Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selma Metintaş, yeni tipi koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelede aşı bulununcaya kadar önlem ve koruma yöntemlerinin uygulanacağını bildirdi.
Metintaş, yaptığı yazılı açıklamada, salgın hastalıklarla mücadelede yürütülen "filyasyon" ve "temas takibi"nin aşı bulununcaya kadar gerçekleştirilecek en etkili uygulamalar olduğunu belirtti.
Filyasyon yönteminin salgın hastalığın kaynağını bulmaya yönelik geriye dönük bir saha araştırması olduğunu anımsatan Metintaş, şunları bildirdi:
"Bu çalışmalar sayesinde kişilerin risk durumları da tespit ediliyor. Salgın sırasında 'kaynak' aranırken yapılacak ilk iş, öncelikle, çok güvenilir bir öykü almaktır. Hasta kişiye kimlerle temas ettiği, nerelerde, ne zaman bulunduğu, çevresinde kimlerin olduğu gibi birçok soru sorulur, bilgi toplanır. İnfeksiyonun nereden kaynaklandığı bulunduğunda ona yönelik önlem alınır. Hastalar bulunur, izole edilir. Bu süreçte hasta ile diğer temas edenler de bulunmuş olur. Hasta olup olmadıkları incelenenler korumaya alınır."
Metintaş, filyasyona benzeyen "temaslı takibi" yönteminin de önemine değinerek, şöyle devam etti:
"Hasta olan 'A kişisi' tespit edilinceye kadar B ve C isimli iki kişiye bulaştırmış olsun. Eğer B'yi erken tespit eder ve izole eder, diğer kişilerden ayırırsak, onun hastalığı diğer kişilere bulaştırmasını önleriz. Ancak A kişisinin hastalığı bulaştırdığı C kişisini erken tespit edip izole edemezsek C kişisi hastalığı 3 kişiye daha bulaştırır. İşte bunu engellemek için filyasyon yapılır. Hasta kişi, hastalık belirtileri çıkmadan birkaç gün öncesinden başlayarak hastalık süresince kimlerle, ne zaman, nerede, nasıl temas kurduğu açısından sorgulanır, çok sayıda kişi incelemeye alınır. Hastanın temas içinde olduğu kişilerde ayrıca ateş, öksürük, burun akıntısı, solunum sıkıntısı gibi semptom sorgulaması yapılır, semptomu olanlara boğaz veya burun sürüntüsünden PCR testi uygulanır. Ardından tespit edilen hasta temaslıları takip edilir."
TEMAS TAKİBİ UYGULAMASI
Prof. Dr. Metintaş, yakın temas kriterlerinin Kovid-19 hastasıyla aynı evde yaşama, aynı ofiste çalışma, hastayla aynı kapalı ortamda 1 metreden yakın ve 15 dakika veya daha uzun süre ile yüz yüze kalma, hastasının salgıları ile korumasız ya da hastayla direkt temas etme gibi durumlardan oluştuğunu vurguladı.
Yakın temaslıların, evde 14 gün boyunca ateş, öksürük, burun akıntısı veya solunum sıkıntısı belirtileri açısından takip edildiğini hatırlatarak, bu kişilerin, süreç boyunca sağlık müdürlükleri tarafından telefon veya ziyaret ile aktif takip edildiğini kaydetti.
Takibi yapılan kişilerin, kendisine iletilen süre boyunca kesinlikle evden çıkmaması gerektiğini vurgulayan Metintaş, şunları ifade etti:
"Eve misafir kabul etmemelidirler. Kovid-19 hastasıyla aynı kapalı ortamda 1 metreden uzak mesafede bulunmuş kişiler, aynı kapalı ortamda 15 dakikadan kısa süre bulunmuş kişiler 'temaslı' kabul edilir. Temaslılar, 14 gün boyunca, ateş ve solunum semptomları açısından kendilerini takip etmeleri konusunda uyarılır, evden çıkmamaları istenir. Temaslı veya yakın temaslılarda 14 günlük takip süresi içerisinde ateş veya öksürük, nefes darlığı solunum semptomları gelişirse tıbbi maske takarak sağlık kuruluşuna başvurmaları sağlanır. Sağlık kuruluşuna başvuran hastalar olası vaka algoritmasına göre yönetilir."
Prof. Dr. Metintaş, Türkiye'de doktor, sağlık personeli ve yardımcı personelden oluşan 4 bin 600 filyasyon ekibinin bulunduğuna değinerek, "İlk 1,5 aylık dönemde 251 bin 28 kişi takip edildi. Aşı bulununcaya kadar önlem ve koruma yöntemleri uygulanacak. Temaslı takibini hiç ara vermeden yapmak, hastalığa karşı etkin başarı elde etmenin tek yolu gibi görünmektedir." ifadelerini kullandı.