İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerif Zindaşti ve 3 adamının avukatı 19 Ekim 2018'de "tutukluluk incelemesi" için İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği'ne başvurmuştu. Başvuruyu İstanbul 5. Sulh Ceza Hâkimi Cevdet Özcan değerlendirmiş, Zindaşti ve beraberindeki 3 şahsı "tahliye" etmişti. Bunun üzerine tutuklular gece saat 23.30'da Silivri Cezaevi'nden çıkmıştı. Soruşturma savcısı Ercan Devrim karara itiraz etmiş, dosyayı ele alan İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimi tekrar tutuklama kararı çıkarmıştı. Ancak Zindaşti ve adamları iki mahkeme arasındaki 3 saat gibi kısa sürede sırra kadem basmıştı. Zindaşti ve 3 adamının yurtdışına çıktığına dair bir ize ulaşılamasa da yasadışı yollardan Türkiye'den ayrıldıkları değerlendirilmişti. Tahliye kararı ardından flaş bir gelişme yaşanmış kararı veren hâkim Özcan hakkında başlatılan soruşturma tamamlanmıştı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan ve işadamı Doğan Kasadolu'nun "ihbar eden" sıfatıyla yer aldığı iddianamede, Özcan'ın Zindaşti'yi tahliye etmesi karşılığında rüşvet aldığı öne sürüldü.
ŞİFRELİ 10 LİRAYLA PARAYI ALDI
İddianamede, Özcan'ın avukatlar Oktay Bağatır ve Servet Haznedar'dan üzerinden seri numarasının bir şifre olarak kullanıldığı 10 liralık banknot alarak Kapalıçarşı'da bulunan bir kuyumcuya gittiği kaydedildi. Özcan'ın bu banknotu verdikten sonra kuyumcudan 3.5 milyon dolar aldığı iddia edildi.Bu iddia Melih Yıldırım isimli bir savcının duyumuna dayandırıldı.
İddianamede, Zindaşti'nin FETÖ üyesi Zekeriya Öz'e de zamanında 300 bin euro rüşvet verdiği de ileri sürüldü. İddianamede Özcan'ın, FETÖ üyeleri Metin Topuz, Zekeriya Öz ve Cihan Kansız ile irtibatı bulunan, 'uyuşturucu ticareti', 'terör örgütü yöneticiliği' gibi birçok suçtan kaydı bulunan Zindaşti ile 3 adamının yurt dışına kaçmasına neden olduğu kaydedildi.
YAZILI SAVUNMA DA YER ALDI
İddianamede, Özcan'ın HSK Müfettişliği'ne verdiği yazılı savunması da yer aldı. Özcan daha önce aldığı kritik görev ve baktığı önemli dosyalar ile verdiği kararlar nedeniyle kendisine iftira atıldığını, iddiaların mesnetsiz ve tutarsız olduğunu, sahip olduğu mal varlığı değerlerinin mal beyanlarında açık olduğunu söyledi.
İddianamede, HSK Müfettişi tarafından hazırlanan rapordaki tespitlere de yer verildi. Buna göre, Özcan'ın hukuki takdir yetkisini aşarak, mevcut delil durumu ile bağdaşmayacak şekilde tahliye kararı verdiği ifade edildi. Özcan'ın bilinçli olarak verdiği kararla şüphelilerin kaçmasına imkân sağlayıp mesleki kıdem ve deneyiminden beklenen basireti göstermeyip yargıya duyulan güven ve saygınlığı ortadan kaldırdığı kaydedildi.
HAKİM KARŞISINA ÇIKACAK
Özcan hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianame son soruşturma izni verilmesi talebiyle gönderildiği Bakırköy 20. Ağır Ceza Mahkemesi'nde değerlendirildi. Ali İhsan Horasan başkanlığındaki mahkeme heyeti "rüşvet almak" ve "görevi kötüye kullanma' suçlarından son soruşturma izni verilmesine hükmetti. Böylece dosyanın Yargıtay'ın ilgili dairesine gitmesi kesinleşti. Özcan, Yargıtay'ın ilgili ceza dairesinde hâkim karşısına çıkacak.