Oda TV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, MİT şehidini deşifre ettiği gerekçesiyle 6 Mart'ta tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne götürülmüştü. Oda TV, Pehlivan'ın cezaevine kabul sırasında bir gardiyan tarafından darp edildiğini iddia etmişti. Pehlivan'ın avukatları iddia ile ilgili suç duyurusunda bulunmuştu.
Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından şikâyet üzerine başlattığı soruşturma başlatarak cezaevine ait güvenlik kamerası görüntüleri inceleme altına alındı. Bilirkişi tarafından hazırlanan görüntü izleme raporunda, Barış Pehlivan'ın görevli infaz koruma personelleri tarafından kayıt işlemleri ve üst aramasının yapıldığı ardından koğuşa yerleştirildiği, herhangi bir fiziki müdahale ya da gayri nizami hareketin yaşanmadığı ifade edildi.
DARP VE CEBİR GÖRMEDİM DİYE İMZA ATMIŞ
Savcılık soruşturma kapsamında, Barış Pehlivan'ın cezaevine kayıt sırasında 'Darp ve Cebir görmedim' yazılı kağıdı imzaladığını, doktor tarafından darp görmediğine dair yazılı tutanakların da bulunduğunu tespit etti. Bunun üzerine soruşturma ile ilgili takipsizlik kararı yazıldı.
İMZALADIĞI ANLAR ORTAYA ÇIKTI
Barış Pehlivan'ın cezaevine girdiği sırada darp ve cebir görmediğine ilişkin tutanağı imzaladığı anlar ortaya çıktı. Görüntülere göre; Pehlivan'ın Silivri Cezaevi'ne 6 Mart günü 22:30'da girdi. Kabul odasında UYAP Bilişim Sistemi Kayıt İşlemleri ve elektronik ortamda parmak izi alma işlemleri yapıldı. Bu işlemlerin yapıldığı oda ve çevresinde yaklaşık 50 dakika kaldı. Bu zaman zarfında darp edildiğine ilişkin hiçbir itirazı kameralara yansımadı. X-ray cihazından geçerek koğuşuna gitmek üzereyken 23:29'da 'darp ve cebir görmediğine' dair tutanağı imzaladı.
Yine görüntülere göre Pehlivan, tutanağı imzalarken hiç tereddüt etmiyor. Kendisine uzatılan kalemi ve tutanağı itirazsız şekilde alıp darp ve cebir görmediğine ilişkin notu düştükten sonra kısa sürede imzayı atıp kalem ve tutanağı görevliye uzatıyor. Ardından C Blok 3. kolidordaki koğuşuna yöneliyor.
Ayrıca Barış Pehlivan'ın Şişli Emniyet Müdürlüğü görevlilerince 6 Mart günü cezaevine getirildiği, cezaevine teslim edilmeden kampüste bulunan devlet hastanesinden darp ve cebir görmediğine dair rapor alındığı, cezaevine girdikten sonra mesai saati dışında olması sebebiyle Pehlivan'ın cezaevi doktoruna 9 Mart günü göründüğü, bu kontrolde de herhangi bir darp izine rastlanmadığı, avukatlarının darp gördüğüne dair şikâyeti aynı gün yani 9 Mart günü akşam saatlerinde yaptığı öğrenildi.
"PEHLİVAN KESİNLİKLE DARP EDİLMEDİ"
Barış Pehlivan'ın Silivri Cezaevi'nde kabul işlemlerini yapan görevliler ifade vermişti. Dosya kapsamında ifade veren Korhan Kütün ifadesinde, olay günü vardiya sorumlusu olarak görev yaptığını, kamera görüntülerindeki mahkum kabul-kayıt odasında Barış Pehlivan'ın kesinlikle darp edilmediğini, hemen önündeki bir olayda taraflardan birinin darp edilmesi veya ortamı gerecek şekilde davranışlar sergilemesi halinde bunu mutlaka fark edeceğini kaydetti. Olayı medyadaki haberlerden görüp öğrendiğini, Barış Pehlivan'ın bizzat kendi el yazısı ile darp cebir görmediğine dair tutanağı yazıp imzaladığını anlattı. Barış Pehlivan'ın kabul-kayıt işlemlerinden koğuşuna götürülünceye kadar tüm aşamada eşlik ettiğini, kendisine ve diğer görevlilere darp-cebir veya başka bir kötü muameleye maruz kaldığına dair herhangi bir beyan ve şikayette bulunmadığını ifade etti. Vardiya sorumlusu olması nedeniyle böyle bir olay yaşansaydı mutlaka müdahale edeceğini beyan etti.
"BARIŞ BEY DİYECEKSİNİZ"
Görevlilerden Osman Bahadır ise ifadesinde, olayın gerçekleştiği iddia edilen mahkum kabul-kayıt odasında bulunduğunu, Barış Pehlivan'ın kayıt işlemleri sırasında hükümlü/tutuklu eşgal formunu doldururken Pehlivan'a cezaevinde hasımı veya ikizi olup olmadığını kayıt işlemleri gereği sorduğunu kaydetti. Pehlivan'ın sıkılmış bir halde 'Adnan Oktar grubu ve diğer FETÖ'cüler benim hasmımdır' dediğini, formu doldururken kendisine 'Barış Pehlivan' diye seslendiği anda 'Benimle konuşurken Barış Bey veya siz diyeceksiniz. Ben bu ülkede FETÖ'cüleri yakalatmış bir gazeteciyim. Benimle bu şekilde konuşamazsınız' dediğini ifade etti. Bu sırada mahkum kabul-kayıt odasına giren Muhammet Baştürk'ün tutuklu Pehlivan'ın arkasından öne doğru eğilerek burasının devlet dairesi olduğunu, sakin olmasını söylediğini, Barış Pehlivan'ın darp-cebir görmediğine dair tutanakta imzası olan infaz koruma memurunun kendisi olduğunu, söz konusu tutanağı Barış Pehlivan'ın imzaladığını beyan etti.
Diğer görevli Erdoğan Kılıç ise ifadesinde, olay anında mahkum kabul-kayıt odasında kamera görüntülerindeki Barış Pehlivan'ın oturduğu sandalyenin karşısında Osman Bahadır isimli memurun oturduğunu, kendisinin ise Bahadır'ın iki metre yanındaki bilgisayarda UYAP işlemlerini yaptığını, Bahadır'ın hükümlü/tutuklu eşgal formunu doldururken Pehlivan'a 'Cezaevinde ikizi olup olmadığını' ve formda yer alan diğer soruları sorduğunu, bu soruları sorarken Pehlivan'a ismi ve soyismi ile hitap ettiğini, bunun üzerine Pehlivan'ın 'Benimle konuşurken Barış Bey veya siz diyeceksiniz. Ben bu ülkede FETÖ'cüleri yakalatmış bir gazeteciyim. Benimle bu şekilde konuşamazsınız' dediğini, bu anda Muhammed Baştürk'ün içeri girdiğini, Pehlivan'a doğru eğilerek sakin olmasını, burasının devlet dairesi olduğunu söylediğini ancak Pehlivan'ın sırtına vurması veya herhangi bir darp-cebir eyleminde bulunmadığını ifade etti. Kılıç ifadesinde, 'Ben devletim' şeklinde bir söz söylemediğini kaydetti. Pehlivan'ın X-ray cihazından geçirilip üst araması yapıldıktan sonra bizzat kendi el yazısı ile söz konusu tutanağa 'darp-cebir görmedim' yazdığını ve imzaladığını anlattı.