi.
GÖKÇEK VE BÖLEK'İN YANINDA
İddianamede, ihbara konu adreste arama yapıldığı, aramada içerisinde DHKP-C terör örgütü üyeliği suçlarından yargılamaları bulunan ve örgütsel amaç uğruna ölüm orucunda oldukları anlaşılan İbrahim Gökçek ve Helin Bölek'in bina içerisinde olduğunun anlaşıldığı kaydedildi.
Gökçek ve Bölek'in yanında da Yurdagül G. ve Murat U. isimli şüphelilerin olduklarının tespit edildiği, şüpheliler Yurdagül G. ve Murat U.'nun kimlik kontrollerinin yapıldığı esnada diğer şüphelilerle aynı sloganı attıkları ve gözaltına alındıkları belirtildi.
YİNE AYNI SLOGAN
Yapılan arama sonucunda, DHKP-C terör örgütü tarafından pankart, döviz, afiş ve duvar yazıları için kullandıkları bilinen sprey ve boyalar, parmak izi bırakmamak amacıyla kullanılan eldivenler ve örgüt adına yapılan eylemlerde güvenlik güçlerine karşı kullanıldığı bilinen kullanıma hazır havai fişek kartuşlarının ele geçirildiği kaydedildi.
ÖRGÜT HESABI TARAFINDAN SAHİPLENİLDİ
İddianamede, şüphelilerin gözaltına alınması ardından örgütün sosyal medyada fikir ve ideolijisi doğrultusunda yayın yapan kullanıcı tarafından sahiplenildikleri ve adlarıyla paylaşımlar yapıldığı belirtildi.
BAŞKA SUÇ KAYITLARI DA ÇIKTI
Şüphelilerin DHKP-C silahlı terör örgütü üyeliği suçu başta olmak üzere söz konusu örgüt adına işlenmiş olan terör örgütü propagandası yapma ve 2911 suçlarından birçok soruşturma ve kovuşturma aşamasında olan suç kayıtlarının bulunduğu belirlendi.
"AİLESİ OLMAMALARINA RAĞMEN…"
İddianamede, "Şüphelilerin bu kapsamda istikrarlı bir şekilde örgütün amacı kapsamında kendilerine verilen görevleri yerine getirmekte ısrarcı oldukları, nitekim yakalanma esnasından da anlaşıldığı üzere örgütsel bir tavır içerisinde bulunan İbrahim Gökçek ve Helin Bölek isimli şahısların ailesi olmamalarına rağmen yanlarında bulunarak onların örgüt adına ihtiyaç ve gözetimi faaliyetlerinde bulundukları anlaşılmıştır" denildi.
Şüphelilerin DHKP-C terör örgütü üyelerinin polis ya da jandarma gibi kolluk kuvvetlerinin gözaltına alındıkları süreçte gösterecekleri örgütsel tavırlar kitap içeriğindeki talimatlara uygun ortak tavır sergiledikleri kaydedildi.
Şüphelilerin değişik tarih ve yerlerde örgütün amaç ve fikirleri doğrultusunda eylemlere aktif olarak katıldıkları, haklarında birçok kez işlem yapıldığı belirtildi. Savcılık; Ayhan G., Erdinç Ö., Hüseyin K., Murat U., Taylan G. ve Yurdagül G.'nin 'Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma' suçundan cezalandırılmalarını talep etti. Tutuklu yargılanan şüpheliler İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.
İBRAHİM GÖKÇEK'İN DHKP-C RAPORLARI
Bilindiği gibi, örgütün Türkiye Genel Komitesi'nde yer alan ve Engin kod adını kullanan İbrahim Gökçek'in DHKP-C Yurtdışı Merkezi Komitesi'ne gönderdiği raporlar ortaya çıkmıştı. Raporlarda, örgüt faaliyetlerine ilişkin çok sayıda detayın yer aldığı, en ufak faaliyetin bile yurtdışındaki yöneticilere onaya sunulduğu görülmüştü.