Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) futbol yapılanmasına ilişkin davada, 3'ü etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan 6 eski futbolcuya "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan verilen hapis cezası hükmünün gerekçesi açıklandı.
İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesince görülen 6 sanıklı davaya ilişkin hazırlanan 83 sayfalık gerekçeli kararda, iddianamenin özeti, savunmalar, esas hakkındaki mütalaa, deliller ve hukuki değerlendirme ile sanıklar hakkındaki tespitler yer aldı.
FETÖ'nün para kaynağı: Futbol!
Sanıkların tek tek değerlendirildiği gerekçeli kararda, sanık Bekir İrtegün'ün cep telefonunda FETÖ üyelerince kullanılan ByLock programının bulunduğu ancak içeriklerinin olmadığı belirtilerek, sanığın savunmasında, örgütte kendisiyle ilgilenen Ali Şenel'in ByLock programını cep telefonuna yüklediğini söylediği anlatıldı.
Kararda, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak ifade veren İrtegün'ün, 2007'den itibaren FETÖ/PDY'nin sohbet adı altındaki toplantılarına katıldığı, örgüte kurban bağışında bulunduğu, ByLock'u kullandığı belirtilerek, sanığın söz konusu eylemlerinin, silahlı terör örgütü üyeliği için aranan hiyerarşik-organik bağ, çeşitlilik, süreklilik ve yoğunluk kriterlerine uyması nedeniyle suçun maddi ve manevi unsurlarının oluştuğu, bu şekildeki örgütsel bağının 17/25 Aralık olarak bilinen süreçten sonra da devam ettiği kaydedildi.
İTİRAFÇI OLAN 3 SANIĞA CEZA İNDİRİMİ
Bu haliyle sanık İrtegün'ün, vehamet arz eden eylemler gerçekleştiren bir örgütün üyesi olması nedeniyle sanığın tehlike suçu olarak düzenlenen "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan cezalandırılması gerektiği kanaatine varıldığı vurgulandı.
Kararda, ifadesinde verdiği bilgiler faydalı olan, haklarında işlem yapılmayan şüphelilerin teşhis ve tespitini yapan sanığın cezasında indirim yapıldığı anlatıldı.
Sanık Uğur Boral'ın, 2002'den itibaren FETÖ/PDY'nin sohbet toplantılarına gittiği, örgüte burs ve himmet adı altında bağışta bulunduğu, kurban bağışladığı, örgüt elebaşının talimatı doğrultusunda Bank Asya'ya 9 Ocak 2014'te hesap açtırarak yüklü miktarda para yatırdığı belirtilen kararda, sanığın ayrıca 17/25 Aralık sürecinden sonra da örgütle organik bağ içerisinde süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gösteren eylemleriyle üzerine atılı "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçunu işlediği aktarıldı.
Kararda, sanığın ifadesinde, örgütsel bağını kabul ettiği, örgüt mensuplarına ilişkin teşhis ve tespitlerde bulunduğu, örgütün işleyişine, faaliyetlerine, yüklendiği sorumluluklara ilişkin samimi beyanlarda bulunduğu kaydedilerek, sanığın örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili etkili ve faydalı bilgi verdiği kabul edilip etkin pişmanlık hükmü uygulanarak cezada indirim yapıldığı dile getirildi.
Sanık Bekir İrtegün'ün birlikte FETÖ/PDY adına düzenlenen sohbetlere katıldıklarını beyan ettiği sanık Ömer Çatkıç hakkında yapılan araştırmada, Çatkıç'ın ByLock kullanıcısı olduğu ancak içeriklerinin bulunmadığı anlatılan kararda, sanığın savunmasında ikrar ettiği üzere örgüt içerisinde kendilerine sohbet veren Emre isimli şahsın yardımı ve yönlendirmesiyle cep telefonuna ByLock'u yüklediğini söylediği anlatıldı.
Kararda, sanığa "silahı terör örgütüne üye olmak" suçundan ceza verildiği ancak örgütle irtibat ve iltisaklı kişilerin isimlerini verdiği için etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak cezasında indirim yapıldığı belirtildi.
ZAFER BİRYOL, KARAKOLDA BAŞKA MAHKEMEDE BAŞKA İFADE VERDİ
Sanık Zafer Biryol'un, avukatı huzurunda emniyette alınan ifadesinde ByLock'u indirdiğini kabul etmesine rağmen yargılama aşamasındaki beyanlarında bu yöndeki ikrarından döndüğü aktırılan kararda, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünce yapılan araştırmada sanığın ByLock kaydı bulunmadığına dair tespit yapıldığı ifade edildi.
