İDSB'den yapılan açıklamada, toplumsal değişimin hızlanmasıyla birlikte tüm dünyada cemiyetin çekirdeğini oluşturan aile kurumunun ciddi tehditlerle karşı karşıya geldiği anlatıldı.
Bugün başta Müslüman aile yapısı olmak üzere tüm dünyada aile kurumunun, cinsiyet eşitliği, nikahsız ve eşcinsel birlikteliklerin aile yerine ikame edilme gayreti, şiddet, boşanmaların
artması gibi ciddi sorun ve tehditlerle karşı karşıya olduğu aktarılan açıklamada, "özgürlük" makyajı altında İslami değerlerin doğrudan hedef alınarak güçlü bir karalama kampanyası yürütüldüğü kaydedildi.
Bunun son örneğinin Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'a karşı yürütülen linç kampanyasında görüldüğü anlatılan açıklamada, "Hem bir Müslüman olarak hem de görevi gereği Kur'an-ı Kerim ayetlerini, dolaysıyla yüce Rabb'imizin emir ve yasaklarını aktardığı cuma hutbesi üzerinden Sayın Başkan'a yönelik linç girişimi yürütülmekte, hakkında suç duyurularında bulunulmaktadır." ifadesi kullanıldı.
Diyanet İşleri Başkanının İslam'ın bakış açısını açıklaması değil, açıklamamasının suç ve görevini ihmal olduğu vurgulanan açıklamada, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"Mahut kesimlerin basın açıklamalarına bakıldığında asıl hedeflerinin Erbaş Hoca'nın şahsında İslam dini olduğu görülmektedir. Her daim 'özgürlük, düşünce hürriyeti' gibi pırıltılı kelimelerin arkasına saklanıp, kendi sapkın düşünceleri eleştirildiğinde kıyameti koparanlar, dinimizin hüküm ve emirlerine karşı içlerindeki kini dökmek için Prof. Drb Ali Erbaş Hoca'nın Kur'an'daki ayetleri açıklamasını fırsat bellemişlerdir. Sinsice bir kuytuda bekleşen, dünyanın birçok ülkesinde arkalarına aldıkları akademi, siyaset ve medya araçlarını kullanan LGBT lobilerinin her türlü maddi ve algı güçlerini kullanarak ortaya çıkanlar bilsinler ki Prof. Dr. Ali Erbaş yalnız değildir.
Bununla beraber, içten ve dıştan aileye yöneltilen bu meydan okumalara karşı koyacak, evrensel ortak değerler etrafında İslam'a uygun çözümler üreterek tüm coğrafyamızın hatta dünyanın istifadesine sunacak, aile merkezli çalışmalar yapacak oluşumların ehemmiyeti bir kez daha gün yüzüne çıkmaktadır. Bu şer odaklarının bu derece cüretkar tavır takınabilmeleri, 'Türkiye, taraf olduğu anlaşmalardan ortaya çıkan yükümlülüklerini yerine getirmiyor.' diyerek kendi ülkelerine karşı uluslararası kuruluşları göreve çağırmaları bir kere daha göstermiştir ki, ülke olarak aile eksenli imzaladığımız uluslararası anlaşmaların ve bunlar referans alınarak hazırlanan kanunların 'toplumsal barış' ve kendi değerlerimiz ekseninde aileyi bir arada tutan ve aileyi koruyup kuşatan bir bakış açısıyla tekrar gözden geçirilmesinde büyük maslahat bulunmaktadır."
- "EMNİYET VE HUZUR İÇERİSİNDEKİ BİR TOPLUMUN ÇEKİRDEĞİNİ AİLE TEŞKİL EDER"
Nifak çevrelerinin yürüttükleri karalama ve tedhiş kampanyasındaki meselenin ne Allah'ın emir ve yasaklarının anlatıldığı bir cuma hutbesi ne de "zina haramdır", "eşcinsellik sapkınlıktır" diyerek, Kur'an'ın emirlerini aktaran Prof. Dr. Erbaş olduğu aktarılan açıklamada, "Emniyet ve huzur içerisindeki bir toplumun çekirdeğini aile teşkil eder. Bir toplumun mühim vazifelerinden biri nesillerini en sağlıklı ve ahlaklı şekilde yetiştirmektir." ifadesine yer verildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Toplumun, gücünü aileden aldığı, bir toplumun güvende olması için tüm sosyal ve hukuki nizamın güçlü aile yapısını desteklemesi gerektiği güvenlik harcamalarının en yüksek seviyelere çıktığı günümüz dünyasında daha da ortaya çıkmıştır. Bu linç kampanyasının arka planında yatan asıl mesele bireyselleşmenin yüceltilerek, ailenin sinsi kavramlar üzerinden çökertilmesi projesidir. Asıl mesele son zamanlarda dillendirilmekte olan LGBT+ emsali tüm versiyonlarıyla azgınlıkta sınır tanımayan bir kesim ve destekçileri eliyle nesilleri ifsat hareketidir. Bizler kadim değerlerimizden aldığımız güçle bu toplumu ayakta tutan, kültür, sanat bilim ve felsefede bin yıl şanlı bir tarih yazmasını mümkün kılan medeniyet ve kültür kodlarımızı bu tür virütik saldırılardan korumaya hem muktedir hem kararlı olduğumuzu bir kez daha açıkça beyan ediyoruz. 66 ülkeden 354 STK'larımızla birlikte bu haklı söylemde Ali Erbaş Hoca yalnız değildir diyoruz."