Yurt dışından 2008 yılından bu yana hava ambulansları ile 715 hastanın Türkiye'ye getirildiği bildirildi. Son olarak İsveç'in Malmö kentinde yaşayan ve koronavirüs teşhisi konulmasına rağmen evine gönderilen Emrullah Gülüşken, kızı Leyla'nın sosyal medyadaki çağrısı üzerine Sağlık Bakanlığı'na ait uçak ambulans ile Türkiye'ye getirildi. Yaklaşık 7,5 saat süren operasyonla Ankara'ya getirilen Emrullah Gülüşken'in tedavisi, Ankara Şehir Hastanesi'nde devam ediyor.
BAKAN KOCA: ÜCRETSİZ SUNAN TEK DEVLET
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dün akşam Twitter hesabından hava ambulans sistemiyle ilgili yaptığı açıklamada, "Türkiye, hava ambulans hizmetini 2008'den beri veriyor. Ve bu hizmeti kendi kaynakları ile ücretsiz sunan tek devlettir. Sadece bu yıl 453 hasta hava, 211 hasta uçak ambulansla taşınmıştır. Benzer sağlık operasyonlarının ancak filmlerde olabileceğini düşünenler ülkemize inanmalı" ifadelerini kullandı.
'BULAŞICI HASTAYI NEGATİF BASINÇLA TAŞIYORUZ'
Ankara'da konuşlu uçak ambulansta görev yapan Dr. Alim Gasanov, hastanın yaşına ve hastalık durumuna göre uçakları hazırladıklarını belirterek yoğun bakım ünitesinde mevcut olan her şeyin uçak ambulanslarda bulunduğunu söyledi. Alim Gasanov, komuta merkezinden bilgi geldikten sonra uçak ambulansı hastanın yaşına göre hazırladıklarını bildirerek "Bulaşıcı hastaysa negatif basınç çadırlarımız var. Onlarla koruma sağlıyoruz. Bebekse sedyeleri küvez haline getiriyoruz. Sedye erişkin hastalar için. Sedyenin üzerine negatif çadır konulabilyior. Bulaşıcı hastalık taşıyıcısı olanları bu şekilde taşıyabiliyoruz. Basınçlı çadırda hastanın aldığı, verdiği hava hiçbir şekilde kokpit veya uçağın içindeki havaya karışmıyor" dedi.
'WUHAN'A GİDEN İLK EKİP BİZİZ'
Alim Gasanov, uçak ambulansta hastaya her türlü müdahalede bulunabildiklerini belirterek "Bir yoğun bakım ünitesinde olan her şey mevcut. Hasta havada hayatını kaybederse ki nadir olan bir şey; çünkü kalkmadan önce bütün tetkikleri yapılıyor. Wuhan'a giden ilk ekip biziz. 44 saatlik bir görev süresiydi. 24 saat havadaydık. Bu Türkiye'de yapılan en zor görevlerden biriydi. Bu bana nasip oldu. Devletin 'yap' dediği işi yaptık. Bugüne kadar da bulaşmadı hastalık. Çünkü bütün önlemlerimizi alarak uçtuk" ifadelerini kullandı.
'90 DAKİKA İÇİNDE KALKMAK ZORUNDAYIZ'
Kaptan pilot Gürcan Yıldırım ise 7/24 görev başında olduklarını belirterek dünyanın her bölgesine uçabildiklerini söyledi. Ankara'daki uçuş takip merkezinde ambulans uçakların takip ve planlamalarının yapıldığını, operasyonun idare edildiğini bildiren Gürcan Yıldırım şunları söyledi:
"Sağlık Bakanlığından bize hastayı gidip almamız söylendiği zaman öncelikle hava durumunu değerlendiriyoruz. Oraya gidecek operasyonel durumları değerlendiriyoruz. Uygun olup olmadığı bilgisini veriyoruz. Bize haber verildikten itibaren 90 dakika içinde kalkmak zorundayız. Bunun manevi bir tatmin duygusu var. İnsanlara yardımcı olmak, görevimizi yapmak, görevimizi yapmış olmanın verdiği huzur. Devletimize hizmet etmekten mutluluk duyuyoruz. Bulaşıcı bir hasta taşıdığımız zaman aldığımız özel önlemler var. Maske, eldiven, gözlük. Buna benzer araç gereç listemiz var" diye konuştu.