Ömer Çatkıç'ın, Emre isimli "örgüt abisi"nin kendisi gibi sanıklar Esin Güreler, İsmail Şengül ve Zafer Biryol'a ByLock yüklediği yönündeki beyanı birlikte değerlendirildiğinde, sanığın bu programı tespit edilemeyen bir hat veya ADSL aracılığıyla kullandığının kabulünün gerektiği vurgulanan kararda, ayrıca Biryol'un emniyet aşamasındaki ifadesinde, 2016'ya kadar örgütün sohbet adı altındaki toplantılarına katıldığı yönündeki beyanlarından yargılama aşamasında vazgeçerek 17-25 Aralık'tan sonra sohbetlere katılmadığını, eylemlerinin bu tarihten önce olduğuna dair savunma yaptığı belirtildi.
Kararda, sanığın soruşturma aşamasında isimlerini verdiği ve teşhis ettiği şahıslar hakkında öncesinde "FETÖ terör örgütü üyeliği" suçundan işlem yapıldığı, sadece ismini verdiği "sohbet abileri" olarak nitelendirdiği kişiler hakkında ise herhangi bir tespitin yapılamadığı anlatılarak, sanığın örgütle irtibatının yoğunluğu, süresi, konumu dikkate alındığında özellikle, bir kısım örgütsel sohbetlerin kendi evinde yapıldığı yönündeki beyanı gözetildiğinde, Biryol'un "sohbet abileri" olarak nitelediği şahıslara ilişkin inandırıcı ve samimi beyanlarda bulunmadığı vurgulandı.
Sanığın beyanının örgüt içindeki konumu ve faaliyetlerine, hayatın olağan akışına uygun olmadığı ifade edilen kararda, yargılama aşamasında samimi beyanlarda bulunmayan sanığın, kovuşturma aşamasında önceki beyanlarından kısmen döndüğü kaydedildi.
Sanık Zafer Biryol'un 2006'da Prensilvanya'ya giderek FETÖ/PDY elebaşı Fethullah Gülen ile görüştüğü, 2002'den 2016'ya kadar örgütün sohbet toplantılarına katıldığı, örgüte himmet adı altında bağışta bulunduğu, kurban verdiği, örgütün yayın organı olan Zaman gazetesine abone olduğu, aynı gazeteye FETÖ yapılanmasını öven röportajlar verdiği belirtilen kararda, soruşturma aşamasındaki ikrar içerikli beyanına göre ByLock programını kullandığı anlaşılan sanığın "FETÖ/PDY'ye üye olma" suçundan cezalandırılmasına dair karar verildiği anımsatıldı.
Sanık İsmail Şengül'ün, FETÖ'yle irtibat ve iltisakının olmadığını söyleyerek üzerine atılı tüm suçlamaları reddettiği belirtilen kararda, ancak sanık Ömer Çatkıç'ın sohbet toplantılarında kendisi gibi sanık İsmail Şengül, Ersin Güreler ve Zafer Biryol'un da katıldığı söylediği aktarıldı.
Kararda, sanığın 2014 ve sonrasına kadar örgüt adına düzenlenen sohbetlere katıldığı, FETÖ/PDY'yle irtibatı nedeniyle 667 sayılı KHK ile kapatılan Özel Kaynak Eğitim ve Sosyal Hizmet AŞ'de SGK kaydının bulunduğu anlatıldı.
Gerekçeli kararda, sanık Şengül'ün örgüt ile organik bağ içerisinde süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gösteren eylemlerle üzerine atılı FETÖ/PDY kapsamındaki "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçunu işlediği, sanığın örgütsel saikle hareket edip bunu gizlemek amacıyla inkara yönelik savunmalarda bulunduğu belirtilerek, sanığın "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan cezalandırılmasına karar verildiği anımsatıldı.
Sanık Ersin Güreler'in ise 2003'ten başlayarak 2014'e kadar örgütün sohbet toplantılarına katıldığı, örgüt liderinin talimatından hemen sonra 2014 Ocak ayında Bank Asya'daki hesabında 204 bin 363 liralık artışın gerçekleştiği, 2014 ve sonrasına kadar toplantılara katılıp örgütsel bağını devam ettirdiği vurgulanan kararda, sanığın kabul edildiği şekilde örgütle organik bağ içerisinde süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gösteren eylemleriyle üzerine atılı "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan cezalandırıldığı anlatıldı.
KISA KARAR
Mahkeme heyeti, 20 Ocak'ta verdiği kararda, eski futbolcu Zafer Biryol, antrenör İsmail Şengül ile menajer Ersin Güreler'in, ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan 6 yıl üçer ay hapisle cezalandırılmıştı.
Heyet, duruşmalardaki beyanları nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan eski futbolcular Bekir İrtegün, Uğur Boral ve Ömer Çatkıç'ı "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 2 yıl birer ay hapis cezasına çarptırmıştı.
Etkin pişmanlık hükmünden yararlandırılarak 2 yıl birer ay hapis cezası alan İrtegün, Boral ve Çatkıç hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 221/5. maddesi uyarınca, birer yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar veren mahkeme, diğer 3 sanığın ise TCK'nın 58/9. maddesi gereğince, "cezalarının infazından sonra ayrı ayrı denetimli serbestlik tedbirlerinin uygulanması"na karar vermişti.